bölüm 1 (düzenlendi)

914 57 88
                                    

okurlar, bu bir hyunlix hikayesidir eğlence amaçlıdır. sizi seviyorem iyi okumalar. Ve hikaye boka sardığı için baştan yazmaya karar verdim hadi öptüm bebelerim bayyy

Lee felix'in, ailesinin işleri hiç iyi gitmez ve Avusturya'daki evlerinden güney Kore'nin seoul şehrinde küçük bir eve taşınırlar. teknik olarak Lee felix, başka bir okula nakil olur.

"Anne, yeni okulum nasıl?"

"Çok güzel, merak etme."

"Anne eski okulumu, arkadaşlarımı, öğretmenlerimi ve kuzenlerimi özledim. Geri dönelim"

"Alışırsın, yeni arkadaş ve belki kız arkadaş edinirsin."

Annem, yeni evimizi ülkemizi çok sevmişti. ama ben hiçte sevmemiştim, hiç bilmediğim bir ülkede, yeni bir lise, hiçbir arkadaşın yanında değil çok kötü hissediyordum.

...

"Kalk hadi, geç kaldın ilk günden Felix!"

"Kalktım!"

"Kardeşini'de uyandır civcivim. Tamam mı kuzum?"

"Anne, LÜTFEN bana civcivim/kuzum deme! Utanıyorum..."

"Tamam kuzu- oğlum."

Hızlıca kardeşim olivia'yı uyandırdım, ve yemeğimi yiyip evden okula gitmek için çıktım.

...

Sınıfa girer girmez gözler üzerimdeydi. Fısıltılar, kahkahalar ve eleştiriler başlamıştı.

"Kendini tanıt ve yerine otur."

"Selam, ben Lee Felix. Avustralya'dan geldim, güzel anlaşıcağımızı umuyorum."

"Jeongin'in yanı boş, oraya otur."

Söylenen çocuk şu siyah saçlı, beyaz tenli ve yakışıklı kardeş olmayıldı

"Selam, ben jeongin. Memnun oldum felix"

"Selam, bende memnun oldum"

"Çillerin çok şirin, doğal mı?"

"Yok, takma tövbe tövbe"

Dudakları yukarı kıvrıldı, iyi birine benziyordu. Gözlerinin içi gülüyordu

"Çok güzeller, sana çok yakışmış"

"Teşekkür ederim, çok kibarsın" tekrar sırıttı, bu sefer daha fazla. "Nerelisi"

"Busan"

"Güzel, ben Avustralya'lıyım."

"Yabancı mısın?"

"Hmhm"

"Ders şimdi bitiyor, kantine gidelimmi?"

"Olur, gidelim"

Zil çalar çalmaz beni kantine götürdü, İce Americano aldım. Bahçeye doğru çıkarken önüne çıkan biri olduğunu fark edemedim ve üstüne düşüp tüm kahveyi döktüm... Tanrım çok utanıyorum! Bütün kahveyi döktüm.

"sikeyim! Kalk lan üstümden,"

"Üzgünüm... Göremedim, yardım ediyim"

"Kör müsün? Sikik herif"

Beni üstünden itti, küfürler mırıldandı. Jeongin ise dehşete düşmüş şekilde bizi izledi.

"Minho, kim bu tavuk?"

"Ben ne bileyim amına koyayım"

"Her boku bilen sen değil misin?"

"Müneccim miyim amık!"

"Götsün minho, götsün."

"Felix, kalk gidelim!"

Jeongin'in sesi kulaklarıma doldu, kolumdan tutup beni kendine çekti ve hızlıca uzaklaştık.

"O kimdi?"

"Hwang hyunjin, okulun zorba prensi. Ondan uzak dur, anladın mı?"

"Z-zorba?"

"Evet."

"Neyse, hadi sınıfa çıkalım bu kadar aksiyon yeter bize. Değil mi?"

"Tamam, hadi"

Sınıfa çıktıktan sonra boş sıraya oturduk, 10 dakika boyunca yan masadaki kızların dedikodusunu dinleyip, sessizce konuştuk. Zil çalınca Hyujin ve yanındaki birkaç kişi sınıfa girdi. Bana baktı onunla göz göze geldik, hızlıca bakışlarımı kucağımdaki ellerime çevirdim.

Ders boştu, iki kız hyunjin'e kur yağıyordu. Bir süre sonra sınıfa keltoş bir adam girdi, bu müdür Hüsameddin olmalıydı

"Nerde o serseri? Hwang hyunjin!"

"Burda."

"Ulan kaç oldu? Ben bıktım senden! Çocuğu neden dövdün?!"

"Canım istedi, dövdüm."

Endişeli şekilde müdürün yanındaki yaralı çocuğa bakıyordum, hyunjin çocuğa bakıp gülümsüyordu.

Müdür ile birlikte sınıftan çıktı hyunjin. Sınıfta büyük dedikodu başladı, aralarından birinin 'şu yeni çocuk hyun'un üstüne atlamış' dediğini duydum. Yanlışlıkla düştüm bir kere!

Bölümleri teker teker düzeltiyorum, düzelenleri 'düzenlendi' diye belirtiyorum lütfen düzenlenmeyen bölümleri okumayınnn

Bölümleri teker teker düzeltiyorum, düzelenleri 'düzenlendi' diye belirtiyorum lütfen düzenlenmeyen bölümleri okumayınnn

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aşık Zorbam Hyunlix (Baştan Yazılıyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin