Motorcu • Texting

Bölüm⁴

Keyifli Okumalarrr<3

4.Bölüm

Aynaya yüzümü döndüğümde önden çıkan saç tutamlarını düzeltirken duran asansörden gelen sesle birlikte, sağ tarafa doğru açılan kapıdan indim. Apartmandan çıktığımda daha sonra siteden ayrılarak karşıya geçmek için sağımı solumu kontrol ettim.

Babam bu gece devriyeye kalacağı için ekmek işi yine bana kalmıştı. Sanayinin büyük kapısından girdiğimde kepenkleri açık dükkanların önünden geçmeye başladım. Eşofmanımın cebine koyduğum telefonum çalmaya başladığında alıp kimin aradığını kontrol ettim ilk.

Nida arıyordu.

"Efendim?" dedim telefonu ilk açıp daha sonra kulağıma yaslayarak.

"N'apıyorsun?"

"Her zaman ki gibi ekmek almaya gidiyorum."

"Ayy bana bak bugün senin ki ile konuşsana bir!"

"Yine başladı ha senin mesain!"

"Ya ne var kızım, adama bakarken harcadığın çabayı onunla konuşmak için harcasaydın şuan sevgiliydiniz ya."

"Olmaz diyorum."

"Adam seni yemeyecek ya Ekin! Sen değil miydin köpek gibi hoşlanıyorum diyen?!"

Gözlerimi devirip sesli bir nefes verdim. "Fırına geldim ben kapatıyorum konuşuruz sonra..."

"Kapat kapat senin adama bakma süren Hint dizilerindeki bakışma sahnelerinden daha fazla anca yatsıya kadar eve gidersin."

Bu söylediklerine hakettiği hareketi yaparak cevap verdim. Telefonu yüzüne kapattım.

Fırının önünde durup, insanlara ekmek veren ve kasa tarafında duran genç çocuğa elimdeki parayı uzattım.

"İki tane..."

Para üstünü yanındaki çekmecelerden birini açarak bana verdiğinde fırının önünde beni bekleyen adamların arasından sıyrılarak bir kaç adım geride beklemeye başladım. Ve bakışlarımı karşıdaki kepenkleri açık olan dükkana odakladım.

Yine ordaydı işte.

Üstüne giydiği beyaz tişörtünün önü motor yağından dolayı boydan boya kirlenmişken, tişört daha fazla kol kaslarına dayanamayacak gibi görünüyordu. Yine ve yine dudaklarının arasına yerleştirdiği sigarası ile bir arabanın motoru ile ilgilenirken fevkalede duruyordu. Boynundan süzülen ter damlaları fazlasıyla belirgin adem elmasına süzülürken şuan o boynunu öpmek için nelerimi vermezdim ki. Dudaklarının arasındaki sigaradan derin bir nefes çekerek doğrulduğunda sigarayı işaret ve orta parmağının arasına alarak dumanı arabanın motoruna doğru üfledi. Tek elini saçlarının içinden geçirirken kolundaki damarlar iki kilometre öteden belli oluyordu.

Kulaklarımda anında aman bize nasip olur inşallah nakaratları çalarken gerçekten de ondan gelecek nazlara, sözlere, sazlara eyvallahtı yani.

Ben omzumdaki saçlarımı geri itip tek elimle kendime hava vurmaya başladığımda elindeki adını bilmediğim aletle arabanın bir tarafları ile ilgilenirken başını hafifçe çevirmesiyle göz göze geldik.

Şuan ona bakarken kendime hava vuruyordum ve şuan göz gözeydik. Bakışlarımı hızlıca kaçırıp fırının camlarına döndüm. Karşımda olan görüntüsü ile alt dudağımı ısırırken Nida'ya kurduğum cümleleri içli bir nefes alarak tekrarladım.

Gerçekten de köpek gibi hoşlanıyordum ya şerefsizden!

Kasada duran genç çocuğun bana uzattığı poşetteki iki ekmeği alarak arkamı döndüğüm sırada hâlâ bana baktığını farkettim. Göz göze geldiğimizde dudaklarının arasındaki sigara ile gülümseyince önüme döndüm.

O az önce bana gülümsedi mi?!

Şu yan yana dizilen dükkanlar gibi kalbimin kepenklerini açarken, cidden de bedenimden ayrılacak kadar hızlı atıyordu. Kendimi binanın içine atar atmaz yüzümde geniş bir gülümseme oluştu.

Yerim ya, piç!

Asansörü beklerken cebimde duran telefonuma üst üste mesajlar gelince ekmeği koluma takarak telefonumu aldım.

Bora; Sen niye el-âlemin adamına yiyecek gibi bakıyorsun lan?!

Ekin; Kim ben mi?!

Bora; Yok gaylığa geçiş yaptımda ben bakıyordum!

Ekin; Kimseye bakmadım ki ben...

Şimdi iki gözüm önüme akacaktı.

Bora; Ekin!

Bora; Bende ordaydım!

Ekin; Hani nerdeydin?

Ekin; Ben farketmedim?

Bora; Tanıyor musun ki fark edesin lan?!

Ekin; Ay ne var be!

Ekin; Baktığım adamın da hesabını sana soracak değilim.

Ekin; Sen hayatıma daha dün girmiş insansın, neyine güvenerek karışıyorsun bana?!

Ekin; Benimle bir ilişki istiyorsun şu davranışlarını bitaz değiştirmek zorundasın!

Ekin; Bir ilişki yaşayacağımızıda düşünmüyorum zaten, değil bir ay, on ay geçsede olmaz.

Bora; Neden?

Ekin; Başkasından hoşlanıyorum çünkü!

Bölüm Sonuuu<3

Ortalık biraz karıştı ama toparlayacağız inşallah (: