"gitti mi?"
"gitti mingi" yunho sitemli bir şekilde cevap verdiğinde mingi "ya niye böyle olduk şimdi" dediğinde yunho "gerçekten benim seni bırakmam mı gerekiyordu bunların olması için?" yunho omuz silkip önünden gidecekken mingi arkasından sarılıp gülümseyerek "tamam bir daha bırakmam ben seni sen de benden gidemezsin bu şekilde" demişti. hala sırıttığı için yunho neredeyse gülecek gibi olmuştu. "mingi hala ne diyorsun ya" diye mingi'yi ittirecekken riki "anca öpüşüp düzelir bu aranız" diyip getirdiği içkileri masaya koymuştu.
mingi "mantıklı" dediğinde ondan ayrılıp karşı çıkacak olan yunho'nun çenesini tutup dudağına minik bir öpücük kondurmuştu.
jungwon gülerken wooyoung "ıyyyy uzak durun" derken jisung da ona katılmış "ıyy riki niye söylüyorsun" demişti. minho onun saçlarına öpüp ardından da salak salak etrafa bakınan yunho'nun masaya oturmasını söylemişti.
"iki gün sonra projem yokmuş gibi içelim zaten" diyen sunoo ile riki elindeki bardağı kaldırıp "sevgilimle projemize yardım etmenize arkadaşlar" demişti. yunho "hey benim sevgili yapmama içmemize kaldırmalıyız" dediğinde jisung "o bende" diyip ayağa kalkmıştı.
"arkadaşlar bu çok duygulandırıcı biliyorum... artık yunho biz içerken ağlamayacak bunun için burnunuzdan çıkana kadar için"
hepimiz jisung'a gülmekten içememiş hatta riki gülmekten bardağının bir kısmını masaya dökmüştü.
"kırıcı insanlarsınız gerçekten" yunho buna sinirlenirken mingi onu öperek sakinleştirmişti.
sunoo elini dudağına götürüp yunho'ya öpücük atmış "her zamanki halimiz biliyorsun bebeğim" demişti.
tüm gece bu şekilde geçmiş eğlenmişlerdi. mingi onları götürecek bir sürücü aramış ardından yunho'nun yine sarhoşkenki saçmalamalarını dinlemişti. jungwon hemen jay ile odasına geçtiğinde sunoo çoktan riki'nin kucağında ona sarılarak uyumuştu. riki o uyanmasın diye koltuktan kalkmamış sadece sunoo'nun üstünü örtüp onu izlemeye ayırmıştı gecesini. tabii odaya gitmemesi daha çok yalnız kalan jungwon ve jay'e yaramıştı. o sırada jisung ise kapının kapanma sesiyle ağlayarak minho'nun omzuna yatmıştı. minho endişeyle ona sorduğunda "çok güzel kokuyorsun kıskanıyorum" demesiyle gülümsemiş ve önemli gördüğü şeyleri alıp jisung'u kucağına almıştı. içmediği için sürücüye gerek duymamıştı.
onlarında gittiğini fark eden wooyoung elinden geldiğince hızlı bir şekilde odasına gitmeye çalışmıştı. birkaç kere kapılara çarpıp eşyalara takıldıktan sonra san kahkaha atarak ona destek olarak odasına götürmüştü.
wooyoung yatağa girdiği gibi tüm yorgana sarılıp yüzünde gülümseme ile uyuyakalmıştı. san buna gülümseyerek yatağa gelip wooyoung'un saçlarını okşamaya başlamıştı.
daha beş dakika geçmeden wooyoung'un yatakta dönmeye başlamasıyla yanından uzaklaşmıştı. "nasıl birden bu kadar ağır uyuyabilir ki? çok içmesine bile izin vermemiştim" diyip kıkırdamış ve daha yakınına gelmişti. wooyoung san'ın dediğini duymuşçasına ona dönerek göğsüne yaslanmıştı. "seni çok seviyorum. her konuda anlayışın için teşekkür ederim" diyip çenesini kafasına yaslayıp uykuya dalmıştı.
•••
onceki bolumun sonu daha final gibiydi ama sona bi woosan yazmaliydimqjlljjsdljfl
bu gercekten final bebeklerimmmm hepinizi cok seviyorum umarim bu fici de siz begenmissinizdir🩵
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ꜱᴏᴜʟᴍᴀᴛᴇ-ᴡᴏᴏꜱᴀɴ ✓
Fanfiction"ne yani dans klübüne bay han benim yerime bir başkan mı getirecek"