HARABELER ALTINDA GÜLLER
SIFIR NOKTASI—
Kuşlar gibi özgür, kalbinde eski bir mühür... Bir gün bu savaşı kaybedeceğimi biliyordum.
Kafesimin duvarlarının çatlayıp kırıldığı anı kesin olarak gösterebilmem mümkün değildi ve dünyanın bana hiçbir zaman acımayacağını da çok geç öğrenmiştim fakat artık her şeyin farkındaydım.
Canımın yanmasından, incinmekten, yıpranmaktan çekinmiyordum. Korkmuyordum hâlâ ama düşmanın kollarında olduğumu ne zaman anlayacaktım? Zincirlerim yoktu kollarımda, yabancı bir şehirde rüzgârın tek dostuydum. Fırtınanın göbeğinde karşılıyordum kış uykusunu, üşümenin bir gün yanmak olduğunu ne zaman anlayacaktım?
Belki de yangının ta kendisi olmalıydım.
Titreyen silahın ucu boynumda duruyorken başka şansım da kalmamıştı.
Bu gece birinin canı yanacaktı ancak belki de ilk defa bu sorunun cevabını kimse bilmiyordu. Namluyu usulca kendine çevirirken "Benden böyle intikam alamazsın," diye fısıldadı karşımdaki adam ve dudaklarımız birbirine biraz daha yaklaştı.
Korkusuzca loş ışığın altında iyice donuklaşan gözlerine bakarken "O halde kal ve yan," diye fısıldadım ve omzuma dökülen saçlarımın üzerinde gezinmeye başladı parmakları.
"Ya da kaç ve sil baştan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harabeler Altında Güller
General FictionBaşka bir ülkede, farklı bir gelecekte... Seni katil sandıkları için peşindeler. Ne sen onların aradığı kişisin ne de ellerinden kaçıp evine dönebilirsin. Ya oyunlarına iştirak edersin ya da kaybedersin. Şimdi tek bir soru ve belirsiz bir cevap var...