Aile Hikayesinin Piçi Oldum!

AHPO - 12. BÖLÜM

İnşallah hepiniz iyisinizdir!

Yorum yapmayı ve vote atmayı unutmayın!

Bu hafta üçüncü bölüm!

Yorum istiyom çok yorum istiyom! 

Medyadaki şarkı Deniz için. 

Şey demiş miydim? Yorum istiyorum bol olanından!

İyi okumalar!

Zait geldiği jandarma binasının içine öyle bir sinirle girmişti ki arkasındaki Sarp'ın itirazlarını duymuyordu bile. Arabayla gelmek yerine helikopterle gelmişlerdi. Zait, gece gece pilotu yatağından çekip çıkarmıştı.

Zait iliklerine kadar korkuyordu. Dokuz ay önceki olayların tekrar yaşanmasından ölesiye korkuyordu.

Zait arkasındaki adamlarından olan Resul'e dönmeden emir verdi.

"Resul, hemen etrafı sarın. Bütün ilçeyi arayın. Ona benzeyen birinin bedenini bulurlarsa haber edin emin." Zait'in bunları derken sesi titremeden edememişti. Dokuz ay önceki aynı şeyleri yaşayamazdı. Deniz'i bir daha o halde göremezdi.

"Emrin olur, patron." Diyerek hemen jandarma binasından çıkmıştı.

Sarp abisine endişeyle bakıyordu. "Abi abartıyorsun, Deniz bu her zaman kaybolur." Demesiyle Zait sinirden güldü.

Sarp abisinin neden güldüğünü bilmediğinden kafası karışmıştı. Zait gülmelerini durdururken komutanın odasının kapısına gelmişlerdi.

"Sarp, kardeşim iyiliğin için konuşma sen." Diyerek kapıyı çalıp içerden 'Gir' komutu gelir gelmez içeri girmişti.

Yüzbaşı olan Mustafa Bey'in Enez'de on sekizinci senesiydi. Hayatında ilk defa böyle bir olaya şahit oluyordu. Kocaman bir genç kaybolması değildi olay. Çocuğun kaybolduktan sonra akrabalarının tutumuydu. Koruması olduğunu iddia eden Sadık denen adam resmen ortalığı ayağa kaldırmıştı.

Yüzbaşı Mustafa ayağa kalkıp elini uzattı. "Hoş geldiniz." Demesiyle Zait'e Yüzbaşıyla tokalaşıp.

"Hiç hoş bulmadım yüzbaşım. Kardeşim bu küçücük ilçede nasıl kayboldu?" diye sorarken sesi sert çıkmıştı.

Yüzbaşının arkasındaki teğmen hemen lafa dalacaktı ki, yüzbaşı olayı ele aldı.

"Zait Bey, sakin olmanızı isteyeceğim. Deniz Bey daha on saattir kayıp. Burası küçük bir ilçe olsa da bilmeyen birisi için kaybolmak çok kolay." Demesiyle koltukta bacağını sallayan Sadık sinirle konuşmuştu.

"Sekiz yaşından beri burası onun kaçış yeri!" demesiyle Yüzbaşıda yutkundu.

Zait ise şokla Sadık'a bakıyordu. "Ne demek kaçış yeri lan?" diye sormasıyla Sadık yutkunmuştu.

"Patron..." Sadık'ın sözünü Zait kesmişti.

"Ne demek diyom? Lan şerefsiz Deniz her kaybolduğunda bilmiyorum dedin ya lan!" diye bağırmasıyla Yüzbaşı hemen konuştu.

"Zait Bey terbiyenizi takının!" demesiyle Zait nerede olduğunu anlayınca Sadık'a 'Eve görüşeceğiz.' Bakışı attığında Sadık yutkunmuştu.

"Deniz Bey burayı biliyorsa, belki de sizin de bildiğiniz bir yerdedir." Derken Sadık'a bakmıştı. Sadık kızarmış gözlerini komutanın gözlerine dikip.

"Hepsine baktım. Yok. O burayı bilse de, buradaki insanlar onu tanımaz. Her geldiğinde kendini sahile atar ama sahilde yoktu." Demesiyle Zait yutkundu.