Yine kabus gibi bir güne uyanmıştım. Hemde Danielle'nin sesiyle. Alice kalk artık yapılacak işler var
Camış gibi yat diye beslemiyoruz seni dedi. Her sabah içimden onu boğmak geçsede sadece içimden küfrediyordum. Zor olsada kendimi bu bodrum katındaki iğrenç yer yatağından kaldırmayı başardım. Ardından yatağımın hemen ilerisindeki paslanmış lavaboda elimi yüzümü yıkayıp aynadaki görüntümle yüzleştim. Her sabah yapıyordum bunu. Kendimi aynada görüp acınası suratımla dalga geçmek benim işimdi. Suratımın çirkinliğinden değildi yakınmam, gözlerimin içindeki çaresizliltendi. Başkalarına yıllardır boyun eydiğim için kendime acıyordum. Kendime acımam pek uzun sürmedi. Ben aynada kendimle cebelleşirken üst kattan bu sefer de Maria'nın sesi geldi.
Ben bilirim o alice denen hizmetli parçasına yapacağımı dedi. Tahta zeminden bana yaklaşarak gelen topuklu ayakkabı seslerini duyduğumda irkilmekten alıkoyamadım kendimi. Hızlıca aynadaki görüntümden uzaklaşıp kapıyı mariadan önce açmak için kapıya yöneldim ancak kapıyı açar açmaz maria denen cadaloz
Kadın tam önümdeydi hemen kolumdan çekiştirerek üst kata çıkardı beni, ve o leş kokan mutfağın tam ortasına bıraktı. Beni yere fırlatırken aynı zamanda emirler yağdırıyordu. Mutfağı temizleyeceksin, evi süpürüp sileceksin ardından daniellenin dolabını düzenleyeceksin dedi. Ve hızlı adımlarla mutfaktan uzaklaştı. Uzaklaştığına emin olduğum anda bir hışımla ayağa kalktım ve duvara sert bir yumruk geçirdim bu yumruk elimde bazı kanamalara yol açsada aynı zamanda rahatlamamı sağlamıştı. Bu yumruğun ne kadar marinanın yüzüne gelmesini arzulamış olsam da
Böyle bir şeyi yapmak hem yatacağım bir yer olmamasına hem de yiyecek bir parça kuru ekmeğim bile olmamasına yol açardı_
Maria beni 1 yaşımdayken yanına almış. Ancak hiç bir zaman beni kimden aldığını açıklamamıştı. Ve kendimi bildim bileli onların hizmetçisi haline gelmiştim Maria'nın eşi yıllar önce krallığın koyduğu yasalara inkar ettiği için idam edilmişti.
Ve bu evde sadece maria, kızı ve ben yaşıyorduk.(tabi benimkine yaşam denirse) . Her ne kadar daniel küçükken benimle oynasada zamanla o da annesi gibi taş kalpli birine dönüşmüştü. Nasıl oluyordu bilmiyordum ancak maria çalışmamasına
rağmen bu evin geçimini bir şekilde sağlıyordu. Her ay elinde tomar tomar altınlarla geliyordu eve. Ancak eve girişini görüyor gidişini göremiyordum.Elimi duvara vurduktan sonra yine bu lanet hayatı kabullenip işimi yapmaya koyulmuştum. Bulaşıklar bittikten sonra tüm odaları ve salonları süpürüp silmiştim. Canımın çıktığını hissediyordum. Elimdeki viladayı kapının pervazına tutundurarak biraz soluklandım. Ve aklıma daha bir işim olduğu geldi. Çok yorulmuştum ancak daha daniellenin dolabını düzeleyecektim. Ve bu yaptığım tüm işlerden daha ağırdı. Kapının pervazına yasladığım viladayı bodrum kata bıraktıktan sonra hızlı adımlarla danielin odasına çıktım. Kapıyı tıklatım ancak içerden ses gelmedi. İkinci kez tıklattığımda da ses gelmeyince kapı kolunu indirerek içeri girdim. Gördüğüm manzara alışık olduğum türdendi o yüzden derin bir nefes alarak yerdeki kıyafetleri dolaba asmaya koyuldum. Biraz uğraştıktan sonra dolap cillop gibi olmuştu. Elimi belime koymuş dolaba bakarak tam kendimle övünecektim ki Danilenin sesi kulaklarımı adeta zehirledi. Aferim sana köle şimdi o pis kıyafetlerinle daha fazla odamın havasını bozmanı istemiyorum odamdan defolabilirsin dedi. Sabrım taşmak üzereydi
