"riki sana onu kullanamazsın demiştim!"
"ama annen kullanmama izin vermişti."
"ama kıracağını biliyordum işte geri ver onu şimdi bana!"
"özür dilerim."
"yarın okula götürecektim artık götüremeyeceğim."
"istemeden oldu."
"konuşma benimle, küstüm."anaokulundan bu yana birbirlerinin peşinden ayrılmayan bir ikili hâline gelmişlerdi. araları her zaman "iyinin iyisi" değildi belki ama sunoo ilk günden riki'yi en yakın arkadaşı olarak seçmişti. ayakkabılarıyla kazanmıştı bir kere. ilkokula da birlikte başlayan ikili şimdiyse ertesi gün olacak olan oyuncak günü yüzünden tartışıyordu. riki, sunoo'lara geldiğinde minik sunoo banyo yapıyordu ve bu sırada sunoo'nun annesi yura oyuncaklar ile oynamasına izin vermişti. riki en yakın arkadaşının hangi oyuncağı okula götüreceğini biliyordu, yine de zarar vermeden oynarsa sunoo'nun kızmayacağını düşünmüştü. duştaki işi biten sunoo bir hışımla odasına girince anlık bir hatayla oyuncağın kırılması sonucu ipler kopuverdi. şimdi ise riki dolu gözlerle arkadaşına, arkadaşı da arkası dönük bir şekilde elindeki kırılmış biricik oyuncağına bakıyordu. bu esnada gitme vakti gelen riki annesinin sesini duyunca hiçbir şey söylemeden odadan çıkmıştı, arkasına dönüp sunoo'yu kontrol etmeyi de unutmamıştı.
ertesi gün okula geldiklerinde ise sunoo hâlâ konuşmama taraftarıydı, oysa riki tekrardan özür dilemek için hazırdı. elindeki küçük bir paket halinde olan jelibonu en yakın arkadaşına verebilmek için fırsat kolluyordu ama ve lakin sunoo hiç pas vermiyordu.
"hey! sunoo'nun oyuncağına baksanıza! ay pardon yokmuş ki! ahahahahaha!"
sınıfın en haylazlarından birinin kahkahalarının duyulmasıyla herkes sunoo ve onun sırasına bakıyordu. sıra arkadaşı hasta olmuştu o yüzden de okula gelmemişti bugün. sunoo hiçbir şekilde cevap vermiyor, sadece dudağını dişliyordu ağlamamak için. riki arkadaşının üzülmesine asla müsaade etmeyecekti.
en arka sırasından kalkıp koştura koştura en öne kadar geldi. arkasında sakladığı oyuncağı (kırdığı oyuncağın aynısını zorla annesine aldırtmıştı.) hemen sunoo'nun önüne koydu ve cebindeki jelibon paketini çok sevdiği arkadaşıyla dalga geçen çocuğun kafasına fırlattı.
"sunoo'nun oyuncağı ile ben oynuyordum! bir daha onunla dalga geçersen boya kalemlerimin hepsini kırıp çantamın içine attığını annene söylerim. duydun mu?"
sunoo ise riki'ye minnet dolu bakışlar atıyordu. her ne kadar bu duygunun kelime olarak anlamını bilmese de.
benim bu bolumleri bir an once yayinlamam lazim hepinizin okumasi lazim dayanamıyorum cunku 😞😞 COK TATLI DEGILLER MI AGLICAM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
never ending story | sunki
Fanfictionsunoo duyduklarını idrak etmekte güçlük çekiyordu. kırk yıl düşünse yine böyle bir şeyle karşılaşacağını hayal etmezdi bu eve adımlarını atarken. o yalnızca aralarını düzeltmek istemişti. o kadar yalnız, o kadar yarım ve hayal kırıklığına uğramış hi...