Korku-Gerilim
Uzun zaman önceydi. Hiç kimseden haber alamıyor ve kimseye ulaşamıyordum. Uçsuz, bucaksız bir yerdeydim. Herkesten uzak bir yerde. Ilk başlarda eğlenmek için gelmiştik, fakat 11 Şubat 1985 sabahından sonra herşey tuhaflaşmıştı. Hayatımda ki en büyük değişiklik ve en korku verici günler işte o zaman başladı.. Büyük babam Simon'un yazlık evinde..
Evet işte başlıyoruz...Okulun ilk zamanlarıydı. Dersler oldukça sıkıcı, sınavlar oldukça stresli geçiyordu. En yakın 5 arkadaşımla her teneffüs kantinde oturup 25 günlük tatilde neler yapacağımızın planını kuruyorduk. Zaman su gibi akıp geçiyordu. Bizler çok heycanlıydık. Ilk kez hep birlikte bir tatile çıkacaktık. Planımız büyük babam Simon'un yazlığına gitmekti. Ben büyük babamdan şimdiden izin almıştım bile.. Beni çokça seven büyük babam hemen izin vermişti. Günler su gibi aktı gitti. Işte yola çıkacağımız gün de gelmişti. "11 Şubat 1985, saat:09.00" yola çıktık. Bir gün öncesinden herşeyimizi hazırlamıştık. O gün oldukça güzel ve güneşli bir gündü. Kapı da hazır bekliyordum. Cody herkesi evinin önünden almıştı ve büyük babam Simon'un yazlık evine yolculuğumuz başlamıştı. Ben (Elizabeth), Angelina, Jess(Jessie) Zack, Tom, Chris Las Vegas'tan uzaklaşmak, kamp yapmak, eğlenmek ve birazda okul hayatından uzaklaşmak istiyorduk.Son ses müzik, eğlenceli günler, havuz ve gece partileri, harika gezintilerin hayalini kuruyorduk ama hiçte öyle olmadı. Bir süre sonra California sınırına gelmiştik. Herşey oldukça güzeldi. Büyük babam Simon'un yazlık evine 1 saat falan kalmıştı. Uzun süre sonra ormanın içine girmiştik. Yolda gelirken heryer sessiz, sakin, biraz korkunç ve ürkütücüydü. Giderken yolda önümüze bir adam çıktı. Arabayı durdurdu. Ve bize:
"Nereye gidiyorsunuz?" dedi.
Yüzünde değişik, tuhaf bir ifade vardı. Fakat biraz ürkütücü biriydi. Tuhaf kıyafetleri, belinde ki kemerinde asılı olan tuhaf aletleri ve kıyafetlerinde ki kan lekeleri oldukça dikkat çekiciydi. Sonra ben ortaya girerek:
"Büyük Babam Simon'un yazlık evine gidiyoruz, biraz eğlenmek için.." dedim.
Adam kafasını içeri doğru uzattı ve bize o siyah renkli ve iri olan gözleriyle korkunç bir şekilde bakıyordu. O an içimde bilmediğim bir his dolmuştu. Biraz korkmuştum ve ürkmüştüm sanırım.. Cody gülerek: "Bizi oyalamı kes babalık." dedi ve gaza basarak bizi o adamın yanından uzaklaştırdı. 5-10 dakika sonra büyük babamın yazlık evine gelmiştik. Uzun zaman olmuştu bu evi görmeyeli. Büyük babam Simon bize sürpriz yapmıştı. Evi ve havuzu temizlettirmişti, buzdolabı ağzına kadar yiyecek doluydu. Hemen onu arayıp teşekkür ettim. Ve artık eğlencemiz başlamıştı.. Yemekler, içecekler, partiler derken 5 gün geçmişti bile. Ama 5 gündür her sabah sakat bi kız sürekli bizi gözetliyordu. Tuhaf hareketler yapıp, gülüyordu, oldukça korkutucu biriydi, masum bi yanı yoktu. (Sürekli bizi gözetleyen o kız aslında harika bi fiziğe sahipti ve bir erkeği baştan çıkarabilecek özelliklere sahipti. Oldukça çekici ve gizemli biriydi. Adı ise Miley'di, onu tanıyan herkes ona Cadı Miley diyordu. Bu ismi neden dediklerini ilerleyen bölümlerde daha iyi anlayacaksınız. Çünki asıl sırlar o zaman ortaya çıkacak.) Sürekli bizi gözetleyen Miley artık Cody'nin de dikkatini çekmişti. Bir gece biz uyurken Cody dışarı çıkmıştı, yine o kızı görmüştü. Kızın yanına gitti ve ona:
"Bu saatte burada ne işin var?" dedi.
Kız:"Benimle gel, benimle gel.." diye mırıldanıyordu.Onları camdan izliyordum. Zavallı Cody sanırım Miley'nin etkileyici güçlerinden biri olan hipnoza girmişti.. Ve o gece Cody ve Miley ormanın içinde kayboldu. Ve sonrasın da ise......
2. Bölümü beğeni gelince yazcam. Inşallah beğenirsiniz. :)