Aysima&Bora
7 yıl önce, İstanbulBazı şeylerin telafisi yoktur hayatta. İnsanoğlu, kırdığı yerden kırılmaya mahkumdur. Paramparça edip üzerinde tepindiğiniz hayatların yükü ağırdır, her omuz taşıyamaz.
Bora, o yükün altında eziliyordu yıllar sonra. Gariptir ki, onu tekrar görene kadar zerre sızlamamıştı vicdanı, varlığını bile unuttuğu çok olmuştu ama geride bıraktığı enkazla karşı karşıya kalınca, bazı şeylerin gerçekliği karşısında çökmüştü omuzları.
Karşısında konuşan genç kadın her ne kadar metanetli görünmeye çalışsa da, gözlerindeki kırgınlığı fark etmemek için kör olmak gerekirdi.
Bora, o gözlerin bir zamanlar nasıl parladığını hatırlıyordu. Gözlerindeki o ışığı kaybetmişti Aysima. Bunu, onu ilk gördüğünde fark etmişti genç adam.
Şimdi tam karşısında oturmuş, gözlerini inatla kendisinden kaçırarak bir şeyler anlatan kadın, zamanında bakışları bakışlarından ayrılsa felaketi koparırdı. Kısa bir an, çok kısa bir an o günleri özlediğini fark etti Bora.
Aysima'nın; "Sen beni dinlemiyor musun?" diyerek isyankar bakışlarla kendisine bakması gülümsemesine sebep oldu.
Elini mahcup bir şekilde ensesine götürerek, ensesini kaşıdı.
"Kusura bakma, dalmışım."
"Hiç değişmemişsin biliyor musun? Hâlâ önemli konular konuşuluyorken bile aklın beş karış havada."
Genç adam, yaslandığı sandalyeden doğruldu. Ellerini masanın üzerine koyarak birbirine kenetledi. Suratına çarpık bir gülümseme yerleştirerek genç kadına baktı.
"Can çıkar, huy çıkmaz derler. Huyum kurusun."
"Bora..."
"Hmm?"
"Artık bu numaralarına kanmıyorum, biliyor musun?"
"Ne?"
"Yaşlanmışsın diyorum, eskisi kadar şirin gelmiyor bu hareketlerin."
Bora, şuh bir kahkaha patlattı. Kahkahası ormanın içinde yankılanarak, altında oturdukları ağaçtan birkaç kuşun göğe yükselmesine neden oldu.
Daha sonra ellerini teslim olurcasına havaya kaldırdı.
Aysima, genç adama 'Sen iflah olmazsın.' bakışları ile karşılık vererek kafasını olumsuzca iki yana salladı.
"Ne yapacağımız konusunda anlaştık o zaman?"
Genç kadının sorusu karşısında kafasını salladı Bora.
"Anlaştık."
"Kalkalım mı o zaman?"
"Kalkalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Can Parçaları
ChickLit"Aysima olmuyor, anlamıyor musun? Bir heves uğruna evlendik ama yürütemiyoruz işte." "Bir heves uğruna mı? Yaşadıklarımız bir heves miydi senin için?" "Evet! Bir hevesti, çocuktuk anlayamadık sadece." Sevdiği adamın tüm yaşadıklarını geçici bir heve...