~The boy that I met in Summer ~ / Jeon Wonwoo

Bölüm 36

Sabah uyandığımda hiç kimse uyanmamıştı. Lia hariç . Bugün stajının ilk günü . O yüzden erkenden uyanıp gitmiş olmalı .

Uyanır uyanmaz yaptığım ilk şey Wonwoo'ya gönderdiğim mesajı kontrol etmek oldu. Mesajı hâlâ görmemişti. Ufak bir iç çekişten sonra sessizce kalktım ve aşağıya , elimi yüzümü yıkamaya indim .

Ardından da mutfağa geçtim . Kahvaltı için yapacak pek bir şey göremeyince bende fırına gitmeye karar verdim . En güzel kahvaltılık gevrekleri yapan o yere , Joshua sunbae'nin fırını!

Para almak için yukarı çıktığımda Dokyeom shi ile göz göze geldik. Yatağında oturuyor , ayılmaya çalışıyordu .
Ardından Fısıldayarak;

"Ah , uyandın mı? Günaydın ."(Y)

"Sana da . Bir yere mi gidiyorsun ?"(D)

"Fırına."(Y)

"Ahhh~ birlikte gidelim beni de bekle."(D)

"Peki , çabuk ol hadi beklemem bak ."(Y)

Daha sonra Dokyeom da hızlıca aşağıya indi. Ardından tam kapıdan çıkıyorduk ki;

"Ah , Bisikletle mi gitsek . Çok yakın değil fırın ."(Y)

"Bisikletin var mı ki?"(D)

"Benim yok da Lia'nın var . Bekle hemen anahtarını bulup geleyim."(Y)

Anahtarını alıp geldikten sonra kapıdan çıktık ve aşağıya indik.

"Daha yakın bir fırın yok muydu Y/n shi? Yürüme mesafesinde olan mesela?"(D)

"Hımm ,var tabii . Ama bu fırının kahvaltılıkları çok özel. Görürsün . Neyse hadi atla."(Y)

Daha sonra bisiklete atladık ve fırına gitmeye başladık. Ardından fırına vardık ve içeri girdik.

"Günaydınn , kolay gelsin . Ah! Vernon shi . Uzun zaman oldu . Nasılsın ?"(Y)

"Y/n sunbae!! Woah, görüşmeyeli değişmişsin , az kalsın tanıyamayacaktım. Ben iyiyim senden ne haber?"(V)

"hahahah , ben de iyiyim , teşekkürler . Hımm peki Joshua sunbae nerde ?"(Y)

"Ah ! Hyung markete kadar gitti . Gelir şimdi."(V)

Vernon'un demesiyle kapının açılıp Joshua'nın içeri girmesi bir oldu.

"Y/n shi! Hoşgeldin."(J)

"Sen de hoşgeldin sunbae kkkkk."(Y)

"Bu aralar çok sık uğruyorsun buraya bakıyorum. "(J)

"Kahvaltılıkların bağımlılık yaptı da ondan sunbae ."(Y)

Gülüştükten sonra ;

"Hımm arkadaşın kim?"(J)

"Ahh! Doğru ya , sunbae bu Dokyeom . Çocukluk arkadaşım . Yaşadığım şehirden beni ziyarete geldiler . Dokyeom , bu da Joshua sunbae . Ben burada okula giderken üst sınıfımfaydı ondan Sunbae diyorum ."(Y)

"Memnun oldum Sunbaenim."(D)

"Ahh , sunbae demene gerek yok . Y/n'in alışkanlığı işte . Hyung diyebilirsin bana."Dedi Joshua gülümseyerek.

Onun ardından da dokyeom utangaç utangaç "Peki hyung." Diyerek gülümsedi .

Noldu bu çocuğa gözleri parlıyor sanki??

Kahvaltılık gevrekleri alıp fırından çıktık . Ardından Dokyeom'un ağzına bir parça gevrek sıkıştırdım . Yerken gözleri fal taşı gibi açıldı;