20.BÖLÜM: "SİGARA"

382K 13.1K 3.3K
                                    


Multimedya: Uygar ve Arda

Uygar'ın bu ani kararına şaşırsamda şuan çok mutlu olmuştum.
Babam, diğer çocukların babaları gibi benimle top oynamamıştı hiç.

Top oynayacak bir abim yada ablamda yoktu, bu zamana kadar olmadıda.

Asıl şaşırdığımsa şuydu.

Uygar neden bana iyi davranıyordu ? Beni sadece iki yıldır tanıyor ve akraba da değiliz. Bunlara rağmen babamın yapmadığı şeyleri o bana yapıyor ve bu babamdan dahada çok nefret etmeme sebep oluyordu.

Okul ile evin arasında 15 dakika vardı ve biz şuan arabayı park ediyorduk.
Uygar bana yandan bir bakış atarak arabadan indi ve bagajı açıp bir top ile iki ince hırka çıkarıp yanıma yaklaştı.

"Kızım seninlemi ugraşacağım ben ? Kendimi baban gibi hissediyorum, buraya gel."

diyerek saçımın ucundan hafifçe çekip kendine yaklaştırmış ve pudra renginde olan ince hırkayı giydirmişti. Beni düşünmüyordu yanlış anlamayın, hastalanıp başına kalmamam için yapıyordu bunu.

Okulun sadece oyunlar için ayrılmış olan bölümüne girmek için duvardan tırmanmamız gerekiyordu.

Uygar bir hareketle duvarın tepesine çıktığında dehşetle ona baktım.
Eh, o kadar kas boşuna değilmiş yani diye düşünmeden edememiştim.

"Sabaha kadar senimi bekleyeceğim yanıma gel."

demesi kolay.

"Bu boyla nasıl geleceğim ben senin yanına ? "

bakışlarında bir tuhaflık görür gibi oldum.

"Uğraştığım şeye bak, elini ver."

uzattığı elini tuttuğumda beni kolayca yukarıya çekti. Fazla güçlüydü.

"Şu kenarı tut, düşeyim deme sakın bacaklarınıda ben kırarım."

Söylediği şeye otuz iki diş sırıtıp kafa salladığımda, aşağıya atladı ve benim atlamam için kollarını açtı.

Ona biraz tereddütlü baksamda, sanki annesine sövmüşüm gibi bir bakış attığında gözlerimi kapatıp atladım.

"Güvendesin, küçük."

Gözlerimi açtığımda onun gözleriyle karşılaştım.

Uygar hiç bozuntuya vermeden beni yavaşça indirdi.

İşte !
Top sahasındaydık.

"Uygar?"

'ne var?' dercesine bir bakış attı.

" Benimle futbol oynarmısın? "

Çarpık bir şekilde gülüp kalbimin çarpmasına sebep oldu.

"Benimle oynamak istemezsin, güzelim."

"Orasını ben Düşünürüm. Hadi oynayalım!"

Uygar kaleye geçtiğinde topu aldım ve karşısına geçtim.

"Şimdi sana gol atacağım."

Uygar dalgacı gülümsemesiyle kafa salladı.

Tüm gücümü sağ ayağıma toplayıp topu kaleye yolladım.

"Başardım!"

Gol attım, Ben attım!

"Neye seviniyorsun, seni küçük aptal ? "

Uygardan gelen dalgacı sese anlam veremesemde kaleye baktım ve zihinsel çöküş yaşadım.

Uygar topu yerinden dahi kıpırdamadan tek eli ile tutmuş bana sırıtıyordu.

KURTARICIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin