SEVİLMEMEK

28 9 7
                                    

"Düştükçe kalkmayı öğrendim,kalktıkça kimsem olmadığını..."

Ben Güneş.Zengin bir babanın zengin çocuğuyum.Zenginler mutlu olur derler istediği kadar parası var nasıl mutlu olmasın derler...Peki hiç zengin ama dünyanın en mutsuz çocuğu dediler mi?Evet param var milyonlarca belkide fakat para hiç bir şeyin çözümü değil.Ben mutsuzum annem öldüğünden beri beni hiç teselli eden olmadı.Babam bile!Babam bana hayatı dar eden bir tür canavar aslında.O insan olmayı bilmiyor.Eğer insan olmayı bilseydi bana bu acıları yaşatmazdı...Eğer bir an olsun gözlerimin içindeki çaresizliği görseydi bana bir daha elini kaldırmazdı. Ama o öyle bir canavarki sadece bana karşı duyduğu o nefreti görebiliyor.Neden beni sevmediğini bilmiyorum ama keşke sevseydi annem gibi...Annem beni çok severdi annem varken babam bana elini bile kaldıramazdı fakat annem gitti artık babamı engelleyen biri yok ve ben tek başımayım,çok yalnızım hiç olmadığım kadar...

Neden gittin ki anne?Neden beni tek bıraktın?Ben çok yalnızım,arkadaşım yok çünkü evden çıkamıyorum babam desen zaten biliyorsun...Keşke hiç gitmeseydin sonsuza dek benimle kalsaydın annem!Ama ben şunu biliyorumki sen beni hep izliyor olacaksın,her gökyüzüne baktığımda sanki senin gözlerine bakıyor olacağım güzel annem...

Olduğum yerden kalktım yine her zaman ki gibi penceremin önüne oturdum yeni başladığım kitabımı elime aldım ve okumaya başladım.Kitap okumak hobilerim arasındaydı bazen kendimi başka dünyalara götürüyordum.Her gün belirli saatlerde buraya oturur kitap okurdum.Çok odamdan çıkmam zaten eğer çıkarsam babamla karşılaşırım diye korktuğumdan.

Biraz kitap okuduktan sonra pencereye daha da yaklaştım ve gökyüzüne baktım. İşte annem oradaydı bana el sallıyordu görebiliyordum...Bende ona el salladım belki görür diye.Görmüştür değil mi?Annem ölünce çok sevdiğim bir teyze annemin gökyüzüne gittiğini ve oradan beni izlediğini söylemişti.Bence o beni görüyor bende onu...

Beklemediğim bir anda kapım tıklatıldı.Ve ardından içeri Gül abla girdi.Gül abla bizim evde yemekleri hazırlayan kişi beni çok sever kendisi bende onu.

"Güneş tatlım baban seni çağırmamı söyledi yemek hazır."

"Tamam Gül abla söylediğin için teşekkürler geliyorum."Gül abla odadan çıktı bende hemen üstümü değiştirdim.Üstüme mavi bir elbise giydim.Babam onun yanındayken şık giyinmemi ister hep nedenini bilmiyorum ne yazık ki...

Hızlıca aşağı indim babamın misafirleri vardı iki kişiydiler.

"İyi akşamlar."dedim sevecen bir şekilde.

"İyi akşamlar."dedi masada oturan misafirlerde fakat babam cevap vermedi sinirli gözüküyordu.

"Merhaba Güneş Aydın ben."

"Merhabalar Dilek Kaya ben."dedi kırklı yaşlardaki kadın.

"Toprak Kaya bende memnun oldum."dedi benim yaşlarımda gibi duran çocuk.Ardından Dilek hanım konuştu.

"Toprak benim oğlum.Baban davet etti bizi."dedi babama gülümseyerek babamda kadına gülümsedi. Garip olmuştum birden babam o kadına çok içten gülümsemişti sanki!

"Hadi o zaman yemeğe başlayalım."dedi babam.

Herkes çok sessizdi yavaş yavaş yemeklerimizi yiyorduk.Fakat garip olan bir şeyler vardı.Babam ve Dilek hanım çok gergin duruyorlardı ayrıca bunu bir ben değil Toprakta farketmişti ki onlara bakıyordu.Babam ve Dilek hanımda birbirlerine...

Yemeğime devam ederken bardağımdan bir yudum su aldım ve tam bardağı koyarken bardak elimden kayıp yere düştü.Her yer cam kırıklarıyla dolmuştu.

RAVENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin