xiv | işaretler, hayatta olduğuma dair herhangi bir işaret

1K 81 52
                                    

İki Hafta Sonra, İtalya Grand Prix Öncesi Sıralama Turları

"Charles Leclerc! Bu sezon rakiplerine nefes aldırmamaya kararlı! İtalya pistinde pole pozisyonunda genç Monakolu!"

Ekranlarda yankılandı Charles'ın adı tekrardan. Hızlıydı ve arkasındakilere fırsat vermemeye kararlıydı. Aklı başka yerde olsa da birinciliğini korumayı başarmıştı. Onun hemen arkasından Max ikinci sırada başlayacaktı.

Aracından inip onu bekleyen kameralara doğru yürüdü. Bedeni yorgundu, keşke tek yorgunluğu fiziksel olsaydı. Kameraya yansıyan görüntüsü tükenmişti. Göz altları morarmış, gözlerinin rengi gitmişti neredeyse. Baktığınızda kolaylıkla anlayabilirdiniz.

"Bugün harikaydın, Charles. Performansın hakkında ne söylemek istersin?"

Kendisine uzanan mikrofona yaklaştı nefes nefese. Gündüzlerini kariyerine adarken karanlık çöktüğünde gün ışığının özlemini duyuyordu, gün ışığının ve onun.

"Sürüşümden memnunum, arabayla bugün iyi bir iş çıkarttım ve yarın da öyle olması için elimden geleni yapacağım." Eski enerjisinin olmadığı belliydi. Bu minik röportajları izleyen, onu destekleyen insanlar da anlamıştı bunu.

"Önceki sezonun ardından şampiyonluk için iddialı bir isim olacaksın gibi duruyor, sonraki yarışları sabırsızlıkla bekliyoruz."

Sahte bir gülümseme, yalancı sevgi sözcükleri ve kameralardan uzaklaştı. Günün o vakti yaklaşırken olabildiğince çabuk bir şekilde otel odasına dönmek istiyordu.

Ekibinden 'bugün harikaydın' tarzı tebrikler yükselirken hepsini kısa kelimelerle yanıtladı. Sevinmesine sevinmişti ama bu sevinci dışa vuracak gücü yoktu.

"Otele geçiyorum, orada görüşürüz." dedi takım arkadaşına. Carlos üzerindekilerden kurtulduktan sonra eşini görmeye gidecekti, muhtemelen biraz İtalya sokaklarında vakit geçirip öyle döneceklerdi otele.

"Bizimle gelmeye ne dersin? Beraber bir şeyler yaparız."

İki haftadır kendine vakit ayırmadı ve bunu Carlos da biliyordu. Geceleri ne hâlde olduğundan tam olarak haberi olmasa da ertesi gün yüzünü gördüğünde gecenin pek de iyi geçmediğini anlıyordu.

"Pek enerjim yok, dostum. Uyumak istiyorum." Elbette uyuyamayacaktı.

Carlos onu zorlamadı. Bir şeye ihtiyacı olursa aramasını söyleyip gitmesine izin verdi. Ardından üzerini değiştirdikten sonra eşini bulmaya gitti ve romantik saatler yaşamak için İtalya sokaklarında yola çıktılar.

Charles otele döndüğünde üzerindeki kıyafetlerden kurtuldu. Ilık bir duş almayı planlıyordu. Su ayarlanana kadar aynada yüzüne baktı. Nasıl da bitmişti hayatı bir anda onun yokluğuyla? Duygularını yüzüne yansıtmamak için kendine engel olamadığından yürüyen bir ölü gibiydi.

Ilık suyun altında gözlerini kapattı. Monoton geçen rutininin son parçasıydı bu duş. Sonra yatağına uzanıp uyumayı deneyecekti. Masaja ihtiyacı vardı, vücudu bir süredir oldukça gergindi. Stres, yoğun tempo, duygusal çöküş. Hepsi üst üste gelmişti.

Beline sardığı havluyla banyodan çıkıp yatağına doğru yürüdü. Üzerindeki ıslaklığı umursamadan uzandı beyaz çarşafın üzerine. Sırtını yatak başlığına yasladı ve telefonunu komodinin üzerinden aldı.

Champagne And Sunshine ✶ Charles LeclercHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin