cumartesi cinayeti [Kim Doyoung & Jung Jaehyun]

kemikler kırılana kadar ¹

Doyoung kahve makinesinin karşısına dikilmiş kalçasını tezgaha yaslamıştı. Evin ön kapısında beliren kırmızı Porche ile sırıttı. Narin sevgilisi kapısına kadar gelmişti. Kahvesini bardağına alarak yüzüne tatlı bir gülümseme yerleştirdi. Jaehyun elini kapı ziline götüremeden kapı açılmıştı bile. Doyoung ensesinden yakaladığı adamı içeri çekerek dudaklarını birleştirdi. Jaehyun sabırsız bir açlıkla alt dudağını emiyor parmaklarını Doyoung'un çıplak omuzlarında gezdiriyordu. Beyaz atletinden ellerini içeri sokarak Doyoung'un karnını okşadı. Doyoung Jaehyun'un dudaklarına mırıldanarak diğerinin kalçasını avuçlamıştı. Jaehyun inleyerek duvara yaslandı. Doyoung ve duvar arasında kalmış ellerini diğerinin simsiyah saçlarına daldırarak hafifçe çekiştirmişti. Doyoung inleyerek dizini Jaehyun'un bacakları arasına bastırdı. Uzun olan daha yüksek bir ses çıkarttığında Doyoung son bir öpücük vererek Jaehyun'dan uzaklaştı. Açık kalan kapıyı örterek Jaehyun'u içeri çekti.

"Akşama kadar dönmezsin sanıyordum?"

"Çocuklar önden gitti biraz vaktim var."

Doyoung aldığı cevaptan tatmin olmamıştı ama sorgulamak istemiyordu. Bir bardak kahveyi de Jaehyun'un eline tutuşturarak koluna girdi. Jaehyun oturduğu yerde rahat duramıyor elleri sürekli Doyoung'un bacaklarında belinde ve parmaklarındaydı. Doyoung onun bu haline kıkırdayarak bardakları masaya bıraktı.

"Jaehyun rahat durmayacaksın değil mi?"

"Doyooouung..."

Jaehyun sızlanmaya devam ettikçe Doyoung'un sinirleri bozuluyordu. Bacaklarını işaret ederek iki defa dizine vurdu. Jaehyun gamzelerini göstererek gülmüş oturduğu yerden kalkarak Doyoung'un dizlerine oturmuştu.

Doyoung'un dudaklarını boynunda hissetmesi ile gözlerini kapattı. Elleri omuzlarını bulmuş sonra da saçlarına doğru ilerlemişti. Doyoung saçlarının çekilmesinden hoşlanıyordu. Jaehyun'un belinde parmaklarını gezdirerek yumuşak tenini okşadı. Jaehyun'un hırıltılı sesi kulaklarına müzik gibi geliyordu.

Doyoung kahve masasından paketini alarak bir dal yaktı. Dumanı içine çekerken Jaehyun buğulu gözlerle onu izliyordu, yanakları pembenin açık bir tonuna kulakları ise koyu bir kırmızı renge bürünmüştü. Pantolonundaki şişlik iyice kendini belli etmişti. Doyoung tatmin olmuş bir şekilde mırıldanırken dumanı dudakları arasından üfledi. Kemikli elleri ise Jaehyun'un pantolonu üzerinde bekliyordu.