Karar vermiştim Vedat ile evlenecektim. Bunu arayıp Vedat söylediğimde ise beni burdan çikardi. Şuan Vedatın evindeydim. Sürekli hapis hayatı yaşıyordum. Vedatın benim için hazirladiği odada kalıyordum. Kapıda kaçma ihtimalime karşı kitliydi. Zaten açik olsa bile kendim de kaçicak gücü bile bulamıyorum. Kalkıp odadaki dolabın kapağını açip siyah bir kazak ve siyah bir tayt giydim. Ben üstümü değiştirdigimde ise kapı açıldı gelen evin hizmetçisiydi... Aşağiya indiğimde ise Vedat salonda benim inmemi bekliyordu.
Vedat: Günaydın hayatım!
Nefes: Beni böyle çaresiz ve mutsuz görmek hoşuna mı gidiyor!?
Bana yaklaşıp ellerimi tutu. Bende tutmasına izin vermeyip ellerimi çektim.
Vedat: Biz çok mutlu olucaz Nefes. Kimse bizi ayıramiycak!
Nefes: Bizi ayırmaları için ilk olarak biz diye bir şey olması gerekiyor. Ama biz diye bir şey yok hiç bir zaman da olmadı. Olamazda zaten! Ben seni sevmiyorum Vedat Sayar asla da sevmiycem! Şuan buradaysam eğer mecbur olduğum içindir!
Vedatı kizdırmış olmalıyım ki yanağımda bir acı hissettim. Elimi dudağıma gotürdüğümde kanadığıni fark ettim.
Nefes: Bir tokatla benim canımı yakabileceğinimi zannediyorsun? İster kafama sık genede canımı acitamazsin!
Vedat madem benim sinirlerimi bozuyordu. Bende onun sinirlerini bozucaktim. Kahvaltı masasına doğru ilerledim. Masa örtüsünü çekerek masadaki herşeyi yere indirdim.
Nefes: Senden nefret ediyorum.
Bu bir hafta sandığımdan daha zor geçicekti. Bu adam gerçekten çekilmezdi. Hayatım durmuştu bundan sonra yapabilecek hiç bir yoktu. Bu adam onca dediğim şeye rağmen nasıl bunları diyordu. Salona birileri geldi ve her tarafa gelinlik asmaya başladılar.
Vedat: Bende senin için gelinlik getirttim. Seç, dene, beğen istediğini al.
Nefes: Sen ne çeşit bir hastasın ya ben seni sevmiyorum! seninle zorunda olduğum için evleniyorum! Asla ama asla gelinlik giymiycem çünkü ben o gün ölüm fermanımı imzalamış olucam!
Vedatın benim için getirttiği gelinliklerin yanına gittim masada duran duran makası alıp elime bir gelinlik alıp kesmeye başladım. Kaç tane gelinlik kestim bilmiyorum en son kestiğim gelinliği Vedatın suratına attım. Yukarı çıktım. Bu evde saatler geçmiyordu, canım acıyordu bu gün bayramdı ve ben annem babam olmadan ilk bayramımı geçiriyordum. Bu da benim canımı yakıyordu.
Buradan çıkabilecekmiydim diye düşünüyorum sadece, bir daha annem ve babamı görebilecekmiydim? Tahire ne kadar kızsamda bir daha ona sarılabilcekmiydim? Buradan çıkmadığım sürece kimseyle görüşemezdim. Telefonum yok, biriyle irtibata geçebilecek bir cihaz bile yoktu. Bir yolunu bulup kaçsam ailemi öldürür.
...
Bugün Vedat ile evlenicektim yani ölüm fermanım olucaktı bu gün. Kapı çaldı gelen kişi Vedattan başkası olamazdı. 'gir' dediğimde içeri biri girdi ama gelen kişinin kim olduğun bakmamıştım. Gelen kişi Vedatın en yakın adamıydı. Aklıma gelen şeyle ayağa kalktım.
Nefes: Ne var ne istiyorsun?
Necip: Bunları gönderdi Vedat bey sizin için.
Elinde beyaz bir elbise vardı. Gelinlik giymiyceğimi söylediğim için gönderdi bunu büyük bir ihtimalle. Bayılıcakmış gibi yaptım ve bana doğru yaklaşınca belinden silahını almıştım. Üstümdeki hırkanın cebine koydum.
Necip: iyimisiniz Nefes hanım?
Nefes: iyiyim başım döndü sadece sen çıkabilirsin. Vedata söyle yanıma gelsin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkım 💖
FanfictionNefes ve Tahir çocukluk arkadaşıdır.Nefesin babasının tayininin çıkmasıyla trabzondan ayrılırlar...Yıllar sonra tekrar karşılaşırlar...