Merabalar.
Keyifli okumalar.
***************************************
Elimdeki kalemi iki parmağım arasında döndürmeye devam ederken yanımdaki Alara benim rolümü çalarak sürekli saate bakıyordu,sevgilisini özlemiş olmalıydı. Derin bir iç çekerken kalemi dudaklarım arasına götürüp ısırdım,abim beni evden kovmuştu ulan! Ayağımla ritm tutarken aniden teneffüs zilini duymuştum,tam o sırada sınıfın kapısı açılmış,Azra görünmüştü. Alara'yı bütün teneffüs yanında tutuyordu manyak,tabi ben gidince kovmuyordu,ama bütün teneffüste kızı öpmezsin be kardeşim!
Derin bir nefes çekip ellerimi şakaklarıma koydum,abimden söz almayı başarmıştım en azından,gelip beni o alacaktı. Ceketimin cebindeki paramı yoklayıp sınıfın çıkışına yöneldim,içim kurudu içim,açım ulan aç! Kantine seker adım gidip Emine teyzenin önüne kendimi adeta fırlatdıktan sonra "Allah rızası için yemek!" demiştim dramatik sesimle,Emine teyze buna gülerken her zamankinden hazırlayıp uzatmıştı,bende parayı verip teşekkür ettikten sonra arkamı dönüp kendim için yer aramaya başlamıştım.
Gözlerim tamamen boş bir masaya takılınca oraya yürüyüp oturdum,tostumun üzerindeki peçeteyi açıp bir ısırık alırken tek odağım oydu,başka bir şey imkansızdı. İkinci ısırığımı alırken telefonum titremişti,çıkarıp masaya koyarken mesajın üzerine tıklayıp şifremi girmiştim,gördüğüm isim mutluluktan yanaklarımın kızarmasına sebep olurken gülümseyip parmaklarımı ekranda dolaştırıp cevap yazdım,abim saat kaçta gelmesi gerektiğini soruyordu. Kısa cevabımdan sonra kalpli peki prenses mesajı atıp çevrim dışı olmuştu,canım abim.
Tostumu yerken üzerimde bakışlar hissetmiştim,ilk başlarda umurumda olmasa bile en sonunda kafamı çevirmek zorunda kalmıştım. Göz göze geldiğim kahve rengi gözlerle bir süre duraksadım,ama daha sonra gözlerimi çektim. Biliyorum,yaptığım anlamsızdı,ama canım yanıyordu. Yanında o çocuk varken bana öyle bakması canımı yakıyordu! Tostumdan bir bir ısırık alıp içeceğimden de bir yudum aldım,son derse giriyorduk,bundan sonra abim gelecekti. Üzerimde hala bakışlarını hissediyordum,ama bakmak içimden gelmiyordu.
Son ısırığımı alıp ellerimi bir birine sürttüm,yediğim yemeğin bu bakışlarla boğazımda kalmamasına hayret ediyordum doğrusu. Botlarımın çıkardığı sesler eşliğinde kantinden çıkarken hala bakışlarının sırtımı delip geçtiğini hissediyordum,ama umurumda değildi,sadece lanet coğrafya dersine girecek,bitince sırt çantamı alacak ve okuldan gidecektim. Kantinden çıkıp işaret parmağımın arkasıyla burnuma hafif dokundum,hadi girelim şu lanet derse.
❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄❄
Koşar adım okuldan çıkıp arabasına yaslanmış beni bekleyen abimin yanına koştum. Kollarının arasına adeta uçup kafamı göğsüne yasladım,abim diye demiyorum,ama kendisi bana hiç benzemiyor. Ayrılıp yüzüne baktım,şimdi kafamı kaldırmak zorunda kalmıştım. "Hoş geldin prenses." Abim elini saçlarıma çıkarıp okşarken büyükçe sırıttım,hiç değişmemişti. "Hoş buldum abicim." "Gel hadi,oburcuk seni. Yemeğe çıkalım,ama ondan önce bir alış veriş merkezine." Gülümsemem kat ve kat büyümüştü,en sevdiğim iki şey yan yana! "Heyecanla kafamı salladığım zaman abim sırıtıp "Bu okulda bir boklar yedin mi bakalım?" diye sormuştu. Kafamı evet diye sallarken "İşte benim küçük kardeşim." demişti gururla,o babamdan,ben ondan almıştım bu kavgacı özelliğimi. Kapımı açınca hemen binip kapatmasını bekledim,canım şöforüm canım abim. Abim kapımı kapatıp sürücü koltuğuna giderken Elnaz ile göz göze gelmiştim,anlam veremdiğim bir ifadeyle bana bakarken araba çalışmış,onu arkada bırakmıştık.
**************************************************
Bölüm sonu
Ne düşünüyorsunuz bakalım?
Adios.