Kafe de oturmuş bir yandan iş saatimin gelmesini bekliyor bir yandan da bugünün kokteyli ne olsa diye düşüyordum. Şehrin en iyi barların dan birinde çalışıyordum. O yüzden insanları nasıl memnun edeceğimi bilmek zorundayım. İyi ki barmenlikte iyiyim
Kafenin kapısına baktığımda bir kızın yavru köpeği abartılı bir şekilde sevdiğini fark ettim. İçimden zavallı köpek diye geçirdim. İnsanların gösteriş için hayvanları kullanmalarına sinir oluyordum. İş saatimin yavaş yavaş geldiğini fark ettiğimde eşyalarımı topladım ve kafeden çıktım. Yakınlarda market gördüm ve köpeğe mama almaya karar verdim. Mamayı aldım ve köpeğe götürdüm. Beni gördüğünde kuyruğunu sallamaya başladı. Demek ki açtı ama elimdeki mamayı görünce hiç de sevinmedi.
Buna karşılık yoldan geçen bir amca ona köfte verdi. Hapur hupur yedi paşam. Bu kesinlikle erkek var yaa! Köfteyi hapur hupur yiyişinden belli. İşe geç kaldığımı fark ettiğimde yavaş adımlarla barın olduğu yöne doğru yürümeye başladım. Ve kafe deki köpeğin beni takip ettiğini gördüm
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aha böyle bir köpek
- Yaa sen nereye geliyon şapşik yaa! Köpeği kucağıma alıp sevmeye başladım. Bir yandan seviyordum bir yandan öpüyordum. - Seni götürürsem yanımda Seni orda yerler seni. Yerlerr, yerlerr, yerler benim bebeğimi. Geç kaldığımı fark ettiğimde köpeği kucağım- dan indirdim ve bu sefer koşarak bara gittim
Beni iş arkadaşım Yağmur karşıladı. Kendisi benden sonra burda ki tek erkek. Başımla Yağmura selam verdikten sonra soyunma odasına gidip üstümü değiştirdim. Umarım patronum burda yoktur. Eğer bu sefer de geç kaldığımı. Öğrenirse beni kesin kovar. - Lan bu köpeği buraya kim getirdi dediğinde Yağmur. Dediğinden hiç birşey anlamadım. Kapıya doğru baktığımda köpeciğin arkamdan gelmiş olduğunu gördüm manyak mıydı bu köpek? Niye arkamdan geldi ki? Neyse kapıya gittim ve köpeği kucağıma aldım. - Oyy benim bebeğim beni takip mi etmiş? Oyy seni yerlerr bebeğim. - Kim kimi yiyor lan!! Arkamı döndüğümde patronumun sinirli bir şekilde bana baktığını gördüm. - Eee şeyy efendim - Evet Serhat malı seni dinliyorum. - Şey bu köpek benim arkamdan gelmiş taa buralara kadar. +En fazla 2.50 metre ama abartmayı severim+. İşte o yüzden onu kapı da görünce içeri alayım dışarıda üşümesin dedim. Sevmek ister misiniz?
Dedim ve köpeği adamın kucağına bıraktım ama bilmediğim bir şey vardı ki o da adamın köpeklerden korktuğuydu. Köpeği kucağına bıraktığım an ağzı çıktığı kadar bağırmaya başladı. - YAĞMURRR MİLEENN GELİN ALIN BUNU!!! Ama nasıl bağırıyor o an içinden gülmek gelsede bebeğimin o iğrenç adamın kucağında olduğu için gülemedim. Hee bir de adam patronum olduğu için. Hiç vakit kaybetmeden köpeği alıp tezgahın arkasında bir yere koydum. İşim bitene kadar da onu orda sakladım. Patronum da köpek hâlâ burada olduğu için bana yaklaşmadı. Açıkçası bu köpek bir süre daha benimle kalabilir. Sonunda onu alıp eve götürdüm. Evim 1+1 di yine de köpecikle bana yeticeğini düşündüm. Köpek Küçücük sonuçta gerçi bu köpek hep böyle kalmayacak. Neyse onu da büyü dümü düşünürüz.
{Sevgili yazarınız kelimeleri uzatmayı çok seviyorrr}
