Songül ve Bahri dışarıya çıkarlar.
Songül: Bahri söyle hadi artık, bak kimse yok.
Bahri derin bir nefes alır.
Bahri: Abla, ben... *öksürür*
Songül: Helal helal.
Bahri: Abla ben tek nefeste söyleyeyim o zaman.
Songül: Hadi söyle bak ben de çok merak ettim.
Bahri: Abla ben Melike'ye evlenme teklif etmek istiyorum.
Songül: Neeee! *Songül çok şaşırır, çok mutlu olur ve hemen sarılırlar, Songül'ün gözleri dolar*
Bahri: Abla olur mu sence bizden? Yani Melike kabul eder mi?
Songül: Deli misin tabi ki eder. Ay Bahri çok mutlu oldum yaa. Ee nasıl teklif edeceksin?
Bahri: Abla bizim ilk kez beraber dışarı çıktığımızda gittiğimiz bir yer vardı, hem açık hava, hem de sessiz sakin. Arabayla oraya gideriz, ben oraya bir organizasyon yaptırıcam, manzaraya bakıp yemek yerken de gider söylerim, olur mu sence? Aklıma ilk bu geldi.
Songül: Olur, olur, güzel düşünmüşsün.
Bahri gülümser, mutlu olmuştur.
Songül: Benim yapabileceğim bir şey var mı? Ne zaman teklif edeceksin?
Bahri: Abla hafta sonu teklif etmeyi düşünüyorum. Sen Melike'yi alıp benim konum atacağım yere getirsen yeter abla.
Songül: Tabi getiririm, ay çok mutlu oldum yaa.
-yanlarına bir polis memuru gelir-
Memur: Songül komiserim, Ahmet savcı sizi bekliyor.
Songül: Tamam, geliyorum hemen.
Memur gider.
Songül: Sen bana konumu atarsın, saati falan, hallederiz. Hadi, dikkat et kendine.
Bahri: Çok teşekkür ederim abla.
Songül: Ne demek, siz mutlu olun da.
Songül, Savcının yanına gelir.
Songül: Savcım, beni çağırmışsınız?
Ahmet savcı: Gel, Songül. Otur lütfen.
Songül oturur.
Ahmet savcı: Songül, Servet dosyasına gizlilik kararı aldırdım. Sadece sen ben ve Sadi bilecek. Gizli bir operasyon yürüteceğiz.
Songül: Niye savcım, bir şey mi oldu dikkatinizi çeken?
Ahmet savcı: Emniyette köstebek olmasından şüphe ediyoruz. Diğerlerine dosyanın kapandığını söyleyeceğiz.
Songül: Anlaşıldı savcım. Peki Taylan komiserimden de mi şüphe ediyoruz?
Ahmet savcı: Songül, herkesten şüphe etmek zorundayız.
Songül: Abi ama Taylan abi zaten en başından beri operasyondaydı, o bile mi?
Ahmet savcı: Evet Songül, o bile. Zaten kimse köstebek o da işin peşine düşecektir.
Songül başı ile onaylar. Servet hakkında biraz daha konuşurlar ve çıkar odadan.
Çıkınca Yaver arar.
Yaver: Alo Yengem? Napıyorsun?
Songül: Emniyetteyim Yaver, hayırdır bir şey mi oldu?
Yaver: Yengem, bir şey olmadı ama bi ufak sıkıntı var, hastanedeyiz
Songül: NE? Neden? Noldu? Hangi hastanedesiniz? Sadi'ye mi bir şey oldu? Sen iyi misin? Kaza falan mı yaptınız? *kısık sesle konuşur biraz* Osman babanın adamları mı bir şey yaptılar?
Yaver:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YENİ HAYAT
AksiSadgül'ün hayatına farklı bir pencereden bakacağımız bir hikaye olacak...