SÜTLÜ ÇİKOLATA

2.3K 95 23
                                    

Bölüm Şarkı Önerileri;

Aytekin Ataş : Yıldızlara Doğru
Fatma Turgut : Aşk Tadında

__________________________________________

Doktorun isteği ile hastanede bir kaç gün müşahede altında kaldık. Tabi bu sırada kına gecemi de kaçırmıştık. sanırım bu hayatta kendi kına gecesine gitmeyen tek kişi bendim. Çünkü zaten kınaya gelecek olan akrabalar geçmiş olsun demek için gelmişlerdi ve ben annemi arayıp yine de kına için hazırladığı hediyeleri dağıtmasını istemiştim.

Buna rağmen şu an önemli olan kına değil Yusuf ve Duru'nun sağlığıydı. İki gündür özellikle Yusuf bana belli etmemeye çalışsa da çok acı çekmişti. Neyse ki tamamen iyileştiler ve biz bu akşam taburcu olacağız.

Kafeteryadan aldığım atıştırmalıklar ile odaya geri döndüm. Hastane yemek veriyordu evet ama berbattı yemekleri. Gerçi annem ve Yusuf'un ailesi bizi hiç yalnız bırakmıyor yemek de getiriyorlardı ama şu an yemeğimiz bitmiş ve biz baya acıkmıştık. Ben odaya girdiğimde Duru hala uyuyordu. Yusuf ise yatakta dik oturmuş telefonuyla oynuyordu. Önce elimde ki poşetleri masaya bıraktım. Sonra gidip pencereyi açtım. Sabah'ın o temiz havası anında odaya dolarken derin bir nefes aldım.

-Ballı çok açıktım umarım o torbalarda kahvaltılık bir şeyler de vardır. Dedi Yusuf telefonunu bir kenara bırakırken.

Başımı sallayarak masayı onun yatağına doğru çektim. Poşetlerde ki simit, poğaça ve minik kahvaltılıkları çıkarttım. Sonra Duru'nun yatağına yaklaşıp minik prensesimi uyandırdım. Ve onu kucağıma alıp babasının yanına oturtturdum. Ben de tam karşılarına sandalye çektim. Böylelikle kahvaltımıza başladık. Bir ekmeğin üzerine çikolata sürerek Duru'ya vermiştim ama Duru daha çok yüzünü yedirmiş gibiydi. Gerçi babası da çok farklı değildi. ikisinin de suratı çikolata doluydu. Onların bu haline daha fazla dayanamayarak koca bir kahkaha atarken ikisi de anlam veremeyerek bana bakıyordu.

Daha sonra bu kozu kullanabilmek için telefonu mu çıkartıp hızla bir kaç fotoğraflarını çektim. Baba kız o kadar şapşal ve bir o kadar tatlı çıkmıştılar ki... Fotoğraflardan birini Yusuf'a gösterirken,

-Bana ballı diyene bak. Kendisi sütlü çikolatalı. Dedim. Önce telefona sonra bana bakan Yusuf gülmemek için kendini kasarken,

-Sütlü çikolatalı da iyiymiş. Dedi. Sonra daha fazla dayanamayarak gülmeye başladı. Duru da biz gülüyoruz diye konuyu anlamasa da gülüyordu.

Bol kahkahalı geçen bir kahvaltının sonunda ben masayı toparlarken odanın kapısı çaldı. Gelenler ellerinde bir dünya poşetle Soner ve Leyla'ydı.

-Hoş geldiniz. Dedim gülümseyerek.

-Hoş bulduk ve hadi gel benimle. Diyen Leyla koluma girip beni çekiştirmeye başlayınca bir an neye uğradığımı şaşırdım.

-Ne yapıyorsun kızım dur. Nereye?

-Bir sus da benimle gel. Dedi Leyla ve beni hızla odadan çıkardı. Yan tarafta ki boş odaya soktuktan sonra da kapıyı kapatıp elinde ki poşetleri yatağın üzerine koydu.

-Leyla neler karıştırıyorsunuz siz? Dedim şüpheyle.

Bana cevap vermedi onun yerine poşetin içinden ağır bindallıyı çıkartıp bana göz kırptı. Gözlerimi irice açarken,

-Bu ne demek? Diye sordum. Omuzlarını silkti. Sonra zorla elbiseyi giymem için yardım etti. Ve kafama tarakla vura vura saçlarımı yaptı. Tacımı da taktıktan sonra hazırdım. Tek sorun enden hazırlandığımı bile bilmiyordum. Elimden tutan Leyla önden önden ilerlerken bizi koridora çıkardı. Bir sürü Doktor ve hemşire koridorda sıralanmış bize bakıyordu. İstemsizce kızardığımı hissettim. Ah Leyla ne hallere düşürüyordu beni. Yusuf'un odasına girdiğimiz an adını bilmediğim çok hoş yabancı bir müzik çalmaya başladı. Leyla anında beni kapının önünde bırakıp içeri koştu.

KUĞU GÖLÜ BALESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin