Firavun (Levi X Yn)

7

•°• 7 yıl önce, hafıza kaybı part.2 •°•

Farlan ve Nemphis Thot'u öldürmek için odadan ayrılmışlar sen de büyük salonda tek başına kalmıştın. Büyü yan etkilerini yavaş yavaş gösteriyordu. Güçlü bir büyücü olabilirdin ama bu hâlâ 10 yaşında bir çocuk olduğun gerçeğini değiştirmiyordu. Gücün çocuk bedenin için fazlaydı. Kaslarındaki bütün enerjinin yavaş yavaş çekildiğini hissediyordun ama büyüyü yarım bırakman demek senin anında ölmen demekti...

"Yn!" Bulanık görüşünün izin verdiği kadar seslenen kişiye bakmaya çalıştın ama ses boğuk ve uğultulu geldiği için kim olduğunu ayırt edememiştin. "Yn! Benim Mikasa!"

'Mikasa mı? Hayır burada olmamalıydı  bu onun için çok tehlikeli.' Mikasa'ya uzaklaşmasını söylemek istedin ama çemberin üzerine çizdiğin sembollerden kafanı kaldıramıyordun.

Bayılmadan büyüyü tamamlanan lazımdı ama gözlerini açık tutmak bile senin için zordu. Mikasa çemberin içine girerek kanlı elini sıkıca tuttu ve sıkmanın etkisiyle tekrar akan kanlı elini kalbinin üzerine bastırdı. "Beni kullan." Mikasa'yı da bu işe alet etmek istemesen de mecburdur. 'Levi için.' 

~~ Farlan'dan

"Hahaha beni öldürebileceğini mi sandın?" Thot Farlan'a karşı alayla güldü. "Siz küçük veletlerin yapması gereken tek şey bana biat etmek."

"Şu an ikimizde yanlızız Thot. Seni kimse kurtaramaz."

"Kendine güvenmen güzel ama bu hâlâ eziğin teki olduğun gerçeğini değiştirmiyor. Bana diyene bak! Sen kendi anneni ve erkek kardeşini öldürdün!" Farlan'ın saniyelik irkilmesi Thot'un gözünden kaçmamıştı. 'aptal.'

"Evet. İkisini de ben öldürdüm ve pişman değilim. Hak ettiler."

"Bir de bana kötü adam derler." Askerler her an Thot'un yokluğunu fark edebilirler bu yüzden Farlan'ın acele edip Thot'u öldürmesi gerekiyordu. 'Umarım büyüyü tamamlamışsındır Yn.'

~~ Yn'den

Mikasa'nın kalbinin üzerindeki tırnaklarını göğüsüne bastırdın ve teninden kanın akmasını sağladın. Mikasa canı acısa da sesini çıkarmadan işini bitirmeni bekliyordu.

Son gücünü Mikasa'yı büyüye bağlayarak bitirmeye harcadın.

Şamdanlardaki mumlar iyice alevlendi, ateş daha da yükseğe doğru uzanıp koyu bir renk almaya başladı. Gereken son duayı ve efsunlu sözü de söylediğinde Mikasa da senin peşinden tekrar etti. Ve mumlar tamamen sönüp devrildi.

Büyü bitti ve Thot lanetlendi... Bugün Farlan'ın elinden ölmek onun kaderi...

Ancak sıra ölüm gibi bir lanetli büyünün büyücü üzerinde bırakacağı yan etkiye gelmişti.

O gün Mikasa ve senin son üç seneye ait anılarınız yok olmuştu. Mikasa seni; sen Mikasa, Levi, Lami ve Atum'u unutmuştun. Bayılmadan önce gördüğün son şey Levi'ın kana bulanmış yüzüydü...

•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•

Thot ölmüş ve tüm saray fırtına öncesi sessizlik hâline geri dönmüştü. Thot'un ve annesinin ellerinde ölen on çocuğun bir nevi intikamı alınmıştı.

Ama Mısır'ın başında artık daha büyük bir tehdit vardı. Seth abisi Osiris'i öldürmüş ve eşi İsis'i de öldürmek için tüm İsis tapınaklarını tek tek arıyordu, daha doğrusu tapınakları yıkıyordu.

Nephthys ise eşini Osiris ile aldattığı için İsis tarafından lanetlenmiş ve ölüm hakkı elinden alınmıştı, yani kendi cezasını kendi canına kıyarak vermek isteyen Nephthys yaşamak zorundaydı. Kendisini bir mahzene kapatarak kendi cezasını bu şekilde vermişti. Ama onun yokluğu Mısır'da zaten patlak veren kaos ortamını daha da harmanlamış, düzen ve huzur tamamen kalkmıştı.

Firavun bu durumdan faydalanarak Büyük İsis tapınağına savaş açtı. İsis'in kulları tek tek öldürülüyor sırf Seth'e yaranmak ve gazabına uğramamak için. Ancak sen artık Firavun'un bir cariyesi olarak sayıldığın için bu katliamdan uzaktın, unutulmuştun...

Ücra saraylardan birine götürülmüştün. Levi'dan uzağa... Onu artık hatırlamıyordun ama... Yine de eksik bir şeylerin olduğunun farkındaydın. Ne kadar çabalasan da olmuyordu. Unuttukların geri gelmiyordu.

•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•

Aradan beş yıl geçmişti. Sen gözlerden uzak yaşamaya devam ederken Kralın 36 çocuğundan geriye sadece 15 kişi kalmıştı. Kralsa bu ölümlerin hepsine göz yumuyordu. Levi ise her geçen gün gücüne güç katıyordu. Şimdiden 5 varis onun tarafındaydı.

Üstelik Savaş Tanrısı Seth'in bile dikkatini çekmişti. Seth onunla ilk karşılaştığında asıl ilgisini çeken Levi'ın boşluğu andıran gözleriydi. Zalimlik yok ama merhamet de yok.

"Hey velet, cidden babanı ve kardeşlerini öldürebilecek misin?"

"Sadece istediğim yardımı verin ve izleyin. Babamı öldüreceğim ve tahta geçeceğim."

"Ya ben ne kazanacağım?"

"Yeni Firavun sizin kulun olacak. Bir ilk, ilk kez bir Firavun size bağlı olacak."

"Desene beni çok eğlenceli günler bekliyor... Ama yanılmıyorsam bir isteğin daha var."

"Haklısınız, Yn'nin asla zarar görmeyeceğinden emin olmak istiyorum."

"Senin hatırın için o küçük veleti görmezden geleceğim ama yine de tavsiyeme uy çocuk. İkiniz ayrı dünyaların insanlarısınız."

"Nephthys hazretleri ile siz de öyleydiniz. Düzen ve huzuru sağlayan bir tanrıça ile kaos aşığı bir Tanrı..." Seth'in yüzünü sadist bir gülümseme kapladı. Bu çocuk sandığından da kurnaz olabilir. "Sevdim seni küçük çocuk." Seth keyifli hâliyle Levi'ın yanından ayrıldı. Önünde onu çok eğlendirecek günler var.

___________________

Bundan sonrası şimdiki zaman.
Geçmişte ne olduğunu neden Levi hatırlamadığınızı falan anladığınıza göre artık kafanız karışmaz.