1. Bᴏ̈ʟᴜ̈ᴍ

10 2 0
                                    

Merhaba, ben Han Jisung. 12 yıl önce annemi kanserden dolayı kaybettik. O günden beri her Allah'ın günü dua ediyorum. Keşke annemi tekrar getirebilsem, keşke onun yerine ben ölseydim diyorum. Ama zamanı geri alamayız değil mi? Sadece kendimi kandırıyorum.

✩✩✩✩✩

06:00

Yine iğrenç bir güne rahatsız edici alarm sesi ile uyandım.

Okulda ne var anlamıyorum, gerçi okumaya pek niyetim yok diyebiliriz.
Üniversite'den ve hocalardan nefret ediyorum. Bana okulu sevdiren kişiler sadece arkadaşlarımdı.

"Jisung hyung aşağıda 30 yıldır seni bekliyoruz ağaç olduk gel artık"

Ah bu Jeongin çocukluk arkadaşım, onu herşeyden çok seviyorum. Tek sıkıntı bana hyung demesi. Aramızda 5 ay var aslında, ben demesini istemiyorum fakat beni dinlemiyor.

"Tamam jeongin iniyorum birazdan" diyip daha fazla oyalanmadan yataktan kalktım. Altıma siyah kot pantolon, üstüme ise beyaz gömlek giydim. Hava soğuk gibiydi bu yüzden üzerime de deri ceket giydim, son olarak en sevdiğim parfümü sıkıp odadan çıktım.

"Baba ben çıkıyorum"

Beni duymuyordu bile, yine her zamanki gibi içiyordu. Annem öldüğünden beri kendini içkiye vermişti, sabah akşam durmaksızın içiyordu. İçmesini istemiyorum ama bunu ona söyleyemezdim.

Ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım. Çıktığım gibi Jeongin ve Seungmin üstüme atladı, her gün okula beraber gidiyoruz.

"Jisung uyanamadın mı gene?" diye sormuştu seungmin, çünkü onları baya bekletmiştim. "Yok uyandım da bir şey düşünüyordum..." "Ne düşünüyordun?" Demişti Jeongin, bıkkınca cevap verdim "Annemi." ikisi de cevapsız kalmıştı, okula gidene kadar hiç konuşmadık.

☆☆☆☆☆

Yine sıkıcı bir okul gününün ardından eve geldim. Babam evde yoktu, şaşırdım. Odama çıkıp üzerimi değiştirdim. Biraz ders çalıştıktan sonra telefonla uğraştım.

Yaklaşık 2 saat sonra babam eve geldi, 'keşke hiç gelmeseydi' dedim içimden. Aşağı inip onu karşıladım, sanki ben onun çok umrundayım ya.

Yine içki almış içiyordu. "ne bok varda içiyorsun?" dedim birden, bunu sesli söylemiş olacağım ki babam benim üzerime doğru gelmeye başlamıştı. Korkuyla geriye doğru kaçsamda elindeki içkiyi gözüme fırlatması kaçınılmaz olmuştu. Acılar içinde yerde kıvranıyordum. Beni yerde tekmelemeye başladı canımın feci derecede yanmasını umursamadan. "baba lütfen dur..." diye yalvarıyordum fakat beni dinlemiyordu. Beklemediğim an beni yaka paça dışarı attığında acı acı gözlerine bakıyordum.

"BİR DAHA EVE GELMİYORSUN VELET!"

diyip kapıyı yüzüme kapattı. İşte neden ona içmemesini söyleyemediğimi anladınız mı? Bu yüzdendi işte.

Saat gecenin yarısıydı, yağmur şiddetli bir şekilde yağmaya başladı. Üşüyordum. Babama "baba nolur içeri al beni, bir daha bir şey demeyeceğim söz" desem alır mıydı ki? Tabii ki de almazdı. Boşuna ümitleniyordum... Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başladığında titrek bir nefes vermiştim. hayır hayır hayır zamanı değil uyuyamam...

Lee Minho'dan

Durduk yere gecenin yarısında markete gönderilmiştim... bu hyunjin şaka olmalı. Çıktığım gibi yağmura yakalandığımda "hassiktir" dedim içimden. çabucak markete doğru koştum. Hyunjin'in dediklerini aldım, çikolata, cips ve noodle- amk gecenin yarısında onca şeyi ne yapıcaktı? Marketten çıkıp eve doğru yol aldım. Sokağın sonundan dönerken karşımdaki evin önünde yatan birini gördüğümde merakla yanına gittim. Hızla yağan yağmura rağmen yerde öylece yatan bedenin yanında eğilip yavaşça yüzüne gelen saçlarını çektim. Hırpalanmış ve gözleri yorgunluktan çökmüştü. Ve aynı sincaba benziyordu. Bu detayı neden fark ettiysem... hemen karşımdaki evde yaşadığını düşündüm, bu yüzden kalkıp evin kapısını çaldım. O kadar çalmama rağmen kimse kapıyı açmıyordu. Son çare, evime götürmek olacaktı. Bir yabancıyı evime almak doğru olmasa da... Yağmurun altında böylece uzanmasına gönlüm el vermemişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 20, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Middle Of The Night   ♡︎𝙈𝙞𝙣𝙨𝙪𝙣𝙜♡︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin