"kalp atışına yetişmek istiyorum.
üstüne bahse girdiğim şeyler
arasındaki fark çok büyük.
sayısız kez pişman oldum
ve durmamak için dua ettim.
beni boşluğun içinde ara.""toya... eve gitmelisin, saat çok geç oldu."
kaç saattir buradayım?
eve gitmek istemiyorum.
"sadece biraz daha kalamaz mıyım?"
"pekâlâ... sadece 15 dakika ama! daha fazla yok, eminim herkes senin için endişeleniyordur."
"tamam tamam..."kötü zamanlar geçirdiğimde bana sığınak olan sekai,
her seferinde geç saatlere kadar kaldığım için endişeleniyorlar.
bugün babamla büyük bir tartışma yaşadım.
aslında artık çok fazla oluyor,
bu yüzden evden olabildiğince uzak durmak istiyorum.
bugün kaito benimle bunlar hakkında uzun bir konuşmaya girdi, babamdan daha ilgili olması beni iyi hissettiriyor.
yine de geç saatlere kadar kalmamı istemiyor, sözünü dinlemem gerekecek sanırım...birazdan sekai'den çıkacakken kafenin kapısı sertçe açılıyor.
"aman tanrım, toya. tam beş saattir aramalarıma cevap vermedin, bir şey oldu sandım!"
akito bana bakmak için sekai'ye gelmiş...
"ah, bak. senin için endişeleneceklerini söylemiştim. akito, toya'yı evine götürür müsün?"
kaito kendi ısrarına karşı eve gitmemek için direneceğimi anlamış olmalı...
"pekâlâ, kalk gidelim."
"nee? toya gidiyor mu? daha yeni gelmemiş miydi?! kaito, neden çocuğu kovuyorsuuun?"
meiko... muhtemelen sarhoş olmuş.
"onu görmezden gelin... görüşürüz çocuklar!"
kaito'ya veda ettikten sonra birlikte sekai'den çıkıyoruz."neden bu kadar uzun süre sekai'de kaldın? bu sıralar çok fazla olmaya başladı."
"aynı şeyler, biliyorsun. eve gitmek istemiyorum."
akito duraksadı.
"hey, neden benimle gelmiyorsun?"
"nereye?"
"evime, rahat hissetmeyebilirsin ama o kadar çok eve dönmek istemiyorsan bugünlük benimle gel."
"sorun olmayacağına emin misin..?"
"yani, ablamın arkadaşları her zaman habersiz geliyor. seni sorun edeceklerini sanmıyorum."
yolumuzu değiştirip akito'nun evine doğru yürüyoruz.evine geldiğimizde bizi ena karşılıyor.
"toya! seni görmeyeli baya oldu!"
sıcak bir karşılamadan sonra biraz beni sohbete tutuyorlar.
sonrasında akito'nun odasına geçiyoruz.benden olanları anlatmamı istiyor, elinden geleni yaptığını biliyorum ama nedense bir şeyler farklı gibi hissediyorum.
akito'nun davranışları değişiyor mu?
belki de sadece çok düşünüyorum ama eskisi kadar samimi olamıyormuşuz gibi geliyor.
aslında demek istediğim,
akito oldukça temas bağımlısı biri.
sürekli benimle temas hâlinde olmak istiyor ve yalnız olduğumuz zamanlarda neredeyse dakikada bir sarılmaya veya öpmeye çalışıyordu.
yalnız olduğumuz zamanlar yine böyle zamanlardı, neyin değiştiğini merak ediyorum.
umarım bu his daha fazla büyümeden düzeltebiliriz ve her şey eskisi kadar iyi olmaya devam eder...bahsettiğim gibi bu şekilde pek temas olmadan bir akşam geçirdik.
belki de benden yapmamı bekliyordu ama o yapmadan neden yapmadığını sormaya bile çekineceğimi biliyor olmalı.
benim için bu kadarını bile yapmak zorunda değil, biraz nankörce düşünüyorum.
kendime çok sorun etmemeye çalıştım, akito sonuçta.
beni bırakacak değil ya.^ my wife
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fragile; akitoya
Short Story🥞☕ gülme ve senin içinde yeşeren saplantımın beni tüketmesine izin ver. shinonome akito x aoyagi toya !angst, hanahaki hastalığı 200623