Merhaba. Bu kitap, küçüklüğünden beri türküleri dinleyip onlara kafasında hikaye yazan kızın sonunda bunu somut olarak yazdığının delilirdir. Yıllar sonra büyümüş halim ile etkisinde kaldığım ''Beyaz Giyme Toz Olur'' türküsünü zihnimde canlandırdığım şeklini yazmak benim için çok garip ve güzel hissettiriyor. İyi Okumalar:)
Beyaz Giyme 1.Bölüm ''Değersiz Sevda''
"Bizde size verilecek kız mız yok!"
Cihangir sakin kalmaya çalışarak yüzünü sıvazladı. Annesine baktı medet umar gibi. Kadın ne yapacağını şaşırmış, oğlunun çaresizliğini izlemekten başka bir şey yapamıyordu. Karşılarındaki adam inat ve paragöz birisiydi.
"Turan abi bak, sana saygımdan sakin olmaya çalışıyorum ama beni zorluyorsun. Biz seviyoruz Zeliha'yla birbirimizi. Bu işi zorlaştırmasan, destek olsan olmaz mı?"
"Ben evladımı sokakta bulmadım. Gitti mi dönüp dönmeyeceği belli olmayan bir adama verilecek kızım yok."
Genç adam daha fazla sakin kalamadı.
"Kimin ne zaman öleceğini bilemezsin. Kaderimizde ne varsa onu yaşarız. Benim gibi insanlar sevemez mi? Evlenemez mi?"
"Cihangir sorun sadece o değil? Siz kendiniz zor geçiniyorsunuz benim kızıma bakamazsın sen?"
Cihangir duyduklarıyla kendini aşağılanmış hissetti. Söylenen bir iki kelimeyle gururu kırılmıştı. Ayaklandı annesine de işaret yaptı.
"Hayırlı geceler Turan abi." Diyerek hızlıca önce odayı sonra evi terk etti. Sokağı hızlı adımlarıyla arşınlarken duraksayıp annesini bekledi. Yelda ateş gibi giden oğluna yetişip koluna girdi. Kolunu okşarken oğlunu teselli etmeye çalıştı kendince.
"Annem o kızı vermeyecekler sana gel vazgeç artık daha da üzülme."
Cihangir sessiz kaldı. Babası konuşurken Zeliha hiçbir şey dememişti. Kalbi kırıldı adamın. Yüreği sızladı. Evlerine girdiklerinde odasına gidip kapıyı kapattı ve yatağına uzandı. Ne biçim bir gündü. Oysa sabah o kadar mutluydu ki. Zeliha'ya kavuşacağını sanıyordu. O adam onun gururunu kırmıştı. Kızıma bakamazsın demişti. Ölürsün kızım genç yaşta dul kalır demişti.
Cihangir gibiler olmasa rahat nefes bile alamazlardı. Bedelini ödemeyenler olmasa bir vatanları olur muydu rahatça yaşadıkları?
Cihangir cebinde titreyen telefonu ile daldığı yerden irkildi. Göreve çağırılıyordu. Bir hışımla kalkıp üzerini değiştirdi. Annesinin yattığı odaya gitti sessizce. Kadın uyumuştu. Yavaşça yanına yaklaşıp omzunu dürttü. Kadın sıçrayarak uyandı.
"Oğlum bir şey mi oldu?"
"Yok anne bir şey olmadı. Gidiyorum ben, çağırdılar, onu söylemeye geldim."
Kadın artık alışsa da yine de yüreği ağzına geldi. Oğluna belli etmeden sarılıp öptü.
"Sağ salim git gel canım yavrum."
"Tamam anacım. Allaha emanetsin."
...
Cihangir gideli 2 aydan fazla olmuştu. Zeliha'yı yarın akşam istemeye geliyorlardı. Muhtarın oğluna isteyeceklerdi. Zeliha'nın ağzı kulaklarındaydı. Eve yardıma gelen arkadaşlarına hava atıyor, havasından bir türlü geçilmiyordu. Bütün köy Cihangir'in onu sevdiğini biliyordu. Zeliha'nın Cihangir'i denilmesi hoşuna gidiyordu. Ama Cihangir'in sunacağı hayatı da istemiyordu. Babası da vermeyince sesini çıkarmamıştı. Bahanesi vardı. Babam istemedi diyecekti. Cihangir'i elinin altında tutması lazımdı. Ne olur ne olmazdı. Ama artık yarın geceden sonra böyle bir şeye gerek kalmayacaktı. Muhtar'ın oğlu onu istemeye geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ GİYME
Romance''Ahu'm bir tek isteğim var senden. Bir daha beyaz giyme olur mu?'' Başını salladı Ahu. Zaten giymezdi, bir başkası için giyemezdi.