[4]

405 37 18
                                    

Seloooooo

Arigattooooooo

Ben deliriyooooo

Yb geliyooooo

Are you readyyyyyyy

Umarım beğenirsiniz💗

İyi okumalar💗
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
(Felix)

Neden o geziye gitmek için seçildiğim hakkında en ufak bir fikrim dahi yoktu ama seçilmiştim bir kere artık. Hem yakı- yani canım patronunla beraber gidicektik. O yüzden sesimi çıkartmıyodum.

Jisung ise o mor saçlı adam onu seçtiği için evde deli gibi bağırıyodu. Arada komşular gelip onun deli olup olmadığını bile sordular. Mecbur (!) deli olduğunu söyledim.

Bavullarımızı hazırlayıp havaalanına dıpru yola çıktık. Arabayı ben kullanıyodum. Jisung ise yolcu koltuğunda deli deli hareketler yapıyodu.

Havaalanına vardığımızda diğer çalışanların toplandığı yere gidip orda patronları beklemeye başladık. Jisung hala deli gibi tepiniyodu.

Jiaung mal mal hareketler yaparken patronlar beraber geldiler. Mor saçlı patron Jisung'a bakıp gülmeye başladı. İyi ki sessiz gülüyodu yoksa Jisung çok utanırdı. Utangaç bir sincapla uğraşmak pek kolay olmuyo maalesef.

Onu hızla önüne döndürüp sakinleşmesini sağladıktan sonra patronları dinlemeye başladık.

"Uzun uzaya anlatıcak bişey yok. Oraya gidicez toplantıya katılıo geri dönücez. 3 gün toplantı hazırlıkları olucak. O 3 gün içerisinde otelin havuzuna gitebilir ve şehri gezebilirainiz. Seçim size kalmış. Şimdi herkes uçağa geçsin!" patronun dedikleriyle herkes sırayla uçağa binmişti.

Herkes bindikten sonra sayım yapmaya başlamışlardı.

"Heuning Kai?" cevap yoktu.

"Heuning Kai!" yine cevap yoktu.

Birden uçağın içine giren çocukla herkesin gözü ona döndü.

"Bu-burda... Burdayım!" çocuk soluk soluğa kalmıştı. Uçaktaki host ve hostesler hemen adının Kai olduğunu öğrendiğim çocuğun yanına gidip onu koltuğuna oturtup su içmesini sağlamışlardı.

"Tamam o zaman herkes burda. Yola çıkabilir!" patronun söyledikleriyle uçağın kapısı otomatik olarak kapanmış ve ardından yavaşça uçak havalanmaya başlamıştı. İşte yolculuk başlıyodu!
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Yol sırasında herkes uyumuştu, tabi ben hariç. Asla burda rahat değildim. Ya uyurken horlarsam?

Tuvaletim geldiği için ayağa kalkıp yuvaletin olduğu yere doğru ilerledim.

İçeri girip işimi hallettikten sonra tam çıkacaktım ki açtığım kapıyla karşında patronu görmem bir oldu.

"Ah, sen uyumadın mı? Ben de herkes uyudu sanmıştım."

"Ha-hayur efendim, b-ben uyumafım. Daha doğrusu uyu-uyuyamafım. Ben de he-herkes uyudu sanı-sanıyodum."

"Hey, kekeleme. Korkuyo musun yoksa benden?" gülümseyerek söylemişti bunu.

"Şey, sonuç olarak patronum olduğunuz için biraz korkuyorum." diyip başımı önüme eğmiştim.

Çenende hissettiğim elle gözlerim tek bir noktaya kilitlenmişti ki o el çenenden tytarak başımı kaldırmıştı.

"Kafanı eyme. Ayrıca da benden korkma, benden korkman için bi sebep yok. Değil mi?" aslında baya büyük bi sebep vardı; o fotoyu benim attığımı anlaması.

"Hayur, yok efenedim. Sabırım tuvalwti kullanıcaktınız, ben sizi tutmiyim." kenardan sıyrılıp koridıra ilerlemek için hamle yaptığımda kolumda hissettiğim kol aniden beni çekip uçağın pencerelerinden birinin önüne getirmişti.

"Çok güzel ni manzara, öyle değil mi?" başımı hafifçe aşağı yukarı sallamıştım. Gerçekten de büyüleyici bi manzaraydı.
~~~~~~~~~~~~~~~~
(Yazar)

Ama Felix bilmiyodu ki patronu o sözü Felix'in kendisine bakarken söylemişti.

Patrobu için o büyüleyici manzara Felix'ti.

Patronu, çalışanlar ilk sırada dururlarken anlamıştı fotoğrafı atanın Felix olduğunu. Felix şort giymişti ve bacakları görünüyodu. Patronunun gözünden kaçmamıştı tabii ki bu.

O sırada Hyunjin çenesini yaklaşıp Felix'in omzuna dayayıp onu seyretmeye devam etmişti.

Bunlar yaşanırken Jisung uyanmış ve Felix'i görememesiyle telaşlanarak etrafına bakınmıştı.

Koltuktan kalkıp atka tarafa baktığında ise Felix ve Hyunjin'in oldukları pozisyonu gülüp sırıtmıştı.

Hızla telefonunu çıkartıp fotoğraflarını çekmişti. Ama Jisung'un telefonu fotoğraf çekerken bi ses çıkartmıştı.

Neyse ki ses ikiliye gitmemişti ama Jisung'un yan koltuğunda oturan Minho uyanmış ve sincaba benzeyen çocuğun o halini izlemeye başlamıştı.

Evet, Minho Jisung adındaki sincaba aşık olmuştu. Koskoca LKM CEO'su, HHS şirketinin Han Jisung adındaki bir çalışanına aşık olmuştu.

Ve evet, Hyunjin yavaş yavaş Felix'e aşık olmaya başlamıştı. Koskoca HHS şirketinin CEO'su, Lee Felix adındaki kendi çalışanına aşık olmaya başlamıştı.
~~~~~~~~~~~~~~~~

Seloooooo

Sorry uzun zamandır yb atamıyom

Bunu bi önceki bölümde açıklamıştım

Umarım anlayışla karşılarsınız

Umarım beğenmişsinizdir💗
Umatım güzel yazabilmişimdir💗

Beğendiyseniz ne mutlu bana💗

Oy vermeyi unutmayın!

Hyunlix'le kalın ❤


company love // HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin