yazar'dan
hyunjin ve felix akşama doğru, salonda kopan gürültüye uyanmışlardı. hızlıca odalarından çıkarak salona girmişlerdi.
"hayır seungmin. bu şort çok kısa değil. giyebilirim bunu."
"hayır kısa, senin o sütun gibi bacaklarını gösteriyor hem de fazlasıyla."
hyunjin ve felix uykulu gözlerle içeri girmişlerdi.
"ne oluyor ya? ağzınıza sıçayım sizin. ne güzel uyuyorduk ya."
jisung hızlıca oturduğu minho'nun yanından kalkıp felix'in yanına geçti.
"iyi misin? ilaçları içtin mi?"
"iyiyim sungie. içmedim, uyumam gerekiyormuş."
"iyi olduğuna eminsin değil mi?"
"ahh, iyiyim dedim ya sungie. onu boşverin, jeongin siz neyin kavgasını yapıyorsunuz?"
"ya avmde bir şort buldum, denedim oldu falan. seungmin olmaz alamazsın falan dedi işte. sonra ben gittim aldım, neymiş çok kısaymış herkes bana bakarmış falan."
hyunjin güldü.
"lan seungmin malı, sana ne lan ne giydiğinden? sen değil miydin istediğini giysin diyen? onu geçtim, kıskançlık saçma demiyor muydun sen?"
"ya sus sen be. gördük seni de."
minho araya girdi.
"seungmin kıskanmanı anlıyorum ama bunun için birbirinizi kırmanıza değer mi sizce? şimdi sarılın."
seungmin jeongin'e sarıldı ve özür diledi. jeongin de aynısını yapınca birlikte odalarına gittiler.
"ah felix bak sana neler aldım. bir de kendime aldım bir şeyler."
felix koşarak odasına giden arkadaşının yanına geldi.
"iyi seviştiniz mi bari? kanıt bırakmadınız umarım."
"ya amına kodumun chan'ı, ben demedim mi sana söyleme diye? oropsu seni."
"ya ne yapayım? arkadaşız bir kere. bilmeleri lazım."
"bir arada jisung'umla beni yalnız bırakın. biz de sevişelim."
hepsi güldükten sonra yemeği hazırlamışlar ve diğerleriyle güzel bir yemek yemişlerdi. sonraki sabah yola çıkacakları için herkes valizini toparlamaya başladı.
valizler toplandıktan sonra herkes son vakitlerini geçirmek için salona gelmişlerdi. salondaki şömine yanıyordu, chan ve ekibi film bulmaya çalışıyordu ve changbin ise mısır patlatıp, çerez ve cipsleri tabaklara döküyordu. cipsleri ve çerezleri jisung getirmiş ardından da changbin mısırları getirmiş, sonunda filmi seçmiş olan arkadaşlarının oturduğu koltuğa bırakmıştı.
"ee ne seçtiniz?"
"yeni çıkan bir sitcom varmış. jisung got7 enayisi biliyorsun, orda da üyesi oynuyormuş. onu izleyeceğiz."
"youngjae'm için ölürüm. şükür oyunculuk yapıyor!"
herkes jisung'un haykırmasına güldükten sonra diziyi açmışlar, çok sardığı için tek oturuşta 8 bölümü bitirmişlerdi.
"hyunmin fav karakterim. (boyle yazınca hyunjinle seungmin anlasılıyo, dızıdekı karakter)"
"hadi yatalım artık. yarın erkenden dönmemiz gerekiyor. full ders çalışacağız artık, sınava az kaldı."
chan herkesi odasına gönderdi ve herkes onu ikiletmeden odalarına girdiler.
sabah chan erkenden kalkmış ve çocukları için kahvaltı hazırlıyordu. yarım saat sonra kahvaltı bitince hepsi kahvaltı kokusuna uyanmışlardı. pijamalarla, saçlarını karıştırarak aşağıya inen arkadaşlarına baktı chan. çok tatlı duruyorlardı. bazıları söyleniyor, gitmek istemiyordu. sonunda hepsi masaya oturup kahvaltılarını ettikten sonra valizlerini alıp, arabaların bagajına yerleştirdiler.
