BÖLÜM DÖRT∞ ŞEYTA'NIN TA KENDİSİ

52 5 0
                                    


"Geçmiş daima geçmemiştir"

Gözlerini açtı.

Kuşkuyla Etrafa baktı.

Yine Hatırlamıyordu,

nerede olduğununu Ve ne yaptığını

UNUTMUŞTU

Yeniden insanlığını başka bir yerde bırakmıştı.
Katil, polis üniformasıyla yerde yatan kadın ve adamın başında durmuş ellerinde ki kana bakıyordu. İkisini de o mu öldürmüştü. Kabul etmedi böyle bir şeyi, kabul edemezdi. Ağlama sesi duydu, nerden geliyordu bu ses. Kadının elinde açık olan telefonu görünce oraya doğru yaklaştı. Siyah eldivenlerini tekrar ellerine taktı. Gözleriyle etrafı görebilecek şekilde Yüzünü bir bezle örtüp telefonun ekranına döndü. Yağmur damlası misali ıslak yeşil gözlere baktı. Sarıya dönük kahverengi saçlarıyla tıpkı bir kelebek gibiydi. Karşısında tanımadığı adamı görünce

"Canavar " diye haykırdı. "Seni bulucam ve kendi ellerimle ben öldürücem benn!!" Diye bağırdı. Telefonda ki ses.

Kafasını sağa eğip "ya ben seni önce bulup tanırsam" günahın daveti gibi büyüleyici tehdit savurmuştu. Az önce her şeyi unutan adam şimdi bambaşka biri olmuştu.

Koluyla akan gözyaşlarını silen kız " seni bulduğumda gözlerinin içine bakıcam ve hiç acımadan o canını alıcam " dedi

Kız panik içindeydi, elleri titriyor, dudakları kuruyor, yutkunmaktansa dahası nefes alamıyordu.

Adam kızın yeşil gözlerine inatla baktı "ben " dedi

"Ben bir yıkımım bunu asla unutma " diyerek telefonu kızın suratına kapattı.

O gündüzleri Varis iken , geceleri Karanlığın İkiziydi!

Varis Karahisarı tanımlamak için kullanılmış iki kelimeydi. kim bilir, kimi zaman katil, kimi zaman insan, kimi zaman ise hiç kimseydi. hepsinin ayrı cümle olup aynı yere çıktığı yerdi Varis Karahisar.

çift kişiliğinde bitmek bilmeyen kavgasıyla, kontrolsüz davranışıyla Varis, kendini benimsemiş ve özümsemişti. onun gözünde gece karanlığa düşünce, kendisi cehennemi yaşadığı gibi herkese cehennemi yaşatıyordu.
Kim geceyi severdi ki, aydınlık, gündüz varken. Onun için gece aydınlıktı.

Son zamanlar da olan olaylar, gözünün önünden film şeridi gibi geçti. Öldürdüğü hancının yaşama ihtimali tamamen bitmişti. yaşama şansı olsa bile onu yaşatmazdı. Peki yaptığı kazaya ne demeliydi ? Tesadüf mü? Yok sa kader mi? Siyahlarla kaplı odasın da tavana bakıp kara kara düşünüyordu. Üstelik Akademinin saçma sapan partisi vardı. Partileri severdi fakat ona uyan partileri severdi. Biraz kan kokusu birazda korku.

Tam Varis Karahisar partisi.

Kapının tıklanmasıyla içeri giren babasına baktı fakat yayıldığı koltuktan milim kıpırdamadı. İki üç dakika birbirlerinin gözlerinin içine baktılar. Ellerinde olsa birbirlerini acımadan öldürürlerdi. Varis yavaşça kafasını eğdi
"Yine ne yapmışım " sert bakışlarını babasından indirdi.

Galip bey sıkmış olduğu takım elbisenin kravatını gevşetti. Oğlunun tam karşısında ki tabureye oturdu.

"Bugün Ali'yle randevun var unutma demek için geldim"

KARANLIĞIN İKİZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin