Teşekkür

15 1 1
                                    

Sonunda bu kısma geldiğime inanamamakla birlikte, çok kısa iki kişiye teşekkür edeceğim çünkü bu teşekkürü sadece o iki kişi hak ediyor. Çünkü ikisi de bu kitabın süreci boyunca yanımda durup beni desteklediler. Öncelikle Esma Özpaltacı, üniversite İngilizce hazırlıktayken bir şeyler yazıyorum dediğimde arkamdan bana seslenip ne yazdığımı sorduğun için oldukça müteşekkirim çünkü konuşmamızın başlangıcı bu olmuştu. Hikayemi okuyup yorumladığın için teşekkür ediyorum. Her seferinde beğenip gerilimin dozunu bir tık daha arttırmamı söylüyordun. Umarım final seni yeterince tatmin etmiştir. Cümlelerimi okuyup merakla diğer bölümü beklediğin için teşekkür ederim. Umarım diğer kitaplarımda da benimle olursun canım arkadaşım!

İkinci teşekkürümü de bir dönem konuşmayıp sonra bana sırf bu kitap için yazması gerektiğini hisseden ve yeniden en yakın arkadaşım olan beş yıllık dostuma ediyorum. Mehmet Ali Karahan, hem bu kitabın ilk bölümünü ilk okuyan hem de bu kurguyu diğer kurgularımdan önce yazmam gerektiğini söyleyen ilk kişiydi. Daha ilk bölümde kafamda sadece bir tohumdu bu kurgu. Şimdi koca çiçek oldu ve final bölümüyle de açtı. Yaprakları detayları, toprağı ben, suyu da siz okuyanlar oldunuz. Ve ilk okuyucum olarak çok önemli bir yerdesin. Teşekkür ederim, hem beni Ruhumun Gözyaşları'nda hem de Dirilen Korkunun Pençesinde desteklediğin için. Ve eminim, diğer kurgularımda da destekleyeceksin. 

Dirilen Korkunun Pençesinde'yi kafamda ilk oluşturduğumda bu kadar detaylı bir kitap olacağını düşünmüyordum. Bir geçiş dönemi olacağını düşünmüştüm ama öyle olmadı. İyi ki de olmadı çünkü vermek istediğim mesajları verebildim böylelikle. İlk başlarda tereddüde düşmüştüm Mason- Toicado ikilisini yazarken. Ama sonra; yobazlığın, nefretin, bilinçsizliğin üzerinden böyle gelebileceğimizi düşündüm. Bıraktım ve varlıklarını haykırmalarına izin verdim. Size tavsiyem, hiçbir şeye körü körüne bağlanmayın. Bağnazlık, her dinde yasaklanmış bir şeydir ve bu sadece size zarar vermekle kalmaz;etrafını yok eder, bitirir. Bunu Henderson Kasabası'nda görmüş olduk. Onlar yüzyıllardır gelen zehirli, toksik düşüncelerinden arındılar. Umarım her birimizde, kendi içimizdeki bu düşüncelerden arınırız. Çünkü ufak da olsa hep bir patlak verir bir yerden.

Çok kısa iki küçük detaydan bahsetmek istiyorum. 12. Bölüm'de oyun kısmında bizimkilerin söyledikleri sayıların bir anlamı var. Mason 13, Jay 12 ve Toicado da 7 demişti. Bu sayılar karakterlerin uğurlu sayıları. Ayrıca 13. Bölüm'de Mason ve Toicado öpüşüyor, 12'de de Jay'in aptallığı yüzünden Candice'ı kaybetmeye yaklaştığını görüyoruz. 7. Bölüm'de de Toicado ile Mason'ın geçmiş hallerini görüyoruz. Yani onların hayatlarının önemli dönümlerine de işaret ediyor bu sayılar. İkinci olarak  5. Bölüm'de Bayan Roswell'in Şerif Thomson'a verdiği ifadede dediği şeyi söylemek istiyorum: (Biz bu kısmı okumuyoruz sadece ne dediğini öğrenmek için Candice ile Jay'i karakola gönderiyoruz.) Bayan Roswell ''O gelecek. Zaman kendini tekrar edecek.Tekrar bu kasabayı mahvedecek. Bu sefer eskisi gibi küçük bir şey de değil, kıyamet olacak,'' diyor. 

Hikaye bitti. Kafanızda soru kalmasın istiyorum. Mason ve Toicado gerçekten de aynı üniversiteye gitmeyi başardılar. Crees'in Hilda'yı atlatması zor olsa da bunu başardı ve artık Freddy ile daha iyi anlaşıyor. Hatta Freddy ve tayfası Crees'ten yaptıkları ırkçılık yüzünden özür de dilediler. Frank ve KJ ikilisinin ileride sevgili olacağını büyük bir sevinçle duyuruyorum. Biri Harvard'a diğeri de Princeton'a girmeyi başarıyor. Hangisinin Princeton Üniversitesi'ne girdiğini tahmin etmişsinizdir. Hilda, Freddy'den hoşlandığını ona söylemesi uzun sürse de bunu başardı. Uzak mesafe ilişkisi zor olsa da, devam ettirebilecekleri kadar ettirecekler. Açıkçası, sonları ne olacak henüz ben bile bilmiyorum. Ama Hilda'nın her hafta sonu Henderson'a bizimkilerin yanına gittiğini ve hafta sonunun bir gününü de Freddy'e ayırdığını diyebilirim. Candice'ın Jay'i atlatması çok zor ve uzun oldu. Ama artık eskisi kadar canını sıkmıyor ve her yıl onu o günde anıyor. 16 Eylül'de. Ve Thomas ile ikisinin olabileceğini düşünenler, hayır böyle bir şey olmayacak. Ama Candice gerçekten başkasına da kalbini açacak. Ve artık yanında hem Sally hem de Samantha var. Nessy ile araları da fena değil. Stephen Minus, hâlâ Nastasya'yı çok seviyor ve Katyuşka'ya kendi kardeşi gibi bakıyor. Yani kısaca iyiler de kötüler de, belli bir amaç uğruna öldüler ve iyi de olsa kötü de olsa boşuna ölmediklerini söyleyebilirim. Henderson Kasabası'ndaki yetişkinlerin ayıbı da onlara kalsın! Ve hikayede birkaç kez üstünde durduğum Addison Kasabası'nı unutmayın! Çünkü yine duyacağız. 

Artık veda vakti geldi. Bu hikayeyi de burada kapatıp biten üçüncü kitabım olarak rafa yerleştiriyorum. Gün gelir de özel bölüm yazma gücünü hissedersem, yazarım. Yaklaşık iki yıllık süren bu serüven de bugün sona erdi. Teşekkür ederim. 

Kendinize iyi bakın! Gerçekten iyi bakın ama! 

30/06/2021 - 27/06/2023

Dirilen Korkunun PençesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin