30| Final
3 Ay Sonra
Bugün 24 Nisan'dı. Yani benim ilk işe başladığım gündü. Zaman o kadar hızlı geçmişti ki ne ara bir yılı doldurduğumuzu anlayamamıştım bile. Benim için hayatımda çok büyük köklü değişiklerin yaşandığı bir yıldı 2023. Yolunda gitmeyen şeylerde olmuştu elbet. Seçimler, şampiyonluk, kardeşimin arkadaşımla sevgili olması, vurulmam gibi gibi.
Yine de asla unutamayacağım anılar biriktirmiştim. En önemlisi bir hayat arkadaşım vardı artık. Sevgilim, her şeyim. Evet biraz da patronum.
Soluklarımız birbirimizin yüzüne vuruyordu. Kesinlikle normal bir zamanda olsa böyle bir anı bölmek istemezdim ama ne yazık ki şu an silahlı bir saldırgan tarafından öldürülmek üzereydik. Bir elimi elinin üzerine koyup gözlerinin içine baktım. "Sizi koruyacağım, endişelenmeyin."
Bu süre boyunca maalesef Meriç ve Gürcan sevgili olmuşlardı ve onları üç kez daha öpüşürken yakalamıştım. İrem ve Reyhan'ı ise altı kez. Her seferinde İrem utanarak bir şeyler saçmalıyor, Reyhan ise onları yalnız bırakmamı rica ediyordu. Mehmet ve Güneş hakkında hiçbir fikrim yoktu çünkü kardeşim bizimle bu konuları konuşmak istemediğini söylüyordu. Ama biz keyfinin yerinde olmasından dolayı işlerin yolunda gittiğini varsayıyorduk.
Başımı iki yana sallayıp aklımdaki düşünceleri dağıttım. Çıkış saatimiz gelmişti, artık sevgilimin yanına gitmeliydim. Eymen'in kapısını tıklatıp aldığım "Gel." komutuyla içeri girdim. Beni görünce gözlüklerini çıkartıp masanın üzerine bıraktı. "Çok yorgunum." dedi küçük çocuklar gibi dudağını büzerek. Kim derdi ki koskoca Eymen Kandemir seni görünce çocuk gibi mızmızlanıp, ilgini bekleyecek diye.
Masasına yaklaşıp belinden tutarak kaldırdım bedenini. Sandalyesine oturup onunda kucağıma oturmasını sağladım. Zaten hem boy hem kilo olarak minik olduğu için hiç zorlanmıyordum onu taşırken. Yanaklarımdan tutup birkaç defa art arda öpücük bıraktı dudaklarıma. "Hani yorgundun?" dedim gülerek.
Ellerinin altındaki yanaklarımı sıkıp "Seni görünce geçti yorgunluğum." dedi.
"E atalım o zaman iki posta." dedim alayla. Son zamanlarda çok sık seks yapıyorduk ve ne zaman bunu söylesem bana uyuz olup tatlı tatlı bir şeyler diyordu. Çok hoşuma gidiyordu onunla uğraşmak.
Ama o beni yanıltarak "E olur." demişti.
Reyhan çıktığında tek başıma öylece kalakalmıştım odanın ortasında. Bana gün içinde nerede duracağım, ne yapacağım söylenmemişti ki? Daha nereye gideceğimi bile bilmiyordum. "Reyhan'ın yanına gitmek istemiyor musun?" dedi Eymen başını bilgisayarından kaldırmadan. Boğazımı temizleyip "İsterim Eymen Bey." dedim. "O zaman gitmek için neyi bekliyorsun?" Reyhan'la gitmem gerektiğini söylememiştiniz ki bana! "Gideyim ben o zaman." Kızaran yanaklarımı da, utancımı da alır giderdim.
Ben şok içinde ona bakarken o pantolonunun fermuarını indirip iç çamaşırıyla beraber çıkartıp attı. Kucağımdan kalkıp önümde diz çöktü. Yavaşça düğmeyi çözüp iç çamaşırımı sıyırıp aletimi çıkardı. Daha o pantolonunu indirirken sertleşen aletimi hiç beklemeden dudaklarının arasına alıp emmeye başladı. Girdiğim şoktan çıkıp refleksle elimi saçlarına atıp başını bastırdım. "Ahm, Eymen."
Gözlerini gözlerime çıkartıp boydan boya yaladı aletimi. Buna daha fazla dayanamayacaktım. Kollarının altından tutup küçük bedenini havaya kaldırdım. Masasının üzerine oturtup dudaklarına saldırdım. Kollarını boynuma dolayıp öpüşüme karşılık verdi. Bir elim belinde gezinirken diğerini bacağında dolaştırıp bacak arasına getirdim. Yavaşça iki parmağımı dün gece yaptığımız için biraz da olsa geniş olan deliğinden içeri ittirdim. Ağzımın içine inleyip dilimi emmeye devam etti.
Delirtiyordu beni.
Parmaklarımı tamamen sokup git-gel yapmaya başladım. Makas hareketleriyle iyice genişlettiğime emin olduktan sonra dudaklarımızı ayırmadan aletimi deliğine konumlandırdım. Tek seferde içine ittirdiğimde çığlık atmamak için alt dudağımı ısırdı. Aynı anda elleri de omuzlarımı sıkıyordu. Tamamen çıkartıp yeniden sonuna kadar soktuğumda tekrar dudağımı ısırıp kanatmıştı.
