anatomi

254 24 107
                                    


1 yıl önce...

Han Jisung, bulunduğu yerden hiç de memnun değildi. İkinci sınıfların ayarladığı bir partiye sırf dönem başlangıcı olduğu için arkadaşları tarafından sürüklenmişti.

Partilerden hoşlanmaz değildi ama şuanda bu partiden zevk almaması için gereken bütün etkenler adeta toplanmıştı. Kalabalık dans pistinde gözüne sadece yakın arkadaşı olan Hyunjin çarpmıştı. Oğlanın herkesi etrafına toplayan dans hareketlerinde gözünü gezdirdi.

Ardından gözleri etrafta bir süre daha dolandı, diğer arkadaşlarını arıyordu. Gördüğü ise sadece deliler gibi dans eden insanlar, öpüşen çiftler ve gözlerini tamamen ona dikip oturduğu yerden ona bakan oğlandı.

Lee Minho.

Onunla aynı sınıfta, yani Heykel bölümü ikinci sınıf öğrencisiydi. Birinci sınıftayken sansasyonel bir tanışma yaşamış ve tüm fakülteye nam salmışlardı.

Aslında olay sadece yemekhanede Jisung'un yemeğini Minho'nun bembeyaz ve oldukça pahalı duran gömleğine çarpıp dökmesiyle başlamıştı. Tek bir özürle belki de şimdiye kadar olan tüm olaylar çözülecekti ama Minho'nun üslubunu bahane eden Jisung özür dilememişti. Hatta önüne çıktığı için Minho'yu suçlamıştı.

İşte o günden sonra tüm cehennem başlamış ve birinci senelerini birbirlerine yapacakları kötülüklerle harcayacak kadar kendilerini kaybetmişlerdi.

Birbirlerinin ödevlerini, sınavlarını sabote etmek yetmiyor gibi laf dalaşları fazla ileri gittiğinde fiziksel kavgaya bile girişir hale gelmişlerdi. Tüm fakültenin Tom ve Jerry'si olarak bilinseler de bir çocuk çizgi filminden çok daha tehlikeli oldukları açıktı.

Birinci sınıfın ikinci dönemindeyse birbirlerinin flörtlerini çalacak kadar gözleri dönmüştü. Minho'nun peşinde koşan kızlarla Jisung, Jisung'un peşindeki kızlarlaysa Minho oynayıp kendine çekmeyi seviyordu.

Birbirlerinin hayatını tamamen cehenneme çevirdikleri yetmiyor gibi, arkadaş grupları da birbirinden nefret eder hale gelmişti. Minik bir alevlenmeyle tüm yemekhaneyi ayağa kaldıracak kavgalar çıkarabiliyor, birkaç dakika sonra hiçbir şey olmanış gibi aynı sınıfta derse giriyorlardı. Çoğu zaman dersleri birbirlerine dik dik bakmaktan dinleyemiyor, hocaların uyarmasıyla kendilerine ancak geliyorlardı.

İşte şimdi, zaten istemeyerek geldiği yetmiyor gibi partinin havasını daha da beter eden bir etmen ona gözlerini dikmiş bakıyordu. Üstünde düğmeleri hafif açılmış salaş bir gömlek, altındaysa yırtık bir kot vardı. Jisung onun tam tersine üstünde vücudunu tamamen saran bir tişörtle parlak deri bir pantalon giyiyordu. Jisung'un saçları uzun ve düzken, resmen ona inat gibi Minho'nun saçları olabildiğine dalgalı ve kısa denecek bir boyuttaydı.

Gözlerini kaçırırsa zayıf olurdu, o yüzden elindeki içkiden küçük yudumlar almaya devam ederken bile gözlerini asla onun kahvelerinden ayırmadı. Onun da arkadaşları Jisungunkiler gibi yanında değildi, bacaklarını hafifçe aralamış öylece otururken aynı anda yudumladıkları içkisiyle sadece ona bakıyordu.

Jisung sinirlenmeye başladığını hissetti, mekandaki her saniye yükselen saçma sapan basslı şarkılara zaten katlanamıyordu. Bir çift laf etmezse içi asla rahat etmezdi. Harekete geçti ama gözlerini hala ondan ayırmaması aleyhine olmuştu. Çarpıştığı adamla elindeki içkiden hem onun tişörtü hem de adamın gömleği nasibini almıştı.

Minho yakınında olsa ona dönüp kesinlikle ; "Birilerinin üstüne yiyecek ya da içecek boca etmek senin bir hobin olmalı." diyerek laf ederdi. Gözlerini o saniye ayırmak zorunda kaldı ve Jisung adama bakarken tişörtünü de eliyle vücudundan uzaklaştırdı.

enemies with benefits | minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin