KURTARICIM

21.BÖLÜM: "KÖY"

Multimedya: Uygar&Su

Canımın acımasıyla uykumdan uyandım,
Biri beni sıkıyor gibiydi. Yavaşça gözlerimi araladığımda, Uygar'ın boncuk boncuk ter döktüğünü görmemle şaşkına uğradım, kaşlarını çatmış, kaburgalarımı birbirine geçirmek istiyormuş gibi beni sımsıkı sarmıştı ve bu canımı yakıyordu.

Onu dürtmeyi denedim fakat kıpırdayamıyordum.

"Uygar,"

Neden uyanmıyordu bu çocuk?
Sesimi bir yükselttim.

"Uygar!"

Gözleri anında kocaman açılırken, etrafına odağını kaybetmiş gibi bakıyordu, bakışları beni bulunca rahatladığını gördüm. uzun uzun gözünü dahi kıpmadan bana baktı.

"Uygar, biraz kolunu gevşetirmisin? canım acıyor."

Kaşlarını çatıp kollarına baktı ve sonra anlamış olacak ki, kollarını gevşetti fakat sarılmayı bırakmadı.
Kendine gelmeye çalışır gibi bir hali vardı ve bu hali nedensizce kötü hissetmeme sepep olmuştu.

Onu çok sıkmak istemediğim için hafifçe kollarımı boynuna doladım. Bunu bekliyor gibi kafasını boynuma gömdüğünde, derin nefes verdiğini duydum ve bu beni birazda olsa rahatlatmıştı.

"Kabus mu gördün?"

diye sorduğumda hafifçe kafasını sallamış ve bana biraz daha yaklaşıp sarılmıştı.

"Yarın benimle bir yere gelirmisin?"

"Bana fikrimi mi sordun?"

dedim, şaşırarak.

"Hayır, zaten geleceksin."

" Ozaman niye soruyorsun?"

diye mırıldandım.

"Peki, nereye gideceğiz?"

"Anaanne me."

Şaşırmıştım. Beni bu konuya sokup kendi özel hayatını bana anlatması beni ona daha yakın hissetmeme sebep olmuştu.

"Çok uzak mı?"

"Fazla değil,"

Saçımla oynadı.

"Yarın uzun bir gün olacak, uyu."

kafamı sallayıp onayladığımda onun birşeyler düşündüğünün farkındaydım, fakat daha fazla uyukuya karşı gelememiş ve uyumuştum.

****

"Su kalk."

"Güzelim hadi ama."

"Kızım sabırlı bir günümde değilim, hemen uyan."

Uygar'ın başımın dibinde dakikada bir çalar saat gibi ötüp beni uyandırmasından sonra giyinip aşağıya inmiş Arda ile vedalaşırken Uygar söylenmesinden geri kalmamış ve ;

" Yeter,"

diyerek Arda'yı ittirmiş ve benide arabaya tıkmıştı.

Şimdi mi ?
Şimdi yollardayız işte.

O arabayı kullanırken bende kulaklığımı takmış dışarıyı izliyordum. Sonra uykumun gelmesini fırsat bilmiş ve kulaklığımı çıkartmıştım.

" Kalın birşeyler giymeliydin. Köy soğuk olur. "

Uykulu halimle birşeyler saçmalayıp Uygar'ı güldürmüştüm.

"Sen ısırtırsın,"

Uygar gülerek beni onaylamıştı.

"Isıtırım."