Ben o çocuğu tanıyorum. Bizim karşı villada oturuyor. Ama çocukla asla konuşmadık sadece adının Ata olduğunu biliyorum o kadar. hızlıca içeri girip hocaya bişey demeden önümüzdeki Efenin yanına oturdu. Arkasına dönüp naber diyince cerenle bir bakıştık nasıl daha bizi tanımadan bu kadar samimi konuşuyo anlamadık. Cerenden önce lafa atlayıp cevap verdim.
Ece: İyi senden ?
Ata: iyi güzellik. Sen bizim karşı villadaki kız değilmisin?
Ece: Öyleyim galba.
Ceren kolumu cimcirdi. Dedi yavaş biraz kızım hızın 180 ikimiz aramızda gülüştüğümüz sırada hoca yoklamada bizim isimlerimizi okudu. Şu ingilizce derslerini hiç sevmiyorum. Bir anormal ben miyim bilmiyorum ama sevmediğim halde notlarım çok iyi ilkokuldan beri neyse yine çok gereksiz konuştum. Hoca ders anlatırken tam kafamı sıraya koyuyordum ki hoca ismimi seslendi.
Saime(ingilizce hocası): Eceee kalk kızım bize bu metni çevir .
içimden dedim şimdi sıçtık sonra Ata arkadan sırtımı dürtüp bir kağıt uzattı. Metnin türkçe çevirisi yazılıydı.
Ece: tamam hocam 'diyip oturduğum yerden kağıdı okudum tabi hoca fark etmedi gerçi fark etsede pek umrumda değil sanırım. Koskoca iki ingilizce dersinden sonra nihayet beklediğim bende dersi geldi. Sonunda voleybol oynayabilicez. Tenefüste hemen spor odasına gidip üstümüzü değiştirdik.
Ece
( Çanta, yüzük ve kolye yok )
Ceren
(Çanta yok)
Üstümüzü değiştirip hızlıca bahçeye çıktık. Dedim ki keşke çıkmasaydık Zeynep, Atayla çok samimi bir şekilde konuşuyor yanında kim var araştırdıklarımıza göre Ata'nın eski sevgilisi ve benim en sevmediğim kız Yağmur. İçimden bu beden dersi hızlı bitsin diye dua ettim çünkü kavga çıkıcak ve ben anneme söz verdim kavga etmiyiceğime dair.
Ceren: Kanka baksana şunlara
Ece: Sus sus gördüm sırf tenefüste birlikte dolaştık bide yakışıklı ağzının içine düşücekler ya şuraya bak ama bende Eceysem bunu Ata'nın yanı yaklaştırmam.