yerleştirme işi bitince gelirken nasıl bindilerse, dönüşte yani, şimdi de öyle binmişlerdi.
jisung uyanmak için radyoda son ses got7 açmış felixle beraber bağırarak söylüyorlardı. aynen uyanamadınız.
yolculukları güzel bir şekilde devam ediyordu. changbin'in çişi geldiği için ve bir de acıktığı için bir petrol ofisinde durdular. changbin çişini yapmaya gittiğinde jisung ve chan da yemelik şeyler aldılar. her arabaya yetecek kadar sandviç, cips, çerez ve çikolata almışlardı. (cerezı cok severım her yolculukta zorla aldırırım ehe)
güle oynaya 3 saatlik yol bitmişti. minho felixle hyunjin'i bırakmış, son kalan jisung'un evine gidiyordu.
"ne iyi oldu bu tatil ya. kafamız dağıldı."
"seninle olmak çok güzeldi bebeğim."
minho jisung'un evinin önüne park etmişti.
"jisung, inmeden bir kere öper misin?"
"tatildekiler yetmedi mi?"
"hayır, lütfen bir kere."
minho dudaklarını büzmüş jisung'a bakıyordu. jisung gülerek minho'ya yaklaşmış ve öpüşme başlatmıştı. minho onu belinden kavrayarak kendisine çekmeye çalışmış, öpücüğü derinleştirmişti. nefessiz kaldığı için ilk ayrılan jisung olmuştu.
"teşekkür ederim. seni seviyorum aşkımm."
"ben de seni seviyorum jisung'um."
jisung kapıyı açarak arabadan inmiş ve minho'ya el sallamıştı. minho da ona karşılık verdikten sonra arabada ufak çaplı bir feels geçirdikten sonra evine sürmüştü.
——
langur lungur tarhana bulgur
(changbin,felix,jeongin,siz)inmeden once opustuk
cok iyiydi
belimden tutup cekti
sevisebilirdik belki ama ben ayrildimfelix
malsin cunku
baska aciklamasi olamaz
sevisseydinizbabaannem balkona cikardi
korktum ama bir ara sevisicez kesinchangbin
felix sokul paralari
HANI SEVISIRLERDI SEVISMEMISLER
VER LAN PARAMIustume iddiaya mi girdiniz lan
allah sizi islah etsin
ya da ishal etsinjeongin
o bedduani geri al
ishal olmak istemiom
yeni iyilestim zatenfelix
susar misin jisung
cok som agizlisin sen
neyse yarin orucluyuz
iki gun borca girdiktutuyoz onu ya
bi sey olmazchangbin
annem ne guzel seyler hazirlamis be
YINE TEYZEM GELIYO SIKICEM AMAsenin teyzeni ben
neyse artik ders calismaya basliyoruz
hazir olun
okul birincisi jisung geliyojeongin
gel gec karsim
kolay gelsin——
togg otomobilimiz yerli ve milli
(hyunjin,chan,seungmin,siz)opustuk
cok guzeldi
bildigin yapisti dudagima
askim benimseungmin
ilk defa opuyon sanki
duyduk sizin opusurken inlemeleriniziistemedi
isteseydi yapardi
umrumda degilsiniz
sgchan
amk hepimizden once seung sevisti
ne dionsus hatırlatma
neyse eninde sonunda o da olucak
neyse ben calismaya gidiyom
malum bi ay kaldiseungmin
bir ay calismayla kazanicagini dusunuyo
neyse banane
ben de calisiyimchan
kiricisin seung
ben son gun calisicaktim
ok
bb
——
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ramazan davulcusu, minsung
Fiksi Penggemarjisung arkaslar babaannem mahalledeki davulcuyla best friend olmus su kafami siken her gece rahatsiz eden davulcu var ya tek sikinti cocuk benim hoslandigim yanip tutustugum minho cikti amk yan shipler:hyunlix,changchan,seungin.