Meva Nefes, ünlü Nefes ailesinin en büyük kızı olmasının yanında 'Sırılsıklam satırlar' kullanıcı adıyla yazan, anonim bir yazardır. Bir gün kitaplarından birini yazarken öldürülen Meva, kendini yazdığı kitabın içinde bulur. Yedi krallıktan oluşan b...
Sınavlarım dolayısıyla yazmaya iki haftalık bir ara vermiştim, normalde bu bölümü daha da yazmaya devam edecektim ama son bölümü atalı iki buçuk hafta olduğunu görünce yazdığım kadarını atmak istedim. Biliyorum biraz kısa, merak etmeyin sınavlarım bitti ve eski aktif yazma düzenime dönüyorum. Daha fazla uzatmadan sizi bölümle başa başa bırakıyorum çünkü çoook özledim!
Yorum yapmayı ve yıldızımıza basmayı unutmayalım, seviliyorsunuz 🤍
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Sen bilirsin." Birleşen ellerimizi ayırıp kollarımı boynuna doladım. Parmak uçlarımla yavaşça orayı okşadığımda nasıl gerildiğini hissettim. "Yarın gece." Ona doğru eğilmiştim, şarkı artık çok daha yüksekti. Çevremize baktığımda dans eden çiftleri görebiliyordum. Beni şaşırtan o çiftlerin arasında Ateş ile Vefia'yı da görmemdi. Dudaklarım kıvırılırken ona döndüm. "Her şeyi anlatacağım, ama bil ki bu benim değil senin yıkımın olacak Tanyeri. Zira benim ihanetiyle yüzleşebileşeceğim kimsem yok. Seninse etrafın çok kalabalık."
Kaşları çatıldı, açık kahve gözleri anlamlandırmaya çalışır gibi bakıyordu. Onu tanımasam sözlerimin onu korkuttuğunu düşünebilirdim ama o Barlas Araf Tanyeriydi.
"İhanet?" Diye sordu dümdüz bir sesle.
"Gerçekleri çok seviyorsun ya Tanyeri," Gerçekler hep omuzlarımıza yük oldu Barlas, sen omuzuna biraz daha yük istiyorsun. "Sevdiğin insanların yalanlarıyla yüzleşirsen bunun adına da ihanet dersin sen."
Sağ çapraza bir adım. Sol çapraza bir adım. Eli belimi yavaşça okşadı. Derin bir nefes.
"Bana yalan söyleyen her kimse bunun bedelini mutlaka öder ama ben adına ihanet der miyim? Onu yaşayıp göreceğiz Meva."
Gülümsedim. Deli gibi korkuyordum çünkü bana inanmayacağını biliyordum. Belki inanmayı çok isteyecekti ama kimse karşısında duran kadının ben öldüm demesine inanmazdı. O zaman ne yapacaktım? Kaçacak mıydım? Kalabilecek miydim burada?
O kadar bilmiyordum ki...
"Yarın gün içinde dikkatli ol, olur mu?" Gözleri etrafta geziniyordu, içimden bir ses bir terslik olduğunu düşündüğünü söylüyordu.
"Taht için tören olmayacak mı?"
Evet anlamında başını salladıktan sonra devam etti. "Orayı kastediyorum. Her krallıktan yüz binlerce insan olacak. Benim bölgem ama benim insanlarım değil. Saçının teline zarar gelmesine izin vermem ama sen yine de Dip'ten ayrılma."
