"Ee içeri almayacak mısın beni?" diye sordu Wade, Peter'ın kafası uykusuzluktan karmaşıktı. Düzgün anlamıyor, cümle kuramıyordu fakat Wade'in bundan haberi yoktu. Sadece uykusuz sanıyordu,
"Sizi mi?" diye masumca Peter."Benden başka birini görebiliyorsan, onu da" diye sertçe tersledi onu Wade. Peter anlamsızlıklarının arasından kenara çekilip Wade'in içeri girmesine izin verdi, Wade sanki kendi eviymiş gibi yayıldığında Peter hala ayaktaydı ve uyumamak için kendini sıkıyordu. Wade yine konuştu, "Neden geldiğimi sormayacak mısın düşüp uyumadan önce?"
Peter kafasını salladı, "Berbat bir durumdasın ve farkında o kadar değilsin ki, acilen müdahale etmemi düşündürecek kadar acındırdın yeterince bana kendini"
Peter'ın gözleri duyduğu sözlerle kocaman açıldı, berbat mıydı? Ama bale için kıçını yırtıyordu resmen, nasıl olabilirdi ki? Mükemmel olmak için gece gündüz saatlerce çalışıyordu. "N-nasıl yani?" zorla konuşmaya çalıştı gözlerini aşağıya kaymaktan alıkoyamazken, kapanıyorlardı.
"Şöyle anlatayım, sana baktığımda gördüğüm tek şey ne biliyor musun Parker? Hareketlerini her seferinde daha da mükemmelleştirmeye çalışan bir kontrol manyağı! Hareketlerini sürekli kusursuzlaştırmaya çalışan ama asla kendini rahat bırakmayan birini görüyorum ben, kendini şaşırtmalı ve kontrolden çıkmalısın ki seyirci de çıkabilmeli rolünü aşmalısın sadece gösterilen koreografi değil, kendi yorumunla yapmalısın yoksa her zaman aynı şeylerin ne zevki kalır ki? İzleyenin gözünü kanatmaktan başka hiçbir şey!"Peter'ın uykusuzluktan mı bilinmez gözleri dolmaya başladı,"Sadece mükemmel olmak istiyorum.."
Wade ayağa kalkıp güldü, "Mükemmellik sadece kontrollü olmaktan geçmez, çok az dansçı bilir bunu" daha da yakınlaşmaya başladı Peter'a.
"Artık bildiğime gör-" Çocuğun lafını bitirmesine izin vermeden onu kendine çekip dudaklarını emmeye başladı, Peter neler olduğunu kavrayamıyordu çok uykusu vardı. Kendini onu sarıp sarmalayan bedene bıraktı sadece. Gözlerini artık daha da açık tutamıyordu.
Wade şaşkındı, bayılmış mıydı? Çocuğu kucaklayıp odasına götürdü, düzgünce yatağına yatırıp dürtmeye başladı.
"Şşt ölü falan mısın? Nekrofili olmak istemiyorum Tanrı'm lütfen"
Peter'dan cevap gelmedi, bu sefer yatağı sallamaya başladı hafifçe. Hala cevap yoktu, bu kadar uykusu olabileceğini tahmin etmiyordu. Lanet okudu içinden, sonra Peter'ın yanından ayrılıp yerde kendi halinde yuvarlanan kediyi sevmeye gitti, böyle kontrollü birinin evcil hayvanı olabileceğini düşünmüyordu aslında. Kendine zaman ayırmaktan başka şeylere zamanı olmuyordur diye düşünüyordu. Tatlı kediydi ama sokak kedilerine benziyordu, belki de öyleydi.
Peter'a doğru baktı, mışıl mışıl uyuyordu bir bebek gibi, masum, tatlı ve savunmasızca. Kesinlikle bakire olduğuna yemin edebilirdi bu oğlanın, o gün sorduğunda da bu kadar utandığına göre kesin bakireydi. Çok sevgilisi olan birine de benzemiyordu zaten, bu oğlan kesinlikle onundu. Kediyi alıp Peter'ın yatağının ucuna oturdu,"Çok benziyorsunuz, biliyor musun?" diye sordu Peter'a cevap gelmeyeceğini bildiği halde.
Kediyi yere bırakıp biraz daha yakınlaştı Peter'a, çok tatlıydı. Baş parmağını Peter'ın yüzünde minik bir gezintiye çıkardı, keskin çene hattından dudaklarına doğru yol yazdı parmağı, bu çocuk gerçekten mükemmeldi. Yanına uzandı, bu çocuğa sahip olmayı gerçekten çok isterdi. Onun masumluğunu kirletmek istiyordu, dudaklarına ıslak bir öpücük kondurdu, gitmesi gerekiyordu. Ders başlamak üzereydi bile, geç kalmıştı ama değerdi. Çocuğun üstünü örtüp evden çıktı. Evet ayağı kırık olabilirdi ama bu öğrencilerini eğitemeyeceği, onları çalıştırmayacağı anlamına gelmiyordu. Olabildiğince hızlı yürümeye başladı, yetişmesi gerekiyordu aklı hala Peter'daydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz kuğu ve Karanlık ¦bxb, spideypool
FanfictionBembeyaz günahsız, masum bir kuğu, simsiyah günahkar bir kuğuyla karşılaşırsa ne olur? Bilmem, görelim bakalım. Peter her zamanki gibi bale ayakkabılarını giymeye başlamıştı... 🩰 Black Swan filminin uyarlamasıdır.