Kissing Clip |Kookmin|

สิบ

Hoş geldin güzeliim, iyi okumalar <3 yorumlarını bekliyorum 🥺

Jungkook

Bunu söylediğime inanamasam da söylemiştim işte, yalan söyleyemezdim ya.

"Biliyorum, daha bunu söyleyebilmek için erken ama yalan söylemek istemedim. Belki klip için fazla yakınlaştığımızdan böyle oldu ama bilmiyorum, eğer öyle olsaydı sadece seninle sevişmek istemez miydim? Cidden, kafam karışık."

"Uzun zamandır benim de aklımda bu var Jungkook, benim hislerim de senden çok farklı değil... Ama bunu sana açamadım çünkü dediğin gibi klip yüzünden olduğunu ve belki de geçici bir şey olabileceğini düşündüm. Benim de kafam karışık."

Hisleri benden farklı değil, ah... İçim kıpır kıpır...

"Ne yapsak, görmezden gelmek istemiyorum çünkü."

Aklımdan geçen tüm isteklerimi söylüyordum, nedensiz bir cesaret gelmişti. Gerçi cesaret midir yoksa artık böyle hiçbir şey yokmuş gibi devam etmek istemediğimden midir emin olamıyordum. Sanırım ikisi de.

"Akışına bırakalım mı? Yani bu görmezden gelmek değil bence, ki görmezden gelsek bile eminim ki duygularımız ilerlemeye devam eder ve öylece duramayız işte. Beni anlıyorsun değil mi Kook, heyecanlandım biraz beklemiyordum..."

Kısık konuşmasına rağmen sesindeki heyecanı fark edebiliyordum. Onun da bana arkadaştan öte hissettiğini sezebiliyordum ancak ondan duymak, hatta sesindeki heyecanı anlamak, kelimeleri seçememesi...

Eminim, hislerim cidden öylesine değil. Gerçekten.

"Biraz uyusan iyi olmaz mıydı Jimin? Bugün zor bir gün olabilir."

"Sanırım haklısın ama çok içtim. Ne alaka bunu söyledim bilmiyorum ama cidden bayadır bu kadar içmiyordum ve söylediklerin de, ah... Ben en iyisi yatayım, saçmalıyorum? Sen de uyu lütfen, saat çok erken."

"Aslında, geniş koltuğu seçtim, iki kişilik gibi. İstersen, yanım boş."

Bunun için erken miydi, bilemiyorum... Ancak istemiştim işte. Yattığım koltuk cidden diğerlerinden çok daha genişti, hem Jimin'in rahat yatması için ben koltukta büzüşebilirdim bile.

"Cidden rahat görünüyor, ister misin cidden?"

Hafifçe gülümseyip yavaşça başımı salladım. Jimin de gülümsedi.

"O zaman, yani senin için de sorun yoksa kabul ediyorum."

ayağa kalkıp ona elimi uzattım, bir elime bir bana bakıp gülümsedi. Ardından elimi tutup ayağa kalktı.

"Ah, başım..."

Sendelediğinde nazikçe tuttum onu. Cidden neredeyse iki saat boyunca yalnız başına içmişti.

"Başım döndü, hâlâ dönüyor."

"Tamam, sakin ol. Çok içmişsin, normal başının dönmesi."

Kollarımı beline sarıp alnını omuzuma yaslamasını sağladım, bu şekilde baş dönmesi biraz da olsa hafifleyebilirdi.

"Hata yaptım sanırım, içmemeliydim bu kadar. Çok zor bir gün olacak ve yaptığım şu çocukluğa bak."

"Böyle düşünme, birkaç saat uyusan bile idare edebilirsin. Biliyorum."

Jimin başını kaldırıp hafif baygın bakışlarla bana baktığında yutkundum istemeden. Cidden çok yorgun görünüyordu.

"Hadi gel, yavaş yavaş gidelim. Uzanıp biraz uyuduğunda hepsi geçecek."