hangi umut çiçeğidir bilmem, ellerin

11 2 16
                                    

Mrb betulum ve lavim tskler okudugunuz icin❤️

🪐🌠
Bir sokak köpeğinin
Yüzüne baktığında ağlamayan
Hiç kimseyi
Sokma hayatına.

Gerginlikten terleyen ellerimi pantolonuma silip telefonuma tekrar baktım. Alkın'a dersimin bittiğine dair mesaj atmıştım ama daha bakmamıştı, sanırım dersi hala bitmemişti.

Sakin bir köşede bank bulup oturdum, hala sohbette beklerken duyduğum miyavlamayla bankın kenarındaki kediye baktım. "Oyyyy gel buraya gel gel!" Uysal bir kediye benziyordu, kucağıma vurur vurmaz hemen atlayı vermişti. Beyaz tüyleri ve buz mavisi gözleriyle gördüğüm en guzel kedilerden biriydi. "Of sen çok güzelsin ama ya, kıyamam gözlerine bak tüylerine bak."

Kedi severken bir tık, evet sadece bir tık kendimi kaybediyordum o yüzden Alkın'ın mesaj attığını fark edememiştim.

Kedi kucağımda iyice mayışırken her zaman yanımda bulundurduğum yaş mamalardan bir paket çıkardım ve kedinin yiyebilmesi için bankın kenarına doğru döktüm.

Kedi hemen yemeğe doğru ilerken arkasında bıraktığı enkaza yani siyah pantolonumdaki tonlarca tüye baktım. Kedi sevmenin kötü yani yoktu ama illa olacaksa o da bu tüyler olabilirdi. Çantamdan çıkardığım ıslak mendille pantolonumu temizlemeye çalışırken duyduğum adım sesleriyle kafamı kaldırdım.

Bir çift yeşil göz merakla bana bakıyordu, aceleyle geldiği hızlı nefes alış verişlerinden belli oluyordu.

"Mesajlara bakmayınca gidersin sandım. Kusura bakma profesör bir anda uzattı dersi çıkamadım özür dilerim gerçekten." O sırada telefona asla bakmadığımı hatırlayıp cebimden hemen çıkarttım. Alkın 9 tane mesaj göndermişti.

"Ya hayır, asıl ben özür dilerim. Kediyle oynarken tamamen unutmuşum..." Yeşil gözleri bankın kenarında hala yemeğini yiyen kediye kaydı. Heyecanla ama temkinli bir şekilde kediye yaklaşıp sevmeye başladı. Yemeğini bitiren kedi zevkle kendisini Alkın'ın eline sürttü.

Kediyi daha iyi sevmek için aramızdaki boşluğa oturup kucağına doğru aldı. Tabi ben bu anların hepsini nefesimi tutmuş bir şekilde izliyordum. Kediye şefkatle yaklaşması içimi hoş etmişti. Neredeyse gözlerimden kalp çıkacaktı.

Halinden memnun kediye doğru eğilip ben de sevmeye devam ettim. Kediler terapiden daha yararlıydı, tüylerini sevmek insana ilaç gibi geliyordu gerçekten.

Saçlarımın üstünde hissettiğim ağırlıkla hafifçe geriye çekilip kafamı yukarıya doğru kaldırdığımda Alkın'la burun buruna geldik. İkimize de kal gelmiş gibiydi, sadece birbirimize bakıyorduk. Kediyi seven ellerimiz bile durmuştu. Bundan rahatsız olan kendi miyavlayıp uzaklaşmaya başlayınca anca kendimize geldik ve birbirimizden uzaklaştık.

"Şey, gidelim istersen?" Konuşmasıyla ona döndüm. Bana kaçamak bakışlar atıyordu, hoş benim de ondan farkım yoktu. "Evet, gidelim."

Birlikte kalkip okulun çıkışına doğru yürürken benim fakültemden birkaç kişinin bakışları bize dönmüştü. Daha önce kimseyle yan yana görmedikleri için şaşırmışlardı, ayrıca Alkın çok dikkat çekici biriydi. Bu düşünce birden bire sinirlenmeme sebep olmuştu.

ömür bey | bxb Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin