UÇURUMUN KENARINDA

19 7 1
                                    

"Kötü biri olduğumu söyleyenlerin hepsi sahip olduğum iyi niyetlerimin katilleriydi..."


Çok yorgun uyanmıştım bu gün.Gece boyu ağlamıştım yine. Canım bir şeyler yapmak istiyordu fakat. Ne yapabilirdim?

Yataktan kalkıp odamdaki banyoya girdim.Hızlıca duşa girip çıktım.Odama geri döndüğümde üstüme bir şort ve tişört geçirdim.Saçlarımıda kurulayıp aşağı indim.Babam sallanan sandalyesine oturmuş kahve içerek kitap okuyordu.Bende sessizce yanındaki tekli koltuğa oturdum.

"Günaydın."dedim gözlerinin içine bakarak belki oda bana günaydın der diye.

"Ne var?"tahmin ettiğim gibi...

"Şey bu gün seninle dışarıda gezelim mi?"onunla vakit geçirmek istiyordum birbirimizle anlaşabileceğimizi düşünüyordum.

"Olmaz işim var otur oturduğun yerde."dedi ters bir şekilde.

"Peki..."dedim üzgün bir şekilde.Sonra Gül abla geldi.

"Sofra hazır Semih bey."

"Tamam geliyorum."deyip yerinden kalktı babam,sofraya oturdu. Bende peşinden oturdum.

Sessizce yemeğimizi yedik. Hep böyle olurdu zaten çok konuşmazdık hatta hiç konuşmazdık. Yemeği yedikten sonra o işe giderdi bende odama çekilirdim. Ama bu gün çok garip bir şey oldu.Babam benimle konuşma gereği duydu...

"Akşam misafirlerim gelecek Toprak ve annesi."

"Ben odamdan çıkmayayım mı?"dedim isteksizce.

"Evet çıkma tabii ama bir şey soracağım."dediğinde heyecanlanmıştım.

"Evet?"

"Sence bir kadın nasıl bir hediyeden çok hoşlanır?"dediğinde birden bire afalladım. Hangi kadından bahsediyordu?Toprak'ın annesinden mi?Yoksa başka bir kadından mı?

"Anneme hediye mi alacaksın?"dedim çocukça.Oysa biliyordum bahsettiği annem değildi.

"Hayır başka bir kadın."dedi bana bakmadan. İşte o zaman yıkılmıştım. Annemi ne kadar kolay unutmuştu böyle.

"O zaman ben yardım edemem sana."dedim dik oturarak.

"Ne demek o bana karşı mı geliyorsun sen?!"

"Hoşlandığın bir kadın mı?"

"Evet,hemde çok."dedi yukarı bakarak.

"Anneme ihanet ediyorsun yani öyle mi?!"dedim bir anlık refleksle.

"Annen öldü küçük hanım ayrıca sen kime dik başlılık yapıyorsun?!"dedi elindeki kahvaltı bıçağını bana doğru tutarak. Hiçbir şey demeden kalktım sofradan odama çıktım. Kapımı kilitleyip penceremin önüne geçtim.Gökyüzüne baktım.Yağmur yağıyordu. Ve bana sanki annem ağlıyormuş gibi gelmişti.

"Anneciğim sen üzülme tamam mı?O olmasada olur ben varım bak ben sana asla ihanet etmeyeceğim."

Bu sefer ağlamıyordum annem beni güçlü görsün istiyordum. Bu evden nasıl kurtulacağımı görsün istiyordum...Evet kaçacağım nereye giderim bilmiyorum ama gideceğim işte bir yere!

Dolabın üst rafında duran bavulu çıkardım ve içine her şeyimi doldurdum makyaj malzememe kadar her şeyimi...En son ise annemin resmini koydum.Babam çoktan işe gitmişti. Saat 12:30'du bütün görevliler öğle arasına girmişti yani mutfakta yemek yiyorlardı. Şanslıydım ki mutfaktan dış kapı gözükmüyordu.

RAVENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin