BALO ETKİNLİĞİ - Errorink

BÖLÜM 2

İnk'in bakış açısı:

"Error.exe çalışmayı durdurdu."

Tamam sanırsam hafefobisini tetikledim. Error'a yönelip 'yeniden başlat' tuşuna tıkladım. O yeniden başlatılırken bende etrafı araştırmaya karar verdim.

Bu ae'yi hatırlamıyorum. Çok garip bir mekana benziyor. Şu an taşlı bir yolun olduğu kasvetli bir ormandayım. Kargaların seslerini duyuyorum. İlerlemeye karar verdim. Error yeniden başlatılınca geri dönerim. Yani eğer yolu unutmazsam. Çünkü hafızam pek iyi değil. Hatırlamazsam da sorun değil aslında. Muhtemelen bir şekilde Error beni bulur. Ve beni bulunca kesinlikle hiç mutlu olmayacak. Tekrardan savaşırız vesaire.

Konumuza geri dönelim. Orman karanlık ama hava güneşli. Çok heyecan verici bir ortam değil. Hatta biraz ürkütücü. Yoldaki taşlar özenle yerleştirilmiş. Rastgele değiller. Dekoratif amaçla. Bazı ağaçlarda kuş yuvaları var. İlerlemeye biraz daha devam edince kocaman şatoya benzer bir şey gördüm. Yolun sona erdiği noktaydı.

Geri dönmeye karar verdim. Görülecek fazla bir şey yoktu. Heralde Error'dan özür diler daha sonra doodle sphere'e geri dönerim.

Bunu düşünmemle aklıma bir şey geldi. Broomie neredeydi?

Etrafıma baktım, üstümü aradım ama yoktu.

O an beni bir panik aldı. Nasıl kaybetmiş olabilirdim? Şimdi ne yapacağım? O olmadan eve dönemem. Bu mekanda kalmak istemiyorum. Her ne kadar güzel ve etkileyici olsa bile aynı zamanda korkutucu. Bir yolunu bulmalıyım.
Belki Error bir portal açıp beni doodle sphere'e bıralabilir? Ne saçmalıyorum bunu hayatta yapmaz.

Bakışlarım yola kilitlendi. Bir şeyi farkettim. Error yanında başka birisi ile bana doğru ilerliyor. Ve Error'un yanındaki kişi, onu azarlıyor mu? Nasıl olur? Ne zamandan beri?

Yanıma geldi ve durdular. Yanındaki kız konuşmaya başladı:

-Hanımefendi, hazırlıkların başlaması gerekiyor. Fazlasıyla uzun süredir dışarıdasınız. Herkes sizin için endişelendi.

Bana ne? Aman neyse. Muhtemelen bu ae bizim farklı alternatiflerimizi içeriyor. Ve bu hizmetli beni onun ae'sindeki 'ink' ile karıştırdı. Artık bu durumlara o kadar alıştım ki şaşıramıyorum. Sürekli ae'leri geziyorum sonuçta.

"Ben şey-"

Error konuşmamın arasına girdi. Hizmetliye dönerekten "Ben onunla ilgileneceğim, sen içeri geçip bizi bekle. Daha sonra neler olacağını konuşacağız." dedi.

Ona kafam karışmış bir biçimde baktım. Sözümü kesti çünkü.
Hizmetli yanımızdan ayrılarak şatoya doğru ilerledi.

"Ne yapıyorsun? Konuşabiliyorum."

"Onu yanımdan uzaklaştırmanın tek yolu buydu. Ayrıca burası neresi?"

"Alternatiflerimizin bulunduğu bir evren."

"Demek o yüzden bana öyle seslendi."

"Ne dedi?"

"Lordum"

"Heh, şanslısın. Benim resmen cinsiyetimi değiştirdi. Bir anda hanımefendi oldum."

Aramızda garip bir sessizlik oldu.

"Eeh pekala burada mı kalacağız?"

"Hayır." dedi agresif bir biçimde.

"Peki şey bir portal açabilir misin?"

Bana garip bir varlıkmışım gibi baktı. Ne dedim ki ben şimdi ona?
İç çekip konuşmaya başladı.
"Portal açamıyorum. Her ne kadar denesemde bir türlü başaramadım. Yoksa ben o kadını gördüğümde çoktan kaçmıştım."

Sanki hayatımın sonuymuş gibi hissettim. Kafam olanları hesaplamaya çalışıyor ve bense neler yapabileceğimi düşünmeye çalışıyordum. Sonuçta bende portal açamıyorum. Broomie kayıp. Ama en azından Error saldırmıyor. Henüz. Sessizliği yine Error bozdu.

"Sen bir portal açamaz mısın?"

"Broomie kayıp. Onsuz bir portal açamam."

O da donup kaldı. Harika. Ne yapacağımızı gerçekten bilmiyorum. Belki broomie'yi bulabilirim? Eh, pek bir imkanı yok gibi. Ama neden Error bir portal açamıyor? Sihrimizi engelleyen bir şey mi var? Normalde böyle olmaz. Bir ae'ye girebildiğimiz gibi çıkabilmemiz de gerekir. Burada neden öyle değil?

Etrafa bakındım. Sanırsam fazla seçeneğimiz yok. Şatoya doğru ilerlemeye başladım. Sanırsam o kadın bizi bekliyor olmalı. Kısa bir süreliğine rol yapabilirim. Daha sonra sihri engelleyen bir şey mi var diye araştırma yaparım. Ya da bir şekilde Dream'den yardım isterim. Gerçi benim auramı hissetse bile yardım istediğimi nerden bilecek? Yokluğumu fark etmesini umalım.

Arkama döndüm ve Error bana tip tip bakıyordu. Hala olduğu yerdeydi.

"Ne bekliyorsun? Davetiye mi?" diye bağırdım. Biraz sinirlendi.

"Ne yapmayı planlıyorsun Ink?"

"Bilirsin sıradan şeyler. Buradan kaçmak."

"Bunu nasıl yapacaksın? Sihir kullanamıyoruz."

"Evet işte olay bu. Bunu engelleyen bir şey olmalı."

"Kodlarımı kontrol ettim. Her şey normal duruyor. Sihir durumu ise uygun seviyede."

Buna biraz şaşırdım. Madem uygun neden sihir kullanamıyoruz?

"Pekala, bunu birazdan düşünelim olur mu? Kadın hala bizi bekliyor olmalı."

Bunu dememle beraber peşimden gelmeye başladı. İkimizde şatoya doğru ilerliyoruz şu an. Bakalım bizi neler bekliyor.

-------------------
638 kelime!
Umarım beğenmişsinizdir, mutlu kalın!