PAPATYA

45 3 0
                                    

"Uyan artıkkkk "
Sol gözüm açılmamak için adeta direniyor du.

'Azcık daha uyumak istiyorum lütfen '

Ponte odama gelmiş ve perdeleri sonuna kadar açıyor du.
Güneş bütün sıcaklığı ile odaya dolduğunda artık gözlerimi kapatmanın bir anlamı kalmamıştı.

Yatakta doğrulup bacaklarımı karnıma kadar çektim.
Beyaz ve mavi renklerden oluşan yatak örtüsü darmadağın olmuştu.

Ponte karşımda duruyordu ve gülümsüyordu.
Pembe tişört ve altında ki koyu krem rengi kaprisi ile oldukça tatlıydı.

*Bugün büyük gün sevgilim. Hadi kalk ve güne müthiş bir başlangıç yapalım " diye söyleniyordu.

"Tamam ama önce duş alsam iyi olur " diyerek yataktan kalkıp banyoya doğru gittim.
Suyun ısısını ayarladıktan sonra yavaş ça küvete oturdum.
Kendimi sıcak suyun altında rahat hissediyordum..

Hayatımızda ki herşey tamamen değişmişti .

Ponte tavrayı elden çıkarmış ve bütün çevreyi terk etmişti.
Benim okulum çoktan bitmişti .
Tek başıma yaşadığım göl evini satıp
Hisardan küçük ,bahçeli ,iki katlı bir ev almıştık.
Gelir kaynağı olarak da bir pastane açmayı planlamıştık ve bugün büyük gündü.
Pastane açılışımız var dı.
Herşeyi ile özel olarak ilgilendiğimiz küçük tatlı bir pastane.

İçeride çikolata kahve tonlarından altın sarısı el işlemelerine kadar müthiş bir renk uyumu var dı.

Herkesi herşeyi geride bırakmak Okadar iyi gelmişti ki.

Küçük masaları olan tatlı küçük bir pastane.

Tam merkezde.

Bütün bunlara dalmışken kapı sesi ile kendime geldim.
'Hayatım iyimisin? ' pontenin sesi endişeli geliyor du.
Sanırım biraz fazla vakit harcamışım.
"Çıkıyorum tatlım sorun yok " diye seslendikten 5 dakika sonra bornozuma sarılmış bir vaziyette banyodan çıkıp dolabımın önüne geçtim.

Ne giymem gerektiğine bir Türlü karar veremiyordum.

*Hadi ama kahvaltı hazır bekli..

Karşısında öylece duruyordum .
Beni görünce yüzüne yayılan gülümsemesi adeta büyülüyor du.

"Ne giyeceğimi bilemedim kusura bakma hayatım "

Yavaş adımlarla bana yaklaşan savaş yüzündeki gülümsemeyi bırakmadan muzipce bakışlar atmaya başladı.
Bu bakışlarını biliyordum.
En son 1hafta önce bu bakışlarla yanımdaydı.

*Düşündüm de bence bu şekilde çok iyisin .

Muzip muzip gülmeye devam ediyordu .
Elini belime doladığında beni kendine Doğru çekti.
Derin bir nefes aldı. Kokumu içine çekiyordu. Bunu anlıyordum.

*Çok güzelsin ve ben seni çok özledim .

Adeta gözlerimin içine bakıyordu.

"Açılış var aşkım farkında mısın? Şuan çok gerginim be oynaş havasında değilim "dedim gülerek.

*5 Dakika aşkım lütfen ' ahtapot gibi sarıldığı vücudumu zorda olsa kurtarmıştım.

"Açılıştan sonra sevgilim "diyerek gülümsedim.
Dolaptan bugüne uygun bir elbise aldım.
Beyaz ve üzerinde minik çiçeklerin olduğu.
Savaş tripli tripli salona geçerken bende hazırlanmaya başlamıştım.
Elbiseye uygun bir babet giyip saçlarımı maşa yaptım .
İnci küpeler ve savaşın bana aldığı tektaşı da taktım.
Evet henüz evli değildik ama çok güzel bir evlenme teklifi almıştım.
"Bir ömür boyu papatya kokulu bir hayat yaşamak için söz vermiştik ".

Hazır olduğumda salona geçip savaşa baktım.
Krem rengi kaprisi gitmiş yerine lacivert, paçaları katlı kumaş bir pantolon gelmişti .üzerinde ki beyaz lacost sayesinde uyumlu gözüküyorduk.

Birbirimize bakıp gülümsedik.
Bu gülümseme aslında Okadar çok şeyi ifade ediyor ki.

*Herşey çok güzel olacak " diyerek masum bir öpücük aldım.

Evden çıkıp pastaneye doğru yürüdük.
Evimize çok yakındı ve arabasız sadece 5 dakikada sürüyordu.

İşte bizim PAPATYA'mız...
Bembeyaz renklerin hakim olduğu bir pastane .

Kapıda ki çiçekli tabelada "PAPATYAYA HOŞ GELDİNİZ " yazıyordu.

Gözlerim yaşarmıştı.
Hayatımızdaki herşey artık çok geride kalmıştı.

Kabuslar bitmiş ve yerine tatlı rüyalar gelmişti.

En korktuğum şeydi. Birgün bu rüyalar biterse ne olur diye.

Sanırım cevabı bilmek istemiyorum.
Savaş yanımda ve o Benim biricik PONTEM.
Biz beraberiz ve şuan mutluyuz.
Önemli olan da bu.

Pastaneden içeri girdiğimizde beyaz rengin hakimiyeti anlaşılıyordu.
Beyaz duvarlar, beyaz parkeler, beyaz kristal avizeler...

Sadece tavan buz mavisiydi.
Bunun sebebi gökyüzünü görmek isteyen papatya kalpleri şaşırtmaktı.

Sanırım bunu başarıyorduk.
Bu sefer şeytanın bacağını kırdık.
O aptal hikayeler gibi değildik biz.
Belki erken büyümüştüm .belki de ponte için büyümüştüm.
Sebebi her ne olursa olsun biz büyüdük ve bu hikaye bizim hikayemiz

REHAVEYHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin