22- Daha dün yanımda,kollarımdaydın

233 20 0
                                    

1 saat Sonra

Korumaların yanındaydı Zerya, Burak ve Serdar. Asya ve Özgürün telefon sinyalini en son nerede aldıklarını bulmaya çalışıyorlardı ama Özgürün telefonunda ki güvenlik sistemini bizzat Özgür yapmıştı ve çok güçlü bir güvenlik ağıydı.

''Ben yüzümü yıkamaya gidiyorum...'' dedikten sonra Burak odadan çıktı. İlaçlarını almamıştı ve korkunç bir ağrısı vardı. Ama umrunda değildi. Kendinden çok değer veriyordu ikisine. Asyanın aslında kim olduğunu Asya dahil neredeyse kimse bilmiyordu. Burak, Özgür, Serdar, Akın, Sibel hanım ve Faruk bey dışında kimsenin bilmediği bir sırdı bu.(kimse bilmiyomuş kanka ya)

Burak elini yüzünü yıkamaya gittiği sırada Serdarın telefonu çaldığın ve hepsi pür dikkat ona odaklandı.

Arayan kişi, Asyanın otelinden Serdarın kaldığı otele kadar ki yollara bakması için görevlendirdiği korumaydı.

''Bir gelişme var mı?''

''Var abi...''

''Ne oldu?''

''Arabalarını bulduk abi. Sizin biraz ötede ki yeşil uzun binaların olduğu yolda. Arabanın... Her yeri delik deşik.İçeride az da olsa kan var. Geldiğimizde polis falan vardı. Polis geldiğinde araba boşmuş. Bi hastanenin önüne arabadan iki kumral türk bırakılmış... Teşhis ettirdik. Sizinkiler abi. ***** Hastanesine götürülmüşler 20 dakika önce.'' Serdar duyduğu şeyler ile elindeki telefonu yere düşürmüştü.

''Siktir siktir siktir...'' diyerek elini başına koyan Serdarı bir panik dalgası sardı. Yavaştan gözleri dolmaya başlamıştı. Sıkıca gözlerini kapattı. Olamaz ya...

Bunlara şahit olan Zerya, Serdara döndü. Nasıl açıklayacaktı bunu Zeryaya? Kendisine de bir küfür etti. Onun yüzünden olmuştu herşey.

''Ne oldu abi?''

''Özgür ve Asya...''

''Ne? Ne olmuş?'' boğazından zar zor geçen cümleyi korkarak sordu Zerya.

''Arabalarını bulmuşlar.''

''Ne demek arabaları? Kendileri?''

''Hastaneye kaldırılmışlar'' detay vermeye gücü yetmedi.

(Zeryanın ağzından devam)

Başımın dönmesi ile elimle duvarda destek aldım. Vücudum sıcaklaşmaya başladı. Karıncalanma hissi. Serdar abi hızla yanıma gelip kolumdan tuttuğu sırada korumalar hızla su getirdi.

''Şaka? Hayır hayır hayır...'' diye sayıklamaya başladığımda ''Değil, lanet olsun ki değil'' diye bağırdı ve daha fazla ağlamaya başladı Serdar.

''NEREDE? NEREDELER?''(hastane dedik ya bebeğim ne bağırıyon?)

'' **** Hastanesi...'' dediğinde ona cevap vermeden koşarak dışarı çıktım ve arabaya bindim. Birkaç saniye sonra kapı açılmış, Serdar abi de arabaya binmişti. O daha kapıyı kapatmadan arabayı çalıştırdım ve son hız sürmeye başladım. Hastaneye varmamız 5 dakika sürmüştü. Ve ben o 5 dakikada kendimi yemiştim.

Özgür abi ile çocukluğumuz beraber geçti. Annesi, annemin çok yakın bir arkadaşıymış. Annesi ve babası ölünce annem yanına almış. O 5 yaşına geldiğinden beri bizimle kalıyordu. Bebekliğimi görmüştü. 2. abim gibiydi.

Asya... Bebeğim, seni yeni bulmuşken nereye gidiyorsun?Ya ona bir şey olursa? Bu ihtimal bile değil. Yaşatmam. Asya'ya veye Özgür abime bir şey olursa bunu yapanları yaşatmam. Yemin ederim ki yaşatmam.

Yolculuk gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin