2

67 8 7
                                    

Selaam! Ben geldim. Instagram hesabı açtım 🤭🤭 Bakmak isterseniz ismi selinmisizz Ama ilk videom tutmadı. 🥺

Hadi başlayalım, iyi eğlenceler çiçeklerim. 💗🌸

//

Yüzümü kaldırıp beni çeken kişi tahmin edilebilir birisiydi, Taehyung. Haha, ne şaşırtıcı. Yüzümü ekşitip kolumu kendime çekiştirerek sesimi yükselttim.

"Bırak beni!"

Sıkıntı ile nefesini verdi, dudaklarını birbirine bastırıp kafasını kaldırdı. Nefeslerinin hızı normal değildi, nefes hızını düzeltip yeniden gözlerime baktı. Ben ise hâlâ kolumu çekme peşindeydim.

"Bana bak Jungkook, inan bana sikimde değilsin! Seni umursayacak birisi değilim, hatta hiç değilim! Sadece evdeki aptalların çenesini çekmek istemiyorum, doğru düzgün alacaksan al yoksa ben alacağım sana. Buradan sonra eve gideceğiz, annem seni görmek istedi. Elimizde bir kaç parça olmazsa ikimizide öldürür."

Tek nefesle söylediği şeyler yüzünden nefessiz kaldı, kolunu ağzına siper edip öksürdü sesli şekilde. Söyledikleri umrumda değildi, beni ezip birde azar yememesi için ona yardım mı etmemi bekliyordu? Daha çok beklersin Taehyung, daha çok beklersin sen.

Saniyeler sonra nefesini düzenlediğinde siniri geçmemiş ki, koyu gözleri ile bana bakıyordu. Kaşları iyice çalışmış, çenesi kasılmıştı. Dişleri patlayacaktı gerizekalının.

Onun anlık boşluğundan yararlanarak bileğimi geri çektim, göz ucu ile bakışlarımı bile çevirdiğimde kızarık bir bilek ortaya çıktı.

"Beni ezdikten sonra bir de sana yardım etmemi mi istiyorsun? Yazık, acıyorum. Böyle pahalı yerlere para harcayacağına bir psikologa falan git, bipolar mısın öğrenirsin."

Onun ağzını açmasına dahi izin vermeden arkamı dönüp sağ tarafa, insanların geldiği yöne doğru gitmeye başladım. Neredeyim şu an? Asla bilmediğim bir yerdi burası ve ben asla bilmediğim bir yerde emin adımlar ile yürüyordum.

Arkamdan ne yapmıştı? Gitmiş miydi? Neredeyim? Ne yapacağım. Aklımda bu sorular dönerken asla bilmediğim yerde Taehyung'un yanından iyice uzaklaşmış, adımlarımın bilr nereye getirdiğini bilmediğim yerde etrafa bakıyordum boş boş.

Bundan sonra ne olacaktı? İnsanlara sormam lazımdı ama şu an burada bulunduğum noktada bile utançtan yerin dibine girmek üzereydim.

Utangaçtım, sosyal anksiyetem vardı, kimse ile konuşamazdım. Her şeyin tek sebebi yine babamdı. Babam yüzünden hayatım travmalar ile geçmiş, asla güzel bir anım olmamıştı.

Onun yerine aklımdan çıkmayan ve her gece beni ağlatmak için gözlerim önüne gelen travmalarım vardı. Etek giyindiğim için okulda olan kimse benimle konuşmak istemez, yanımdan giderdi. Veliler bile benim okuldan atılmam için uğraşırdı, öğretmenler her saniye benimle uğraşırdı.

Çıkmak zorundaydım bu anılardan yoksa bilmediğim bu yerin ortasında ağlayarak dikkati üstüme çekecektim, çıkmalıydım düşüncelerden.

Bir kaç adım daha attım, yanaklarım hala kızarıyor, ellerim ter ile titriyordu. Ensemden soğuk terler sırtıma doğru kayıyordu ve ben bunu hissediyordum. Sanki herkes bana bakıyor, gülüşen herkes bana gülüyordu.

Neden Taehyung'un yanında böyle olmadı? Neden onun yanında böylesine titremedim?

Beynimi rahatlatmak için kimsenin beni izlemediğini içimden geçirsem bile çok zorlanıyordum. Dilim damağıma yapıştı, susuzluk, utanç, korku, endişe hepsi bir aradaydı.

Kafamı önüme eğip hızlı hızlı yürüyerek bu bilmediğim alandan uzaklaşmaya çalıştım.

-

Kuşların cıvıltısı gitti, hava yavaşça karardı. Lacivert rengi gök, karanlığa boğulmaya devam etti.

Adımlarım zorluk ile ileri gidiyordu, vücudum zorlanıyordu ayaklarımı taşımakta. Bilmem kaç saat boyunca bilmediğim yolda yürüdüm, bilmediğim yerlere girdim ama bırakın yolu bulmayı daha fazla kayboldum.

Taehyung'a mesaj atmalı mıydım? Alır mıydı beni? Kesinlikle hayır, kesinlikle istemezdi ama şansımı denemek zorundaydım yoksa benden uzun köpek sürülerine yem olacaktım.

Kim Jungkook: Taehyung kayboldum.
(18.08)

Tek yazdığım buydu, umarım hızla yanıt verirdi yoksa ölecektim. Korku ve soğuk vücudumu tir tir titretiyordu.

Kapalı bir sokakta tıkılı kalmış, öylece ortada duruyordum. Karşıma ne çıkacağı bile belli değildi, keşin biri karşıma çıkıp bana zarar verebilirdi. Aklıma gelen düşünce ile hızla eski evin yanına çömelip kollarımı bedenime sardım.

Aniden cebimde titreşen telefon ile korkarak ciyakladım. Aniden bu sessizliğin içinde neden mesaj geliyordu? Telefonu cebimden çıkarıp şifreyi girdim.

+90*****56'dan bir mesaj.

Ben bu salağı hala kaydetmemişim.

+90*****56 Taehyung olarak değiştirildi.

Taehyung: Neredesin aptal? Tüm aile seni merak ediyor.

Bu aile içinde babam olmadığı belliydi. O ölmem için odama silah, ip bile koymuş bir adamdı. Taehyung'un ailesi veya sadece annesiydi.

Kim Jungkook: Bilmiyorum, kapalı bir sokakta tıkalı kaldım

Taehyung: Sokakta ne var?

Kim Jungkook: Fakir evleri

Taehyung: Tanrım, bana sabır ver. Dükkan falan yok mu?

Kim Jungkook: Yoq

Taehyung: Gez biraz oraları,
dükkan bulursam yaz yine.

Kim Jungkook: Of ne mal insansın ya!
Konum diye bir şey var

Taehyung: O zaman at amına koyayım.

Kim Jungkook: Küfür etme

Taehyung: 👍

Jeon Jungkook bir konum gönderdi.

Taehyung: Gidip çingene
sokağına mı girdin aq?

Kim Jungkook: Irkçılık yapma
küfür etme

Taehyung: 👍

Taehyung çevrimdışı.

Kim Jungkook çevrimdışı.

Tanrım ne olacaktı şimdi bu gerizekalı? Ne yapacaktı bilmiyorum ama burada kalmalıydım yoksa beni bulamayacağı kesindi, maldı o.

Telefonu cebime koymaya çalışırken önümden gelen kalın bir ses ile telefonu cebime koymadan hızla önüme baktım.

Yaşlı, göbekli ve elinde bira olan bir adam bana doğru geliyordu gülerek.

Dediğim çıktı, keşlere yakalandım!

-

Ozur dilerim, cok hizli yazmak zorunda kaldim bu yuzden cok kisa oldu, diger bolumde telafi edecegim, soz.

OY VER 😡💗

Innocent love. // TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin