13|Karar

297 25 11
                                    

^^^

"Suzy! Suzy, hadi uyan." Birisinin beni dürtüklemesiyle gözlerimi açtım.

"Suzy! Sana diyorum, kalk artık." Bu Se Na'nın sesiydi. Se Na? Se Na da nereden çıkmıştı? En son... en son Kris'in yanındaydım. Kris?!

Şaşkınlıkla yattığım yerden hızlıca doğruldum ve bana bakan bir çift göze döndüm.

"Se Na neredeyiz biz?" dedim şaşkınlıkla.

"Nerede miyiz? Suzy iyi misin? Evindeyiz," dedi gülerek.

"Evde miyiz? Ben dün hiç Kris'in yanına gittim mi, mektubu vermek için?"

"Hayır. Sabah verirsin demiştim ya hani, hatırlamıyor musun?" dedi bana
şaşkınca bakarken.

"Gerçekten hepsi rüya mıydı? Rüya olamaz. Çok net hatırlıyorum, Kris'in bakışlarını, bağırmasını... Rüya olamaz ya, hayır." dedim bir oraya bir buraya giderken.

Se Na'ya baktığımda ise bana delirmişim gibi bakıyordu. İçim biraz rahatlasa da, rüya olduğu için, bir yandan da daha da korkmaya başlıyordum.

Ya bugün ona vermeye gittiğimde bana rüyamdaki gibi bağırıp, kızarsa ve bir odaya kapatırsa? Ben ne yapardım o zaman?

Sakinleşmeye çalıştım ve Se Na'nın yanına oturdum.

"Suzy ne oldu? Bana da anlatır mısın? Zaten ikimizde koltukta uyuyakalmışız, boynum çok kötü ağrıyor," dedi elini boynuna götürerek.

"Se Na ben bir rüya gördüm. O kadar...o kadar gerçekçiydi ki hala rüya olduğuna inanamıyorum." dedim ona bakarken.

"Ne gördün ki? Neyle alakalı?" dedi meraklı bir şekilde.

Se Na'ya her şeyi anlatmaya başladım. Karanlık odayı, Kris'i, bakışlarını, bağırmasını... Her şeyi. Se Na ise beni dikkatlice dinliyordu.

"Sonra... dayanamadım ve kendimi Kris'in kollarına teslim ettim." dedim son noktayı koyarak.

"En azından rüyaymış Suzy. Korkma. Bugün gidip vereceksin ve hiçbir sorun olmadan geleceksin," dedi teselli etmeye çalışarak.

Ama ben yine de teselli olamıyordum. Diğer günlere oranla bugün daha fazla korkuyordum. O rüyadan sonra gidecek cesaretim de kalmamıştı.

Aynı şeyi yapmasından korkuyordum. Karanlık bir odada kalmaktan korkuyordum.

Küçüklüğümden beri böyleydim. Karanlık bir odada kalınca sanki bir şeyler görüyordum. Sanki o karanlıkta kayboluyordum. Nefes alış verişlerim düzensizleşiyordu ve bayılacakmışım gibi hissediyordum.

Se Na'nın çığlığıyla kendime geldim ve ona şaşkınca bakmaya başladım.

"Ne oldu? Neden bağırdın?" dedim endişeyle.

"Suzy! Suzy çabuk hazırlanman lazım! Okula geç kalacaksın! Çabuk!" diye bağırmasıyla ne yapacağımı şaşırdım.

Hızlı bir şekilde odama doğru koşmaya başladım. Dolabımın kapağını açtım ve okul kıyafetlerimi giydim. Se Na da dün getirdiği poşetten kıyafetlerini çıkartıyordu.

Banyoya geçerek elimi yüzümü yıkayıp saçımı taradım. Sade bir toka alıp saçlarımı at kuyruğu yaptım.

Odama geçtiğimde ise Se Na kıyafetlerini giymiş, aynada saçını yapıyordu. Ben de yanına gittim ve yüz kremini alıp yüzüme sürmeye başladım.

Se Na bugün okula giymeyecekti. Ben okula, o ise eve ,kardeşine bakmaya gidecekti.

"Se Na sen artık eve geç istersen. Ben de bir şeyler atıştırıp okula giderim," dedim gülümseyerek.

Aşk Mı? Nefret Mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin