0.1

923 27 11
                                    

aşırı random hikaye lan
kötü olursa özür dilerim
ayrıca ingilizce klavye kullanımı olabilir arada
onun için de çok pardon

**********

sincap rosie

chae: lisa (10:48)
uyan
uyansana amk
lisa kalk aşırı büyük sıçtık kalk

kim sıçmış amk 
noluyor (11:18)

chae: bizden başka kim okulda burnunu salak salak
işlere bulaştırıyor ki amk
sorduğun soruya bak

sadede gel chae
uykum var

chae: farkındaysan önümüzde bize kol gibi
girecek sınavlar var
ve biz bir bok bilmiyoruz
en kötüsü kol gibi girecek olan o sınavlar
iki gün sonra

hassiktir
amk çalışsak da yapamayız ki
bu saatten sonra
her şekilde kopyaya kaldık

chae: bu sefer kopyayı sen hazırlarsın
elimi sürmem

geçen de ben hazırlamadım mı amk

chae: lisa götünle mi düşünüyon sen
tüm tenefüs uyudun
ben hazırladım hepsini
git hazırla okulda uğraşmayalım

sen fazla gerginsin
sakin ol biraz
halledicem ben

chae: lisa sen kendini kurtarıyorsun yine
ama annemi ikimiz de biliyoruz
ben ne kadar takmasam da gün sonunda
ağzıma sıçıyor
bu yüzden ne yap et hallet şu işi

timam halledicem
kahvaltı falan yaptın mı

chae: yapmadım
gel dışarı çıkalım
kahvaltı yapıp kafa dağıtırız

çıkıyorum 10 dakikaya
bizim parkta buluşalım

chae: tamam
geliyorum (12:30)

- Öğlen 15:37 -
Lisa

"Moralin bozuk Chae." Onun isteği üzerine meydandaki kafeye gelmiştik. Kahvaltımızı bir buçuk saat önce bitirmiş, şuan kahve içiyorduk.  Chae ise hiçbir şeye odaklanmadan parmaklarını kırarcasına kıtlatıyordu.

"Moralim bozuk değil. Uyuyamadım sadece." Bu yalanı bilirdim. Aslında yalan da sayılmazdı. Belirli bir uyku düzeni yoktu hiçbir zaman. Bir gün sabaha kadar uyumuşken diğer gün sabaha kadar oturmuş olabiliyordu. Tek sebebi ise kabuslarıydı. Sonu olmayan kabusları. "Artık bu yalana inanmadığımı biliyorsun." Arkama yaslandım ve kollarımı önümde bağladım. "Niye bana anlatmıyorsun onu da bilmiyorum ki."

"Anlatabildiğimi mi sanıyorsun Lisa?" Bakışlarını kızarık parmaklarından çekti ve bir saniyeliğine bana baktı. Uzanıp  ellerini tuttum. Ne diyeceğimi merakla beklerken bir anda gözüm arkadaki gruba takıldı. Dikkatli bakınca sınıftakiler olduğunu anladım. Denemelerde birinciliği hiçbir zaman kaptırmayan Jeon Jungkook'un yanındalardı. "Chae" diye fısıldadım. Emin olmak için gözlerimi kısıp tekrar baktım. "Chae arkamızda Jungkook var. Hani şu panzehiri olan."

Chae inanamazmış gibi hızlıca arkasına baktı. Gördüğü kişiyle ağzı beş karış açılırken kolundan tutup oturduğu yerden kaldırdım. "Kalk, bu bir fırsat."

"Sakın düşündüğümü yapma Lisa."

"Götümüzü anca o kurtarır."

Masaya doğru yürümeye başladık. Neredeyse tüm sınıf orada, bir şey hakkında Jungkook'tan yardım istiyorlardı. Sesler netleşince hepimizin tek bir amacı olduğunu anladım. Tüm sınıf Jeon Jungkook'tan kopya dileniyorduk.

"Selam gençler" diye sohbete girdim. Hepsi bir anda bize döndü. "Cin görmüş gibi bakmayın." Alay eder gibi söylediğim cümleden sonra zar zor bulduğumuz sandalyelere kurulduk. Ben gülümseyip onlardan birisi gibi davranırken Chae kesinlikle onlardan birisi değildi. Gözleriyle bana 'ağzına sıçacağım' bakışları atıyordu. Açıkçası ürkütücüydü. Chae beni çamaşır niyetine bile asabilirdi çünkü.

Birkaç dakika sonra eski hallerinden eser kalmamıştı. Herkes kendi arasında konuşmaya başlamıştı. Bu düzeni bozmam gerektiğini düşünüp lafa atıldım. "Eee sınavlara hazır mısınız?" Dediğim şeyle yarısı bize döndü. Aralarından bir tanesi kaşlarıyla Jungkook'u işaret edip bir şeyler anlatmaya çalıştı fakat buna gerek yoktu. Amacımızın ne olduğunu çok iyi biliyorduk zaten.

"Koca bir sınıf utanmadan benden kopya dileniyor." Kafasını telefonundan kaldırmadan konuşan Jungkook olmuştu. Herkes bir anlığına göz göze gelip ne yapacağız diye düşünürken konuşmaya başladım. "Kötülüklerle dolu olan hayatına bir tane iyilik eklesen ölmeyeceğini düşünüyorum." İddialı konuşmamdan sonra diğerleri korkarcasına önüne döndü. Jungkook ise çok geçmeden kafasını kaldırıp bana baktı. Gözlerini kısıp masaya yaklaştığında ayvayı kökten yediğimizi anladım. Bu kopya meselesi cidden kolay olmayacaktı.

"Aksine muhteşem olan eğitim hayatıma sizin gibilerinin leke olmasını istemiyorum."

Bende onun gibi oturdum ve işin ciddi olduğunu bir kez daha anladım. Chae alttan beni çimdiklerken umurumda bile değildi. "Senden canını vermeni falan istemiyoruz. Sadece hoca bakmadığı bir anda kağıtları değiştireceğiz. Hepsi bu."

"Cidden yakalanmayacağımızı falan mı düşünüyorsunuz? Dediğiniz şey atla deve değil. Lise sondayız. Bu yıl bizim için dönüm noktası. İşin ciddiyetine varsanız böyle aptalca bir şey yapmazsınız."

Tüm masa bizi dinlerken hepimizi işaret edip konuştum. "Senin ailen iyi olabilir Jungkook. Mükemmel bir annen, seninle ilgilenen bir baban olabilir fakat farklı hayatlara sahibiz. Kendin de söyledin. Bu yıl bizim için dönüm noktası. Bazılarımız içinse her şeyin bitiş noktası. Eğer biraz vicdanın varsa yardım edersin ve burada oturan herkese bir umut ışığı olursun."

Tiksinircesine hepimize göz gezdirdi. Resmen nefesimizi tutmuş ne olacağını bekliyorduk. Rahat bir şekilde bana döndü ve konuşmaya başladı. "Mükemmel bir annem ve benimle ilgilenen bir babam var Lisa. Sağolsunlar ki beni en güzel şekilde yetiştirdiler. Sizin gibi çalışmak yerine dışarlarda sürtüp sonrasında da kopya dilenmiyorum."

Masadan hızlıca kalktı ve tam çıkacakken tekrar konuştu. "Ayrıca aile sorunlarınız beni ilgilendirmiyor. Ben psikolog falan değilim. İşiniz bitince atabileceğiniz yara bandı da değilim. Bu saatten sonra benden günahımı bile istemeyin."

Herkes bitkin bir şekilde nefes verdi. Kafamı çevirdiğimde gözleri dolu dolu olan Chae'yle karşılaştım. Parmaklarıyla oynuyordu. Hayır, resmen kanatıyordu. Hemen ona döndüm ve yüz hizasında eğildim. Tırnaklarını geçirmekten kanayan avuçlarına baktım. Elime bir damla yaş düştü. Yine  üzülmüştü. Yine ümitsizliğe kapılmıştı.

Avuçlarını peçeteyle sildikten sonra öptüm. Elleri titriyordu. Travmalarıydı en büyük sebebi. Şuan yaşananların hepsi geçmişte yaşananlardan dolayıydı.

Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Gözyaşlarını sildim ve aynı anda kafeden çıktık.

Birkaç adım attıktan sonra onu durdurup sıkı sıkı sarıldım. "Söz veriyorum ki halledeceğim Chae. Lütfen ağlama." Kafasını salladı ve birkaç saniye daha öyle durduktan sonra evlerimize dağıldık.

Gece uyumadan önceyse kendimi iyice tembihledim;
Ne yapacaksan yap ama Jungkook denen çocuğu ikna et Lisa.

**********

chaenin travmalarına şu ilk 5 bölüm girmeyeceğim çünkü konumuz chae değil
onu bir ara hallederim ben
lisanın jungkooku adam etmesi dileğiyle
görüşürüz

fuckin' genius | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin