Bölümlere ad veriyor olsaydım bu bölümün adı çocuklar kapatılsın olurdu xd
Yine uzun bir bölüm ꔷ̑ɞꔷ̑
İyi okumalar 👀♥️ oy ve yorumlarınızı MERAKLA bekliyorum 🙊
Bölüm: 20
Yell ve Zehir'in ölümü herkesi şok etmişti. Jeongguk ve Taehyung, Yell'in ölümüne hiç üzülmemişti ama Jeongguk noonasının ejderhası Zehir'in ölmesini beklemiyordu. Prensesin bu acıya nasıl katlandığını da merak ediyor, noonası için üzülüyordu. Ama Zehir'in de insanları öldürdüğünü biliyordu. Üzüntüsü sadece noonası içindi.
Tüm hanede yas ilan edilmiş -daha çok ilan edilmek zorunda bırakılmıştı çünkü Jeongguk kesinlikle ejderhaların ölüm haberini üzücü bulmamıştı ama Kral Jeon tüm Ateş Krallığı hanelerine yas ilan ettiği haberini yollamıştı. Tabii haberin ulaşma süreleri farklıydı ama yine de yas üç hafta sürmüştü. Herkes Toprak Krallığı'nın yılanlarına ve kraliyet ailesinin üyelerine hakaretler etmiş, herkes Choi Hanesi'ndeki bir elin parmağını geçmeden ve sadece ticaret için Choi Hanesi'nde bulunan toprak vatandaşlarına şiddet bile uygulamıştı.
Bu şiddet olayları Jeongguk'tan habersiz ve birden olmuş, toprak krallığının vatandaşları olan kişiler öldürüldükten sonra olayları Jeongguk öğrenmişti. Ve elbette sinirlenmişti çünkü ticaret, sanat veya bilim amaçlı her krallığın vatandaşı gerekli belgeleri olduğu sürece diğer krallıklarda bulunabilirdi. Bunu Kral Jeon bile kabul etmişti. Askerler bile onlara zarar veremezdi.
Bilgisiz halka karşı Jeongguk'un yapabildiği tek şey maalesef sessiz kalmak olmuştu. Çünkü konuşsaydı, bu sefer halk ona saldırabilirdi. Halkın gözleri hiçbir şey görmüyordu. Yasları onları sinirli ve öfkeli yapmıştı. Kutsal ejderhaların kaybedilişi onlar için bir lanetti. Read ve Yell'in cadıları yiyerek kanlarının lanetlendiğini asla kabul etmiyorlardı ama ölümleri ateş halkına lanet getirecek diye düşünüyorlardı. Savaş çok uzamıştı ve havanın sıcaklığı güzel olsa da ve alışmış olsalar da bunaltıcıydı. Her şey duygularını etkilemiş, dalgalar birleşerek tsunamiye dönüşmüştü.
Yine de sonra hiçbiri şiddete başvurmamış gibi normal hayatlarına dönmüş, tarlalarındaki hasatlarını toplamışlardı. Jeongguk ve Taehyung da bazı köylere yardıma gitmişti. Her zaman olduğu gibi. Çünkü yapacak başka bir şey yoktu Choi Hanesi'nde. Herkesin şikayetlerini dinlemek ve tarlalarda vakit geçirmek dışında farklı bir hayatları yoktu. Pazarlarında bile hep aynı yiyecekler ve eşyalar bulunuyordu.
"Beğendin mi?"
Yine bir pazar olduğu sırada, Taehyung kumaş standındaki kumaşlara bakıyordu. Zümrüt yeşili renginde bir kadife kumaşa dokunduğu esnada Jeongguk yanında belirmişti.
"Güzel ama burası için çok kalın."
Jeongguk, "Hım..."diyerek kafasını onaylayarak salladı. "Ama yine de alalım. Burada özel terziyle istediğin giysiyi diktiririz. Sonra saraya döndüğümüzde giyersin."
"Gerek yok p-"
"Beş metre alalım."dedi Jeongguk omegayı umursamadan. Satıcı hemen dediğini yaparken Taehyung iç geçirdi. Ama kalbi bu tatlı jesti beğenmiş ve hızlanmış, tüm sıcak kanını yanağına göndermişti.
"Beş metre çok değil mi?"diye sordu Taehyung, kısık sesle.
"Ya ilk yapılan giysiden sıkılırsan? Bu yüzden birden fazla yapılabilsin diye uzun alıyoruz."
Taehyung konuşamadı. Jeongguk her zaman ona bir şey alıyor, hediye ediyor ve böyle derin ve güzel düşünüyordu. Ama artık Jeongguk'un sevgisini bilmek, bu davranışlara başka anlamlar da katıyordu. Arkadaş olarak normal hayatlarına devam etseler de Taehyung içindeki sevgiyi zapt edemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
shameless | taekook
FanfictionFantastik bir dünyada, dört krallığın hüküm sürdüğü kıtalarda ve savaşın etraflarını sardığı hayatlarında her şeye rağmen birbirlerinde aşkı bulan Jeongguk ve Taehyung'un hikayesi. * omegaverse royalty au