okuldan eve gelir gelmez,arda'yla buluşmamıza daha saatler olmasına ramen direkt hazırlanmaya başlamıştım. heyecandan içim içime sığmıyordu.çok ama çok mutluydum. bu akşamı arda'yla geçirecektik resmen. rüya gibiydi.
ve şu anda arda'nın şöförü ile yola çıkmıştık,saat biraz geç olmuştu. arda'nın antremanları bu saate kadar uzayabiliyordu.
evlerimiz yakın olduğundan çok sürmedi ve arda'lara vardık.
kapıyı tam çalacaktım ki arda benden önce davranıp kapıyı açmıştı.
"hoş geldin!"
"hoş bulduk,merhaba."
içeri geçtiğimde hiç beklemediğim bir hareketle bana yarım yamalakta olsa sarıldı. olduğum yerde donup kalmıştım,şimdiden bu akşamın mükemmel geçeceği belliydi.
"naber nasılsın?" diye sordu.
"iyiyim,sen nasılsın?"
"bende iyiyim,bu akşam başına bela olacağım sanırım."
kıkırdadım,o da benimle beraber güldü.
"olsun,sorun değil." dedim.
"babamlar yok,sadece çalışanlar var evde. rahat olabilirsin."
dudağımı ısırdım,aslında böylesi daha iyiydi. başbaşa olacaktık. ben bir şeyler söyleyecekken o yine benden önce davrandı.
"aç mısın? bir şeyler hazırlasınlar istiyorsan."
"yok yok,bir şey istemiyorum."
"sen bilirsin,hadi gel yukarı çıkalım."
arda'nın odasına geçmiştik. ben çekingen bir şekilde çantamı kenara bıraktım,arda ise çalışma masasının sandalyesini çekmiş ve oturmuştu. bana yatağını işaret etti.
"otursana."
dediğini yapıp yatağa oturdum.
"ya tekrar kusura bakma,bu gün de antremanın bu kadar geç biteceği tuttu."
"hiç önemli değil ama yorgun değil misin?"
"biraz yorgunum ama,artık erteleyemem. sınava birkaç ay kaldı şurda."
"üniversite düşünüyor musun ki?"
"aslında hayır,ben mesleğimi seçeli seneler oldu. ama yine de sınava gireceğim,belki biraz çalışırsam çokta batırmam."
"anlıyorum,ben sınava kadar müsait olduğun zamanlarda gelir çalıştırırım seni."
"çok teşekkür ederim tekrardan."
biraz daha sohbet ettikten sonra artık ders çalışma vakti gelmişti. çantamdan defterimi ve notlarımı çıkardım ve arda'yla çalışma masasında yanyana oturduk.
önce biraz arda'nın seviyesini ölçtüm ve nerden başlayacağımıza karar verdim. arda zeki bir çocuktur,anlattıklarımı kavraması zor olmayacaktı bu yüzden.
çalışmaya başladıktan bir-iki saat sonra,ona önemli bir konuyu anlatıyordum.
sanırım yazdıklarımı daha iyi görebilmek için bana iyice yaklaştı,nefesini omzumda hissedebiliyordum.
bir anda refleks olarak ona doğru döndüm,o da başını bana çevirdi. nerdeyse burun burunaydık,hiçbir şey söyleyemedim ve kendimi geri de çekemedim. arda'da aynı şekilde. bir süre öylece kaldık. çok heyecanlanmıştım,bu anı bozan ise arda olmuştu.
"şey,anladım. biraz mola verelim,ben söyleyeyim de içecek bir şeyler getirsinler." dedi durumu toparlamak için.
ben başımla onaylayınca kalktı ve dışarı çıktı. ne tuhaf bir andı öyle.
aradan beş dakika geçtikten sonra geri geldi ve tekrar yanıma oturdu.
bir süre sonra da içeceklerimiz geldi. yardımcı kadın iki bardağı da tepsiye koymuştu. daha sonra odadan çıktı ve arda tam bir bardağı bana doğru uzatacakken,yanlışlıkla elinden kaydı ve üzerime döküldü.
"ay!" dedim ve refleks olarak ayağa kalktım.
"çok pardon ya,özür dilerim." dedi arda,bir yandan da bardağı tutmuştu.
"yok,önemli değil."
üzerimdeki tshirt ve altımdaki pantolon tamamen meyve suyu olmuştu.
"ben sana giyecek bir şeyler vereyim,böyle duramazsın."
haklıydı,her yerim sırılsıklam olmuştu.
"olur,öyle yapalım."
dolabını açtı ve biraz karıştırdıktan sonra bir eşofman ve bir tshirt çıkardı.
"sana uygun sadece bunlar var sanırım."
"giyineyim ben." dedim ve kıyafetleri aldım.
arda,karşımda durmuş öylece yüzüme bakıyordu. bende dışarı çıkmasını bekliyordum. ama hicbir tepki vermedi. bir süre öylece bakıştık.
"şey,çıkmayacak mısın?" diye sordum.
"aa,evet. pardon ya." dedi ve başını kaşıdı. bu haline kıkırdadım,o da benimle beraber gülmüştü.
o çıktıktan sonra giyindim ve çalışmaya devam ettik.
artık saat geç olmuştu,arda esneyerek bana döndü.
"bu günlük bu kadar yeter bence,beynim daha fazlasını alamaz muhtemelen."
"tamamdır,ama bunların üzerine biraz test çözmen gerekiyor aklında kalması için. sana bir test kitabı getirmiştim,ona bakarsın."
"nefret ederim test çözmekten ama madem gerekli,yaparız o zaman."
gülümsedim.
"anlayamadığın bir soru olursa at bana."
"tamamdır."
tam ben ayağa kalkacakken aşağıdan bir ses geldi.
"arda!"
serap ablaydı bu,eve gelmişlerdi demek ki.
"gel aşağı inelim." dedi arda ve beraber aşağıya indik.
"hoş geldin kızım." dedi serap abla beni görür görmez.
"hoş bulduk serap abla."
ümit amcanın gözü kıyafetlerime kaymıştı. arda bunu fark etmiş olacak ki benden önce konuştu.
"ya tansu'nun üzerine içecek döktüm yanlışlıkla,o yüzden benden bir şeyler giymek zorunda kaldı."
"sendeki bu sakarlık nerden geliyor oğlum ya?" dedi ümit amca.
biraz daha sohbet ettik ve ben artık gitmek için ayaklandım.
"saat geç oldu ben artık gideyim."
"tansu,yarın haftasonu nasıl olsa. burda kalabilirsin,çok geç oldu zaten." dedi serap abla.
"olur mu ki?"
"olur olur neden olmasın,arda sana pijama bile ayarlamış nasılsa."
hepimiz güldük. bende kalmayı kabul ettim. bana misafir odası hazırlandı ve herkese iyi geceler dileyip yatmak için odama geçtim.
aradan bir saat geçti ama beni uyku tutmuyordu. sırıta sırıta bu akşamı düşünüyordum,daha güzel olamazdı. çok şanslıydım.
tam gözlerimi kapatıp artık uyumaya çalışıyordum ki,kapım tıklatıldı. yatakta doğruldum.
"gelebilirsiniz."
kapı açıldı ve arda,yarı açık kapıdan başını uzattı.
"tansu,biraz eğlenelim mi?"
-
diğer bölümde görüşürüz♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
geçmişten gelen şans | arda güler
Fanfictionhenüz küçük yaştayken tanışan arda ve tansu'nun seneler sonra bir araya gelmesiyle onlar için yeni bir şans doğar.. keyifli okumalar <3