Dudağımın yanından süzülen kanı umursamadan öpüşmeye devam ediyorduk. Yavaşça içine git-gel yapıyor, yerini ezbere bildiğim tatlı noktasına vuruyordum her seferinde.
Elimdeki ekmeği alıp üzerindeki streç filmi çıkardı. Küçük bir ısırık aldığı sırada meyve suyuna pipeti takıp uzattım. Elimden almak yerine pipetten biraz meyve suyu içip geri ekmeğe dönmüştü. "Teşekkür ederim." diye mırıldandı. Dişlerimi göstererek gülümseyip "Ne demek efendim." dedim. Bakışlarını benden kaçırarak yemesi, pipetten meyve suyu içerken büzüşen dudakları, ekmeği iki eliyle tutuşu... tatlıydı.
Başını arkaya yatırıp büyükçe inlemesiyle dudaklarımız birbirinden ayrılmıştı. Boş durmayıp gözümün önüne serdiği boynuna dişlerimi geçirdim. Canını acıttığını ama aynı zamanda zevk aldığını biliyordum. Isırdığım yere bir öpücük bırakıp emdim. Sürekli o noktaya vuruyor olmamdan dolayı kendini tutamıyor, büyükçe inliyordu. Bende inlemelerinden daha çok zevk alıp iştahla emiyordum beyaz boynunu.
Elimi kasıklarında gezdirip aletinin üzerinde durdurdum. Boynunu bırakıp köprücük kemiğine doğru inerken kavradığım aletini çekmeye başladım. Şimdiden zevk suyu akıtmaya başlamış, kendiliğinden ıslatmıştı.
Onu çekerken bir yandan vuruşlarıma devam ediyor, bir yandan köprücük kemiğinde izler bırakıyor, bir yandan da çıkardığı sesler sebebiyle kendimden geçiyordum.
Dudağına iyice sürdüğüm kremin kapağını kapatıp geri çantaya koydum. "Kardeşlerin çok.. renkli insanlarmış." dedi sessizce. Aramızdaki yakınlığı umursamadan "Bir gün sizinle de tanıştırmak isterim onları." dedim. Dudağı hafifçe kıvrılır gibi olsa da hemen eski haline döndü. Ben yataktan kalkarken "Dudağım-yaramla ilgilendiğin için teşekkür ederim Hazar." Odadan çıkmak üzereyken gülümseyip "Dudağınız-yaranızla ilgilenmek benim için çok keyifliydi Eymen Bey."
Gözlerimin kararmasıyla son noktaya geldiğimi anlamıştım. İçinden çıkıp ikimizin aletini de birleştirip tek seferde ikimizi birden çektim. Birkaç saniye sonra aynı anda boşalmıştık.
Nefes nefese kalmamızı umursamadan Eymen ensemden tutup yüzümü yüzüne yaklaştırdı ve dudaklarıma sert bir öpücük bıraktı. "Çok.. güzeldi."
Öptüğü dudağımı yalayıp "İki posta demiştik sanki." diye mırıldandım.
O başını sallayıp beni onaylarken, sırıtarak bedenini masadan indirip arkasını dönmesini sağladım. Aletimi kalçasına sürterken "E hadi o zaman." dedim.
"Buraya ayrılık konuşması yapmaya değil, hislerimi itiraf etmeye geldim Eymen Bey." dedim kendimden emin bir şekilde. Kahve gözlerini kırpıştırıp "Ama ben sanmıştım ki-"
"Yanlış anlamışsınız. Ben sizden hoşlanıyorum efendim, sizin hislerinizi öğrenmek istemiştim." dedim hızlıca. Alt dudağını ısırıp gözlerini kaçırdı. Zaten boyu oldukça kısa olduğu için hep başımı eğerek bakıyordum ona, bir de gözlerini kaçırıp başını eğince yüzünü tamamen gizlemişti benden. İşaret parmağımı çenesinin altına yerleştirip başını kaldırmasını sağladım. Yanakları kızarmıştı. Sırıtıp "Cevabınızı öğrenebilir miyim Eymen Bey?" dedim. "B-bende..." diye mırıldandı "...hoşlanıyorum." Daha fazla bekleyemeden bastırdım dudaklarımı gözümün önündeki pembe dudaklara... Artık tamamen benim olan dudaklara.Sanırım her şey buraya kadardı. 24 Nisan'da başlayıp, yine 24 Nisan'da bitmişti bizim hikayemiz.
.
çok güzel tatlıs bir kurguydu sonuna gelmemiz üzdü ama her güzel seyin bi sonu var mesela hayatım
okuduğunuz yorum yaptığınız için çok teşekkür ederim gerçekten yaptığınız her yorumu okuyorum ve mutlu oluyorum iyi ki varsınız
hazar ve eymeni unutmayın🥲
bir de yeni bir kurgu yayınladım gece yarısı olmadan 2 bölüm daha gelir ilginizi çekerse buyrun efm
13.06.2023
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Say Yes To Me | bxb
Romance[TAMAMLANDI] Ben onu dışarıdaki tehlikelerden korumak için görevlendirilmiştim, aşık olmak hiç hesabımda yoktu. - Başımı eğip altımdaki Eymen'e baktım. Gözlerinde gerçek korkuyu görebiliyordum. Yutkunup daha sıkı tuttu gömleğimi. Gözlerimiz birbirin...