Buse'yle sevgili olduktan sonra daha da yakınlaştık. Kardeşlerim Buse'yi hep sevmiştir. Buse bizim tarafa ne zaman gelse peşinden ayrılmazlardı. Bir gün babamdan "Okul spor malzemesi için para istiyor" yalanıyla para istemiştim. O da bana bolca para vermişti. Bende bu para sayesinde Buse'yi lüks bir restoranda yemek yemeye ardından ise son çıkan romantik komedi filmine götürebilmiştim. Tabii paranın bir kısmını saklamıştım ikinci bir defa çıkarız ve ya okul gerçekten spor parası ister diye .Her neyse mükemmel bir günün ardından onu motorumla eve bırakmış adından bende eve gitmiştim. Zaten haftaya bayram başlayacağı için harçlıklarımızı biriktirmeye ve kendimize güzel şeyler almaya karar vermiştik.
Fakat bir sorun vardı ailem bana oldukça fazla para veriyordu evet ama Buse'ye o kadar para verilmiyordu zaten onlarda sadece babası çalışıyordu annesi ev hanımıydı bizim ise bir aile restoranımız vardı. Dolayısıyla bu iş düşündüğümüzden de uzun olabilirdi. Neyse ki akrabaları geldi ve erkenden bayramlaşıp bir sürü harçlık topladı. E tabii benim de akrabalarım geldi ve bende oldukça fazla harçlık topladım. Verilen harçlıkları harcamıyor kumbaramıza atıyorduk bu kumbara ise onun okulda bulunan ve kilitli olan dolabındaydı anahtar ise sadece bizde vardı. Yiyecekleri falan ise beleşçilik yoluyla hallediyorduk işte. Arkadaşlardan alıyorduk yani.
Böyle baya iyi para toplamıştık. Bayram tatiline gireceğimiz gün ise dolabı açıp kumbarayı aldık ve içindeki paraları sıramıza döküp saydık. Bahçeye çıkıp İstiklal Marşını okuduk ve evlere dağıldık. Buse ile konuşurken durdu bir iki dakika sadece çevrimiçiydi. Daha sonra büyük harflerle "BU AKŞAM SİZİN RESTORANTTA YEMEK YEMEYE GELİYORUZ BABAM İŞ YERİNDE TERFİ ALMIŞ." yazdı tabii ki bende çok sevindim ve koşarak babam "Baba bu akşam garsonlar da falan boşluk var mı?" diye sordum o ise "Evet garsonlardan birisi bugün annesinin ölüm yıldönümü olduğu için izin aldı. Neden sordun?" içim "yaşasın be" dedim ama sonra gidiş sebebini hatırlayınca üzüldüm tabii. Bu sefer ise "İstersen ben çalışabilirim baba benim bu akşam hiç işim yok" diyince babamın gözleri parıldadı ve sadece kafasını salladı sadece .Ardından " Takım giy oğlum bugün düzgün gözükmelisin. diye ekledi bu sefer ben kafamı sallayıp odama doğru koştum ve takımlarıma baktım. Sonra da Buse'ye yazıp durumu anlattım ve takımın fotoğrafını çekip ona attım . O da çok sevinip beyaz bir elbise giyeceğini ama şimdi hazırlanmasını gerektiğini söyleyip çevrimdışı oldu. Bende saate baktığımda neredeyse geç kalacağımı fark ettim ve hızla hazırlanmaya başladım.
Zaman gelmişti restoran hazırdı, garson ekibi hazırdı ve bende hazırdım. içeri girecekleri büyük bir heyecanla bekliyorduk ki insanlar yavaş yavaş gelmeye başladı. Her gelenle büyük bir ilgiyle ilgilendim ama bir taraftan da hala onu bekliyordum. Derken sonunda ailesi ile birlikte içeri girdi. rezervasyon yaptırdıkları masayı özellikle kendi üstüme almıştım yani o masadan sadece ben ve iki kız daha sorumlu olacaktı. Ben arada tuvalete gideceğim sırada Buse'ye kaç göz yapıp çağırdım onu tuvaletlerin oraya giderken de bir gül kopardım ve beklerken gülün dikenlerini söküp kenara attım. Zaten o sırada Buse de bütün ihtişamı ile oraya geldi. Adeta bir kez daha açık olmuştum. Ona bir dolu iltifat edip elimdeki gülü verdim fakat bir anda annesinin geldiğini ve kendisine seslendiğini duyduk ben de bu yüzden kaçıp saklandım ve onları dinledim. Annesi gülü nereden bulduğunu söyledi o ise yerde bulduğunu ve hoşuna gittiği için de yerden aldığını söyledi. Neyse ki yakalanmamıştık o arada ne zaman buluşacağımızı da anlaşmıştık ertesi gün ona çıkma teklifi ettiğim yerde yani buluşma yerimizde buluşacaktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN VE BEN
RomanceYıllardır sevgili olan iki genç severek ayrılır fakat bizim sen dediğimiz onlar için en büyük başlangıçtır.