17

488 45 10
                                    

Felix gözlerini kalabalıkta gezdirdi. En azından 400 kişi olduğunu düşünüp arkadaşlarının yanına döndü.

"Bu kadar kişinin geleceğini düşünmemiştim."

"Bahar koşusu bu, gelenek gibi bir şeydir." Chan gülümseyerek felixin saçlarını karıştırıp eşofman üstünün fermuarını açtı. "Çoğu beşinci dakikada koşmayı bırakıyor zaten amaç beraber olmak."

"Minho geçen sene birinci olmuştu." Changbin Minho'yu itip güldü. Minho kıpırdamadan ona dik dik baksa da Changbin eğlendiğini anlıyordu.

"O sen miydinn, kızıldın hatta değil mi? Aşk işte görüyor musunuz geçen sene de o an aşık olmuştum sana."

"Yalan söyleme şerefsiz."

Jisung Seungmin'in yüzünü ittirip Minho'ya göz kırparken Hyunjin gülerek yanlarına geldi. "Ne oluyor yine?"

Herkes Hyunjin'e dönüp gülümsedi. Neredeyse bir haftadır hastalığından dolayı vakit geçiremiyorlardı, koşuya gelecek kadar iyi hissettiği için mutlulardı.

Hyunjin herkesle selamlaşırken gözünü Felix'ten ayırmadı, sıra ona gelene kadar gözlerini kaçırması çok hoşuna gidiyordu. Sonunda Felix kalınca gülümsedi.

"Hey."

"Hey..." Felix kolunu stresle kaşıyıp ısınan insanlara baktı ve Hyunjin'e geri döndü. "Emin misin iyileştiğine?"

Hyunjin hafifçe sırıtıp gözlerinin içine baktı. "İyileştim, bir anda..." Gözlerini hafifçe büyütüp ellerini havaya kaldırdı. "Puf, tüm hastalığım yok oldu, sanki sağlık öpücüğü kondu, alnıma."

Felix kızarırken gözleri şaşkınca büyüdü ve göz ucuyla diğerlerine baktı. "Ya, iyi o zaman sevindim."

Jeongin ikisi arasında bakışlarını gezdirip kaşlarını çattı ve Chan'ın göğsüne yaslanıp kollarını bağladı. "Ne oluyor size ya, öpüşüyor musunuz?"

Felix içtiği suyu yutamadan püskürtürken nefes nefese Jeongin'e baktı. "NE?! SAÇMALAMA HAYIR TABİİ Kİ BU NEREDEN ÇIKTI?" Nefeslenip hızlıca numarasını göğsüne yapıştırdı. "BEN SIRAMA GEÇİYORUM!"

Felix bir daha Hyunjin'e bakmadan koşarak başlangıç çizgisine gitti. Hyunjin arkasından bakıp keyifle sırıtırken bile arkasına bakıp nefeslendi.

"Ee öpüşüyor musunuz?"

"Yok." Hyunjin kollarını bağladı. "Ben öptüm, hoşuna gitti ondan utanıyor."

"YA BENSİZ NE KONUŞUYORSUNUZ?" Felix hızlıca geri dönüp gizlemesi gereken bir şeyi mi söyledi diye anlamaya çalışırken herkes güldü.

-

Koşu yarışının yarısında Jeongin, Jisung ve Felix bırakmış; Minho yine birinci, Hyunjin ikinci olmuştu. Chan yarışı bitirse de sıkılınca sonlarda yavaşlayıp başka şeylerle oyalanmıştı. Changbin ve Seungmin zaten gelmemişti.

Minho basamakların en üstünde madalyasını düzeltip gülümserken Hyunjin'e dönüp dil çıkardı. Hyunjin kahkaha atarken onu hafifçe ittirip aynı şekilde dil çıkardı. Çocuklar, özellikle Felix, çocuklarının mezuniyetlerini çeken anneler gibi yüzlerce video ve fotoğraflarını çekip alkışlıyorlardı. Felix en önde zıplayarak alkışlıyor, Minho'nun adını bağırsa da gözlerini Hyunjin'den alamıyordu. Terden saçlarının birazı alnına yapışsa da çoktan kuruduğu için dağınık bir saç modeli haline gelmişti. Dudakları, burnunun ucu kıpkırmızı, yanakları şeker pembesiydi.

Eğer bir bebek olsaydı, Hyunjin'i kucağından indirmeden saatlerce sevip öpebileceğini düşündü Felix.

İkisi de sonunda yanlarına gelince Jisung Minho'nun yanağını öpüp gülerek madalyayı salladı. "NASIL KOŞTUN HAŞİN KAPLANIM GURUR DUYDUM SENİNLE."

rain / hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin