Menajerin Asistanı

5 Çınar beyle öğle arası

Çınar beyle on dakika önce karşılıklı koltuklarda oturup yemeğimizi yemiştik. Bana benimle alakalı sorular sormuştu. Güzel güzel sohbetimizi ederken. Odaya giren Jülide yüzünden tüm güzel atmosfer bozulmuştu. Neymiş efendim acil yarım etmesi gerekiyormuş. Sana acil nasıl yardım edebilir bu adam. İki dakika bekleyemedin mi? Allahım sabır ver yarabbim. Şimdiyse ikisi lobide konuşurken ben onları izliyordum. Hayır şu Çınar beyde kimi seviyor bi belli etse her şey tamam. Herkese mavi boncuk dağıtıyor adam.

Ben söylene söylene onlara bakarken. Çınar bey birden kafasını kaldırdı. Kafasını iki yana ne oldu anlamında sallayınca bende omuz silktim. Ardından arkamı döndüp yerime oturup yemeğimi yemeye devam ettim.
Aman canım buna mı yorucam güzel kafamı. Sonuçta Çınar bey bana söyledi yemek yiyelim diye. Ona değil.

Tam bir ıssırık almıştım ki telefonuma gelen bildirim sesiyle gelen mesaja baktım. Borandan olduğunu görünce yüzümde bir gülümseme oluştu. Ünlü olmuştu ama hâlâ eskisi gibi samimi davranıyordu.

Canım çocukluk arkadaşım diye geçirdim içimden. Ardından mesajına cevap verdim.

05...
Selam Emrah.
Ben Boran hani şu
senin çocukken
en sevdiğin arkadaşın.

Emrah
Selam
en sevdiğim çocukluk
arkadaşım Boran
Kusura bakma ya patron
iş verdi gelemedim
vedalaşmaya

Boran
Sorun değil
Biraz fazla sıkı
çalışıyorsun sanki
Şu çınar bey fazla mı sert

Emrah
Hayır yani aslında fazla
değil ama şu aralar biraz öyle.
İş yüzünden sanırım.

Boran
B

ana pek böyle gelmedi
ama sen öyle diyorsan..

Emrah
Sana nasıl geldi ki

Boran
Yani üstüne vazife değil
ama bana biraz kıskandığı
için sert gibi geldi.

Emrah
Yok canım
neyden neyi kıskansın ki
Bu konuyu konuşalım şimdi
Çınar bey geldi gitmeliyim
Görüşürüz

Boran
Tamam canım görüşürüz

Telefonu bırakıp karşımda bana merakla bakan Çınar beye döndüm.

"Niye öyle bakıyorsunuz."

"Bakarım istediğim gibi."

"Doğru bakarsınız tabii ki"

" Asıl sen niye camdan bizi gözetliyorsun?"

"Gözetlerim istediğim gibi."

"Allah allah. Bakıyorum bana benim cümlelerimle gelmeye başladın."

"Yani size anladığınız dilden konuşuyorum. Niye çağırmış acil olarak Jülide hanım?"

" Ajansla ilgili belgeler falan işte. Ha bu arada ajans git gide iyiye gidiyor. Sanırım artık korkmamıza gerek yok."

"NE? Kurtulduk mu yani."

" Yani denebilir."

Mutluluktan gözlerim parlamıştı resmen. Bi anlık sevinçle boynuna atladım çınar beyin. Evet oturan adamın boynuna atladım. Haliyle geriye doğru düştüğü için bende onun üzerine doğru düştüm. Onun eli belimde benim elim boynunda öylece kaldık.

"Ermah bu kadar mutlu olacağını bilseydim başından söylerdim."

"Çok sevindim gerçekten. Bu şirkete çok emek verdiniz. Ayrıca burdan para kazanıyorum yani bi zahmet."

"Evet evet haklısın sevinmekte ama yerin rahat mı acaba. Bacaklarıma  oturmayı çok sevmiş gibisin."

Hemen kollarımı çekip doğruldum.

"Yani şey oldu bi an şey olunca şey oldu."

"Anladım evet şey oldu. Neyse hadi yemeğimizi bitirip işe devam edelim. Tehlike geçti diye işi bırakmayalım dimi?"

"Evet Çınar bey."

Benim yanaklarım Çınar beyin kulakları kızarmıştı. Yerime oturup yemek yemeye devam ettim. Bu sefer çok konuşmadık yemek yerken. Sonrasında da Çınar beyle göz temasından kaçarak günü bitirdim.