Bakış Açısı:Han Jisung
1,2 ve 3 BİTTİ.Sonunda bitti artık kurtuluyorum.Bıktım artık yasaklardan ve cezalardan.Sonunda gidiyorum.Memleketimi bırakıyorum.İnanın umurumda değil,hiç sevmediğim bu loş havanın etkisi burnumun direğini kırıyordu.Geçmiş onca yılın ardından valizimi toplayıp;dışarıya,evimin önüne çıktım.''Ulan ne dayanmışım be...''dedim kısık bir sesle, buradaki son günüm.Pazar günü ,haftaya yeni evimde mutlu başlayacağım için oldukça sabırsızca davranıyorum...
Bugün 16 Haziran (okul kapanışı Türkiye olarak düşündüm çünkü üşeniyorum)2019 keplerimizi atacağız.Öğretmen ve arkadaşlarımla beraber 1'den 3'e kadar saymaya başladım.1, 2 ve 3 Bitti.Keplerimizi attık.Ben yazılım mühendisliği bölümünü bitirdim ve kod yazmakta üstüme yoktur.Bunların hiç biri önemli değil yeni hayatımda hazır bir tatilim eksik onuda hallettim.Ailem evde yokken sesizce çıktım ve motoruma atlayıp uzaklaştım.Havalimanına geldiğimde hiç bir şey hissetmedim çünkü burada kaybedeceğim zamanı zaten çoktan kaybettim.İşte kontrollerimi yaptım ve sonunda uçağıma bindim.
Bir kaç saat geçmişti.Uçağın ineceğini anladığımda hazırlıklarımı yaptım ve uçak indiğinde bende indim.Hemen bir taksi tuttum.Güzel evim bana yazlık görevi görecekti.Deniz manzaralı tam bana göre temiz havasıyla içimi şenletti.
Taksiden indim ve evimin merdivenlerini tırmandım.Bu ev beni ailem içerinde tek seven kişi olan ve bütün mal varlığını üzerime adayan dedemden kaldı bana.Bu yüzden bu kadar pahalı bir evdeyim.Her şey iyi güzelde benim evi terk edişimi benden başka kimse bilmiyor.Hiç bir arkadaşım okul dışında günlük 8 , 9 saatten başka olmadı.Ailem küçükken dışarı çıkmama izin vermediği için sosyalleşemedim.Buda benim kimseyle düzgünce iletişim kuramama sorunuma temel atıyor.Ben bu bilgileri aktarırken annem babam ve abim mesaj kutumu doldumuştu.
Gelelim asıl soruna ailem...Abimin bana oraya geiyoruz mesajını görünce içime bir korku düştü.Ne yapacağımı bilmiyordum elim ayağım birbirine dolaşmaya başladı.
Yaklaşık iki buçuk saattir titriyorum.Kapımı ve kilitlenebilecek her yeri kilitledim.Tabii ki de bunun yetmeyeceğini biliyordum.Panik atağım var.Kalbim sıkışıyor ve titriyorum.Kahretsin!İlacımı almayı da unuttum.
Ben bu düşüncelere kapılırken kapının yumruklanırcasına çalındığını duydum daha da titredim.Çünkü bu ev eskiydi.Eşyaları o kadar da sağlam değildi.Kolayca kapı açılabirdi.Babamın sert vuruşlarından kapıyı kırmaya çalıştıkları kanısına vardım.Keşke bir şey olsada kurtulsam diye dualar okumaya başladım.Kapının kırılmasına az kala içeriye siyah kapüşonlu bir adam içeriye girdi.Tam çığlık atacakken ağzımı kapattı ve beni sürükledi.Arka kapıdan çıkarken kapıyı o kadar anlaşılmaz bir şekilde anahtar içeride olmuş olmasına rağmen kapattı.Bir şeyleri anladım ve sesimi kestim.Ben bu sürüklenmenin bir sonu olmasını beklerken ani bir şekilde arabaya fırlatıldım.Araba harekete geçtiğinde yüzünü görmeye çalıştım ama göremedim.Konuşmak için dudaklarımı araladığımda ''sadece sus ve bekle seni bu aptal yerden kurtardıktan sonra bilmek istedikleri öğrenirsin''dedi.Vallahi hiç mızmızlanamayacağım.Yeni hayatıma yapacağım giriş için olan son şansımı harcayamazdım bu yüzden susup bekledim...
Eveeet canikolar bugünkü ficin sonuna geldik.Yazım yanlışı ve noktalama işaretlerini yalnış kullandığım, anlam hatası yaptığım yer varsa özür diliyorum.Bu ilk yazışım.O zaman size ve bana iyi günler...
HAYAT BOŞTUR LO....
YOU ARE READING
Bana Ait(minsung)
FanfictionAile hayatından sıkılmış Jisung üniversiteyi bitirir bitirmez ekonomik özgürlüğünü aldı.Çok arkadaşı yoktu bu yüzden tek başına bir tatile gitti.Fakat hala ailesinin baskısı üzerindeydi.İşler kötüye giderken bir adamla tanışır. Bu adam onun pişman...