yıllarca onun bu sözlerine katlanmıştım ancak artık yediremiyordum kendime bu sözleri. Son bir kez daha sadece dilimi ısırarak sindirdim bu sözlerini danielin. Ancak başka sefere dilimi değil danielin kafasını ısıracaktım. Gerçi bu dediğimi hayal edince midemi bulandırmadan edemedim kendimi. odanadan dışarı çıktıktan sonra havanın daha kararmamış olduğunu fark ettim. Gözlerimle evi kolaçan ederek marianın olup olmadığın anlamaya çalıştım ancak sanırsam evde değildi. Ve bende bunu fırsat bilip bodrumda sakladığım çantamı alıp mutfaktaki bahçe kapısından geçerek ormana doğru yürümeye koyuldum. Ne zaman işimi erken bitirsem fırsat buldukça kendimi ormana atar, vaktimi ya kitap okuyarak ya da hayvan avlayarak geçirirdim. Tüm hayatım boyunca kazanamadığım özgürlüğü az süreliğine de olsa orman karşılıyordu. Tam kendime gölgelik bir ağaç bulmuşken kulağıma tanıdık bir ses geliyordu sesin geldiği yöne doğru ilerlediğimde bir an duraksadım. Bu ses marianındı. Ancak yanında başka bir adam daha vardı bu adam sıradan bir adama benzemiyordu üzerinde kalın zırhları ve zırhının alt kısmında keskin bir kılıç vardı. Bu adam kesinlikle krallıktan geliyor olmalıydı. Ancak bu adamın mariayla ne ilgisi olabilirdi ki? Konuşmalarını dinlemek için biraz daha yaklaştım . Umarım bu altınları Alice 'ye ulaştırıyorsundur. Seni temin ederim krallıkla aranın bozulmasını istemessin . Dedi iri yapılı zırhlı adam. Maria terlemeye başlamıştı . Ee elbetteki istemem ancak günümüz koşullarında bu kadar para yetmiyor Alice'ye
dedi. Bunu bizzat krala ileteceğim dedi. Krallıktan gelen adam. Duyduklarım karşısında bulunduğum yere çakılıp kalmıştım. Maria ise benim bulunduğum yere doğru yürümeye başlamıştı. Bunu gördüğüm anda bir hışımla ormanın ilerisindeki ağacın gövdesine yaslandım . Marianın uzaklaştığına emin olduğum bir anda tuttuğum nefesimi bırakarak soluklandım. Demek ki bir annem veya babam vardı . Ve bana maria aracılığıyla para gönderiyordu. Ama bunun krallıkla bir ilgisi vardı benim babam kral olabilirmiydi veya krallıkla bağlantısı olan biri? Henüz bilmiyordum ancak öğrenecektim. Ve bana yaşattıkları şeyler için onlardan intikamımı alacaktım. Yaşıyor olma ihtimalleri içimdeki intikam ateşini dibine kadar körüklemişti. Benim neler çektiğimi hiç mi düşünemezlerdi? Yıllarca bu 2 katlı evde mahsur kalmıştım bana yaşattıklarının bedelini hiçbir altın , zümrüt miktarı ile ödeyemezlerdi. Ancak hepsine gerçeği öğretecektim ama önce lanet maria ve kızına hadlerini bildirmem gerekiyordu çantamdaki hançeri çıkardıktan sonra elimde sıkıca tutarak yıllarca yapmak istediğim şeyi yapmaya gidiyordum. Herkes korkmalıydı. Çünkü ben geliyordum Alice geliyordu
.....Arkadaşlar umarım bu bölüm hoşunuza gitmiştir.
Haftaya 2. Bölümü yayınlayacağım şimdiden keyifli okumalar canişkolarımm❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~TAÇSIZ PRENSES~
FantasíaYıllarca bir prenses olduğundan habersiz yaşayan alice bir gün krallıkla arasında bir bağlantı olduğunu anlar ve yakında hiç tanımadığı babasının tahtı çocuklarına devredeceğini öğrenmesi üzerine o tahtın ona ait olduğunu düşünerek içindeki terk edi...