Bölüm 39: Ben Sana Aşık Oluyorum Galiba

575 86 124
                                    

------
Selamlarr bebeklerim..

Bugün size karne hediyesi gibi çok tatlı bir bölümle geldim, umarım beğenirsiniz..

Ve de keyifli okumalar..
------
------

Bölüm 39: Ben Sana Aşık Oluyorum Galiba

(Bir kaç gün sonra,Defne'nin ağzından..)

"9-10 aylık bir bebek için kıyafet alacaksın, unutma!"

Lucio'nun elini tutup beraber yürüyen merdivenlere yöneldiğimiz sırada Buğra ona yüzüncü kez söylediğim şeyi yine anlamayarak "Nasıl yani?" dedi. "Nerden anlayacağım kıyafetlerin 10 aylık bir bebek için olduğunu?"

Gözlerimi devirip sızlanmaya başladım.

"Ya Buğra! Kaç kere söyledim, reyonlarda yazar zaten.. Bulamazsan da çalışan birinden yardım alacaksın. İstiyorsan biz alalım diyoruz onu da kabul etmiyorsun, bari düzgün dinle söylediklerimi!"

Buğra sitemime gözlerini kısıp "Yeğenime kıyafetlerini ben alırım!" dediğinde istemsizce bir kahkaha çıktı ağzımdan.

Yeğenim..

Sanırım Buğra aramızda Buse'yi en çabuk kabullenen kişiydi. Daha ikinci günden, ondan "yeğenim" diye bahsetmeye başlamıştı ve çok seviyordu Buse'yi. Gerçi, Buse sevilmeyecek gibi de değildi! O kadar tatlıydı ki..

Ona nasıl bu kadar çabuk ısınmıştık aklım almıyordu. Kaan bize göre biraz daha fazla zorlanıyordu bu konuda ama ona hak veriyordum tabiki. Çocuk hiç beklemediği bir anda baba olduğunu öğrenmişti sonuçta..

Yine de Kaan'ın da her geçen gün Buse'ye daha fazla alıştığını görebiliyordum. Ve bunu izlemek aşırı zevkliydi..

İlk gün Buse'yi kucağına almaya korkuyordu. Nasıl tutacağını bile bilmiyordu bebeği ve bu o kadar tatlıydı ki.. Altını nasıl değiştireceğini, nasıl yemek yedireceğini, nasıl uyutacağını.. Hiçbir şey bilmiyordu ve biz hepimiz beraber öğreniyorduk bunları.

Buse'yle tanıştığımız günün akşamı benim mide bulantılarım yüzünden hastaneye gitmiştik ve o sırada Kaan Buse için de bazı kontroller yaptırmıştı. Boyu, kilosu, herşeyi iyi mi diye merak etmişti sanırım.

Ve hesapladığımız gibi Buse'nin 9-10 aylık minicik bir şey olduğunu öğrenmiştik.

Bu arada, benim mide bulantılarımın sebebi de stresmiş.. Evde geçirdiğim 3 hafta güçlü durmaya çalışsam da bedenim buna dayanamadığı için bu şekilde reaksiyonlar veriyormuş ama şimdi daha iyiydim. Halsizliğim, mide bulantım, kilo alışım.. Hepsi yavaş yavaş düzene biniyordu.

Şu Beyza denen kadın ve kocası olacak herif ne tür insanlardı ve bir bebekten nasıl bu kadar kolay vazgeçiyorlardı bilmiyordum ama Buse onlardan kurtulduğu için mutluydum. Bugün de, Buse'nin ihtiyaçları için alışveriş yapmaya gelmiştik hep birlikte.

Yani, hep birlikte derken, Kaan, Can ve Buse hariç.. Onlar evde kalmıştı.

Bizde kendi aramızda dağılıp ona göre yapacaktık alışverişi ve Buğra kıyafet almak için ısrar ettiğinden dolayı bu görev onundu.

Bir de dediklerimi anlasa her şey çok daha güzel olabilirdi..

Söylediği şeye ve tavrına güldükten sonra "İyi.." dedim Buğra'ya. "Hadi git yeğenine güzel bir şeyler al."

Kafasını sallayıp arkasını döndüğünde bende Lucio'ya dönüp tekrar merdivenleri işaret ettim.

"Hadi gidelim.."

VİŞNE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin