14.BÖLÜM;ŞAH VE MAT.

17 1 0
                                    

New person same oldu mistakes-tame impala

Gözlerimi araladığımda kendi eski odamda yataktaydım. Pencereye baktığımda gece olduğunu gördüm.
Doğrulduğumda her zaman babamın oturup bana kitap okuduğu yerde arden vardı.
Elindeki bıçağı döndürüp duruyordu.
Uyandığımı fark etmemişti sanırım.
Aksini düşünürken arden birden gözlerime baktı,ifadesizdi.

"Uyandırmak istemedim,"

Ayağa kalktı, gözlerini benden ayırmazken.

"Mercan seni merak ettiği için bizimkilere ulaşmış, şuan bizim evde. Seni bekliyor."

Kafamı salladım,bana yaklaştı ve yatağa oturup bana sarıldı. Onu ittirmedim,hatta bende sarılmak istedim. Şuan ihtiyacım olan şey buydu,ama eğer sarılırsam onu afettiğimi düşünürdü. Kollarım bir tepki göstermedi.

Beni kaldırdı ve kucağına oturttu. Bacaklarımı belinin iki yanına koydu.

"Seni özledim,sarılmayı özledim venüs."

"Gerçekten özleseydin üç hafta bekler miydin arden? Sevgine inanmıyorum,ne olursa olsun.
Herşeyin yapmacık,oyun. Ayrıca,sorun üç hafta beni düşünüp düşünmemen değil,bana yalan söylemen. Beni aptal yerine koyup kandırman."

Bedenime sarılı kolları sıkılaştı.

"Sadece sana gerçeğim. İster inan,ister inanma.
Çözebilirim sandım sana belli etmeden herşeyi,sonra sen bana bağlanmadan bırakacaktım seni Venüs. Herşey bir anda gelişti. Aşık oldum."

Düz duran kollarım havalandı,onun bedenini sardım.

"Pisliksin arden, iğrençsin, yalancısın, daha bir sürü kötü şey sayabilirim. Ama seni seviyorum arden,seviyorum. Sevgim ağır basıyor. Şuan koca bir tokatı hak ediyorsun."

Geri çekildiğimde o da sarılmayı bıraktı.
Elini cebine götürdü,bana aldığı kolyeyi çıkarmıştı cebinden. Balerin ayakkabılı kolyeyi.

"Yatağımızda buldum. Boynunda olmalı bence."

Gözlerime baktı izin almak istercesine, gözlerimi kırpıştırdım. Boynuma taktığında düzelttim özenle.

"Bana gerçekten herşeyi anlattın mı arden? Başka bir şey var mı? Artık yalanlar olmasın hayatımızda."

Kafasını salladı ve dudaklarını ıslattı.

"Anlattım, herşeyi. Şimdi güzel sevgilimi öpmek istiyorum,izin verirse."

Gülümsedim.
Son üç haftadır hep ağlıyordum, üzülmüştüm.
Uzun zaman sonra gülmenin verdiği his bambaşkaydı.
Yanı başımda olan dudaklarına yaklaştım ve küçük öpücükler kondurmaya başladım.
Bacaklarıma ve belimin altına sert bir şey deyince yüzümü buruşturarak geri çekildim.

"Ne var bacaklarında ve belinde? Belinde silah mı taşıyorsun mafya babası arden?"

O da yüzünü buruşturdu.

"Hayır,silah benlik değil. Bacaklarımda bıçaklar var,belimde de bıçaklar var."

"Neden silah kullanmıyorsun?"

Cevap vermek yerine dudaklarıma yapıştı.
Bir eli belimdeydi, diğer eli ise tişörtümün altında keşifteydi.
Dudaklarından ayrıldım ve kucağından kalktım.

"Mercan bizim evde bekliyor dedin,onu daha fazla bekletmek istemiyorum. Belki daha sonra arden baba."

Dediğimde güldü,elimden tuttu ve beni odamdan çıkardı.
Her yerde korumalar vardı.
Merdivenlerden indik,evi son kez inceledim.
Sonra ise arabaya bindik.

|KAVANOZDAKİ KELEBEK.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin